Lojistiğin tamamen bir planlama ve organizasyon işi olduğunu ifade eden Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan ile bir araya geldiğimiz Mart sayımızda Alışan, şirketlerindeki kadın istihdamını ve verimliliklerini artırıcı uygulamaları anlattı.
Alıșan Lojistik’te kadınların yetenek dönüșümünü sağlamak ve daha verimli, etkili ve eșit iș ortamında çalıșmalarına alan açmak adına nasıl bir strateji geliștirdiniz?
Bildiğiniz gibi Alıșan Lojistik, Birleșmiș Milletler’in küresel bazda yürüttüğü; kadınların tüm sektörlerde ve her düzeyde, ekonomik yașamın içinde yer almalarını ve güçlenmelerini hedefleyen, özel sektörün küresel ve en önemli girișimlerinden biri olan Kadının Güçlenmesi Prensipleri’ne imza atan ve onları rehber edinen bir lojistik șirketi. Birlikte Güçlüyüz Platformu’nun da ilk üyelerindeniz ayrıca. Çünkü, ekonomide ve sosyal yașamda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesinin, nüfusun yarısını olușturan kadınların, yașamın tüm alanlarına aktif bir șekilde katılımı ile mümkün olacağına inanıyoruz. Bu alanların içinde kușkusuz en önemlisi iș hayatına katılım. İște buradan hareketle, “bir erkek iși” olarak algılanan lojistik sektörü içinde öncelikle bu algıyı yıkmak, her alanda cinsiyet ve fırsat eșitliğini sağlamak için, farklı iș kollarımızda kadınlarımıza istihdam yaratmak için çabalıyoruz. Hatta bu alanda ilklere imza attık, atmaya da devam ediyoruz. Örneğin, lojistik sektöründe ilk istif makine operatörü kadın bizim bünyemizde yetiști. Kadın çalıșan oranımızı her yıl belirli bir oranda artırmayı da hedef olarak tuttuk, tutmaya da devam ediyoruz.
Alıșan Lojistik bünyesinde üst düzey yönetim kadrosu ve personel kademesinde kadın istihdam oranınız nedir, son yıllarda bu oran nasıl bir değișim gösterdi ve bu değișimdeki etkenler neler oldu?
Bugün 1.600’den fazla çalıșanımız mevcut olup, böylesi erkek egemen bir sektörde kadın çalıșan oranımız, son 3 yıldır %20-23 bandında artıș göstermektedir. Bu orandaki artıșı önümüzdeki dönem de tutturmak hedefimiz.
Yukarıda bahsetmiș olduğum gibi çeșitlilik ve cinsiyet eșitliği alanlarında geliștirdiğimiz projeler bu değișimdeki en önemli etkenlerden birisidir. Bunun yanı sıra, kadınların terfi etme ve liderlik pozisyonlarına yükselme fırsatlarına erișimlerini sağlayan kariyer gelișim programları, șirket içinde kadın liderlerin ve rol modellerin desteklenmesi, kadın çalıșanların profesyonel olarak gelișmelerine ve yeteneklerini artırmalarına olanak tanıyan eğitim ve gelișim fırsatları diğer etkenlerdendir.
Ülke nüfusunun %49,9’unu kadınlar oluștururken, hem beyaz hem de mavi yaka statülerinde iș gücüne katılma oranı günümüzde hala çok düșük. 2021 yılı TÜİK verilerine göre 15 yaș ve üstü kadınların iș gücüne katılma oranı %32,8 iken yönetici pozisyonundaki kadınların oranı ise %20,7. Lojistik gibi zorlu görünen bir sektörde bu oran nasıl, sizce kadınların katma değeri yüksek iș alanlarında sayısı neden az, bu konuda șirket ve yöneticilere düșen sorumluluklar nelerdir?
Ben 1996 yılında, sektörde kadın sayısı yok denecek kadar azken bu sektöre adım attım ve o zamandan bu yana bu sektörde çalıșıyorum. Lojistik sektörü erkek sektörü diye alıșılagelmiș, maalesef böyle kodlanmıș. Öncelikle bu ön yargıları așmamız gerekiyor. Lojistik tamamen bir planlama ve organizasyon ișidir. Tedarik zincirinin hemen hemen her noktasında kadınlar aktif görev alıyor, hatta bence erkeklerden daha bașarılılar diyebilirim. Fakat ne yazık ki lojistik sektöründe kadın çalıșan oranı hala istenilen düzeyde değil.
İște bu noktada, kadın istihdamının artırılması için bizim gibi büyük markalara düșen bir takım sorumluluklar var. Yeni mezunları, kadın çalıșanları, kadın girișimcileri cesaretlendirmeliyiz. Lojistik sektöründe kadın istihdamını teșvik etmek için farkındalık ve eğitim programları düzenlemeli ve onların sektördeki kariyer yollarını keșfetmelerine yardımcı olmalıyız. Ayrıca, kurumsal sosyal sorumluluk projelerimizde kız çocuklarımızın, kadınlarımızın eğitimine destek vererek onları geleceğe hazırlamak, üniversitelerle iș birlikleri yaparak onlara staj imkânı sunarak iș dünyasını tanımalarını sağlamak ve hatta kurum içinde çocuk bakımı veya aile sorumlulukları gibi diğer önemli rollerle daha iyi bir denge sağlamalarına yardımcı olabilecek yani aile-iș dengesi yaratacakları imkanlar olușturmak yapabileceklerimizden sadece bir kısmı…