Yıllık işletme bütçelerini hazırlarken yıllık veya periyodik sözleşmeleri de işletme projelerine dahil edip en iyi hizmeti en iyi fiyata alarak, aidatlardaki fiyat/ performans oranını da en sağlıklı yerde tutmaya özen gösterdiklerini belirten Umur Bina ve Tesis Yönetim Hizmetleri Kurucu Ortağı Yiğit Umur’u ağırladığımız Şubat sayımızda Umur, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda doğru bilinen yanlışlara da değindi.
Toplu yaşam alanlarında kaliteli bir hizmetin sunulabilmesi adına aidat giderlerini belirlerken hangi kriterler göz önünde bulundurulmalı, Kat Mülkiyeti Kanunu’nda bu konuda doğru bilinen yanlışlar nedir?
Firma olarak yıllardır tecrübe ettiğimiz yıllık işletme bütçelerini hesaplarken; öncelikle eşit paylı olarak ve değişken paylı olarak aidatları belirlemekteyiz. Personel maliyetleri veya yönetim hizmet giderleri vb. giderler günümüzde bütçelerin büyük payına sahip. Bu pay da aidatları doğrudan etkilemekte. Asgari ücret vb. personel bazlı ücret artışları, enerji vb. maliyetler de tabii ki toplu yaşam alanlarındaki aidatları etkilemekte fakat kaliteli ve güvenli bir yaşam isteyen kat malikleri de fayda/maliyeti en yüksek şekilde bu hizmeti almak istedikleri için, bizler yıllık işletme bütçelerini yaparken; yıllık veya periyodik sözleşmeleri de işletme projelerine dahil ederek en iyi hizmeti en iyi fiyata alarak, aidatlardaki fiyat/performans oranını da en sağlıklı yerde tutmaya özen gösteriyoruz. Şirketimize yeni kattığımız projelerde, önceki dönem yönetimleri tarafından sıklıkla fark ettiğimiz yanlış ise, tabii bunu söylerken yönetim planlarına da dikkat etmek gerek ama tüm giderlerin her bağımsız bölüme eşit bölünüyor olması gördüğümüz doğru bilinen yanlışlar arasında.
1966 yılında yürürlüğe giren Kat Mülkiyeti Kanunu’nun günümüzde hangi koşulları karşılayamadığı gerekçesiyle tesis yönetimi sektörü temsilcileri tarafından revize edilmesi talep ediliyor?
Kat Mülkiyeti Kanunu özelinde tamamıyla koşulları karşılamadığını düşünmüyorum elbette, ama çağa ayak uyduramadığını gözlemliyoruz. 1966 yılında inşa edilmiş başta toplu konutlar olmak üzere toplu yaşam alanları ile günümüzdeki yapılar çok fazla farklılık gösteriyor. Bu sebeple Kat Mülkiyeti Kanunu’nun revize edilmesi gerektiğini talep edilmesini haklı buluyorum.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Aslında geçen ayki röportajımızda da belirttiğimiz üzere, tesis yönetim sektörü Türkiye’de son yıllarda dikkat çekmekte. Bu sebeple günlük yaşantılara ait revizeler ve teknolojik alt yapılar sektöre entegre edilerek, daha iyi performans göstereceği günlere ulaşacaktır.