15 Ekim 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
makale

E-İHRACAT E-FIRSAT

Pandemi döneminde daha da hız kazanan ve ihracat rakamımız içerisindeki oranı her geçen gün yukarılara tırmanan e-ihracata ilişkin olarak 25 Ağustos 2022’de hayati önem taşıyan “E-İhracat Destekleri Hakkında Karar” Resmi Gazete’de yayımlandı. Sektörün gelişimi ve büyümesi, yanı sıra büyük ve kalıcı adımların atılabilmesi için son derece önemli birçok hükmü içerisinde bulunduran bu karara ilişin uygulama esasları da yayınlandı ve içeriği daha anlamlı hale gelmiş oldu. Karar yayınlandıktan sonra üzerine epeyce konuştuk, yazdık, çizdik ve uzmanları bol bol dinledik, ekonomimiz açısından yorumlamaya çalıştık.

Ticaret Bakanlığı’nın gerek metodoloji, gerekse ihracatçının yabancı müşteriye doğrudan dokunacağı adımlar açısından son derece başarılı bir iş çıkardığını söylemeden edemeyeceğim. Eğriye eğri dediğimiz gibi, doğruya da doğru demezsek doğruya haksızlık etmiş oluruz. Çalışmada önemli bir emeğin ve zekâanın yer aldığı her halinden anlaşılıyor. Ancak e-ihracatın rakamlara yansımaları ne şekilde olacak, destekler tatmin edici görünse de, sahadaki uygulamalar ve yansımalar nasıl olacak; doğrusu ben orasını epey merak ediyorum.

Ülkece ve milletçe sıkça dile getirdiğim en zayıf noktalarımızdan biridir, iyi bir veri yönetimi ve istatistik oluşturamayışımız. Takip edebildiğim kadarıyla benzer bir kaosu şu sıralar yaşamımıza yakın tarihte giren ve bir o kadar da önemli olan konuştuğumuz e-ihracat alanında da birebir yaşıyoruz. Bir tür doğum sancısı geçiren bu önemli sektörün ileriye gidebilmesi için terminoloji ve ölçümleme konusunun bir standartta oturtulması ve e-ihracat yapanların da bazı alışkanlıklarından vazgeçmesi kaçınılmaz görünüyor.

E-ihracat yapan firmalar yurt dışı B2C e-ticaret satışlarını (son tüketiciye yapılan satış) o ülkedeki en popüler pazaryerleri üzerinden gerçekleştirmekteler. Bu firmalar gönderilerini kimi zaman mikro ihracat ile Türkiye’den gönderirken, kimi zaman da karşı ülkenin fullfilment (sipariş karşılama hizmeti) istasyonlarından teslimatlarının yapılması yöntemi ile sağlarlar. Bu gönderileri de çoğu zaman bedelsiz olarak yaparlar. Nedenine gelince, kurye olarak gönderilerde e-ihracat işlemleri çok daha kolaydır. Bu kolaylıktan vaz geçmeye hazırlar mı derseniz, ne yazık ki hiç zannetmiyorum.

Diğer bir soru da, Bakanlık BGB’lerde (basitleştirilmiş gümrük beyannamesi) e-ihracat işlemlerini kurye işlemleri kadar kolay yapacak mı? Bu soruya da olumlu yanıt vermek zor. Dolayısı ile yukarıdaki sorunun cevabı da kendiliğinden ortaya çıkmış oluyor.

Şirketlerin bedelsiz gönderilerinin arkasında yatan diğer bir husus ise, e-ticarette konsinye modelin henüz kurgulanmamış olması. Fullfiment’ler üzerinden yapılan satışlar konsinye ihracattan mantık olarak farklı değildir. Uygulama daha ziyade bir lojistik bir tercihten ibaret. Ancak bu konunun da mevzuatta henüz bir karşılığı bulunmadığını belirtmem gerek. Ticaret Bakanlığı’da hızlı teslimatın önem kazandığı bir ortamda fullfilment, 5986 sayılı E-İhracat Desteklerine İlişkin Karar’daki adı ile sipariş karşılama hizmetini, haklı olarak destekliyor.

Görünen o ki, ihracatçı şirketlerimizin, e-ticaret modeli ile satmak üzere yurt dışı ettiği gönderilerde Elektronik Ticaret olarak beyan etmeleri ve Bakanlığında Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesi uygulamalarında ve İhracat Yönetmeliği’nde birtakım değişiklikleri gerçekleştirmesi gerekebilir. İstatistikler de bu şekilde tutulabilirse Türkiye’nin e-ihracata ilişkin doğru verileri elde etmesi ve ölçümlemeyi sağlıklı yapabilmesi mümkün olabilecek. Bu da elbette desteklerin etki analizini ve sonuçlarını daha net görmemizi sağlayacak.

E-ihracat desteklerindeki düzenlemelerle, her ne kadar ülkemiz yararına yeni bir kapı açılmış olsa da; bu kapının sağlamlığı, ihracatçının doğru beyanına ve verilerin e-ihracat politikaları ile uyumuna bağlı. Ticaret Bakanı Sayın Mehmet Muş’un e-ticaretteki düzenlemelerin hemen sonrasında e-ihracata ilişkin yaklaşımı, yukarıda bahsettiğimiz sorunların da İngilizler’in “Fine Tuning” diye adlandırdığı ince ayarlarla aşılabileceği yönündeki umudumu korumama yardımcı oluyor. Biz de önümüzdeki günlerde başkanlığını yürüttüğüm Dışyönder çatısı altında, yazımın başlığı ile aynı adı taşıyacak bir panelle bu soruların cevaplarını aramaya çalışacağız. Hep birlikte izleyeceğiz, tartışacağız ve göreceğiz. Zira E-ihracat ülkemiz için gerçekten de önemli bir fırsat.