Türkiye’de lojistik sektöründe çalışan kadınların oranının sadece yüzde 9,1 olduğunu belirten Sertrans Logistics Yönetim Kurulu Başkanı Nilgün Keleş ile bir araya geldiğimiz Mart sayımızda Keleş, hem Sertrans olarak sektörde kadın istihdamını artırmaya yönelik yürüttükleri çalışmaları anlattı hem de Türkiye’de sektörün genelinde kadınların iş gücüne katılım oranının neden az olduğuna dair değerli açıklamalarda bulundu.
Sertrans Logistics’te kadınların yetenek dönüșümünü sağlamak ve daha verimli, etkili ve eșit iș ortamında çalıșmalarına alan açmak adına nasıl bir strateji geliștirdiniz?
Kurulduğumuz günden bugüne dek bu konuda rol model olabilecek bir șirket inșa etmek için var gücümüzle çalıștık. Bu bağlamda, attığımız her adımda bu sorumluluk bilinciyle hareket ediyor, istihdam stratejilerimizi buna göre belirliyoruz ve kadınlara özel imkanlar sunuyoruz.
Ekibimizin yaklașık %50’sini kadın çalıșanlarımız olușturuyor. E-ticaret lojistiği operasyonlarımızı kadın çalıșanlarımızın gücüyle yönetiyor, e-ticaretin geleceğini kadın eliyle șekillendiriyoruz. Geçtiğimiz yıllarda çeșitli kurum ve kurulușlarla iș birliği yaparak kadınlara istihdam sağladık. Önümüzdeki dönemde gerek kamu kurulușları gerekse sivil toplum kurulușlarıyla yapacağımız iș birlikleriyle șirketimizde kadın istihdamını artıracağız.
Öte yandan sadece șirketimizde değil, sektörde de kadın istihdamını artırmaya büyük önem veriyoruz. Bu anlayıșla lojistik sektörüne daha bilgili ve tecrübeli bireyler kazandırmayı hedeflediğimiz Sertrans Akademi’yi hayata geçirdik. Programa katılan üniversite öğrencilerinin yarısından fazlası kadındı. Programa katılanlar, aldıkları eğitimlerle yepyeni bir kariyer yolculuğuna bașladılar.
Ülke nüfusunun %49,9’unu kadınlar oluștururken, hem beyaz hem de mavi yaka statülerinde iș gücüne katılma oranı günümüzde hala çok düșük. 2021 yılı TÜİK verilerine göre 15 yaș ve üstü kadınların iș gücüne katılma oranı %32,8 iken yönetici pozisyonundaki kadınların oranı ise %20,7. Lojistik gibi zorlu görünen bir sektörde bu oran nasıl, sizce kadınların katma değeri yüksek iș alanlarında sayısı neden az, bu konuda șirket ve yöneticilere düșen sorumluluklar nelerdir?
Lojistik sektöründe kadın çalıșan sayısının artmasına yönelik çalıșmalar yapan WiLAT Türkiye’nin “Lojistik ve Tașımacılık Sektöründeki Yetkinlik ve Cinsiyet Eșitsizliği Araștırması”nın sonuçlarına göre Türkiye lojistik sektöründe çalıșan kadınların oranı sadece %9,1. AB ülkelerinde bu oran %22 seviyesinde. WiLAT’ın raporuna göre Türkiye’de istihdam edilen kadınların oranı %26 iken, bu oran erkeklerde %60,2. Yine iș gücüne katılım oranı kadınlarda %30,6 seviyesinde seyrederken, erkeklerde %68,4. Eğitimde ise 25 üniversiteden toplanan verilere göre dört yıllık lojistik eğitimi alan öğrencilerin %47’si kadınken, %53’ünü erkekler olușturuyor. Söz konusu oranlarla Türkiye, OECD ülkeleri içinde istihdamda kadın-erkek arasındaki farkın en yüksek olduğu ülke konumunda.
Bu noktada en büyük problemin geleneksel algının kırılmasında yașanan zorluk olduğunu söylemek mümkün. Lojistik, genellikle fiziksel güç gerektiren, erkeklerin daha çok tercih edildiği bir sektör olarak algılanabiliyor. Benim mesleğe bașladığım 1990’lı yılların bașlarında bu algı daha sertti ve bu stereotipler kadınların bu alana yönelmelerini engelleyebiliyordu. Son dönemde bu durumda dair algılar kırılmaya bașladı anacak daha gidecek yolumuz var.
İkinci bir nokta, kadınların lojistik sektöründe yüksek pozisyonlara yükselmelerini destekleyen kariyer gelișimi fırsatlarının yetersiz olması. Yine son yıllarda bu konuda önemli eșikleri geçtik. Bugün artık yönetici pozisyonunda kadın çalıșan sayısı geçmișe göre daha iyi noktada. Sertrans olarak sadece sektörümüzde değil, Türkiye genelinde kadın çalıșan oranının en fazla olduğu șirketlerden biriyiz. Sektördeki ilk kadın yöneticilerden biriyim. Șirketimizde kadın çalıșan oranını %50’nin altına düșürmemek ve hatta e-ticaret lojistiği gibi operasyonlarımızda %80’e çıkarmak gibi iddialı hedefimiz var.