Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Seminerleri’nin 24’üncüsü İzmir’de gerçekleştirildi. Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) ile İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) iş birliğinde, sektörden temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirilen etkinlikte, “Güneş Enerjisi, Enerji Depolama Sistemleri ve Mevzuatlardaki Son Düzenlemeler” başlıkları ele alındı.
Türkiye güneş enerjisi sektörünü 15 yıldır başarı ile temsil eden ve güneş enerjisi sektörüne yönelik farkındalığın artması ve doğru bilgilerin yayılması için çalışan Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) bu alandaki faaliyetlerine devam ediyor. GENSED’in çalışmaları kapsamında düzenlediği ‘Güneş Enerjisi & Enerji Depolama Seminerleri’nin 24’üncüsü İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi (İAOSB) iş birliği ile 8 Mayıs’ta İzmir’de gerçekleştirildi.
İzmir Atatürk OSB’de gerçekleştirilen etkinliğin açılış konuşmasını GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir ve İAOSB Yüksek İstişare Başkanı Mustafa Karabağlı yaptı. GENSED Genel Sekreteri Hakan Erkan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen seminerde, “Güneş Enerjisi Teknolojileri ve Güncel Uygulamalar, Enerji Depolama Sistemleri ve Gelecek Trendleri, Mevzuatlardaki Son Düzenlemeler” konu başlıkları ele alındı.
Güneş enerjisinin gelişimi için enerji depolamak şart
Güneş enerjisi ve enerji depolama uygulamalarındaki teknolojik gelişmelerin yanı sıra ürün seçimi, şebeke entegrasyonu ve mevzuattaki düzenlemelerin de detaylı olarak işlendiği seminerin açılış konuşmacılarından olan GENSED Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, “İleride mikro şebekelerin meydana geleceğini ve herkesin kendi elektriğini gerek güneşle gerek rüzgarla gerekse başka geri dönüşüm modelleri ile kendi üreterek, şebekeden izole olmak isteyeceğine inanıyoruz. Bu sebeple enerji depolamanın öneminin çok fazla arttığını düşünüyoruz. Güneş enerjisinin yaygın kullanımı ve gelişimi için enerji depola sistemlerindeki gelişmeler son derece önem taşıyor. Yakın bir zamanda herkesin bunu daha fazla hissedecek. İnsanlar şebekeden bağımsız olabilmek adına güneşten elde ettiği enerjiyi depolayarak istediği zaman kullanabilecek.” dedi.
Depolama sistemlerine ihtiyacımız daha da artacak
Türkiye’nin güneş enerjisi sektöründeki konumundan da bahseden Özdemir, şöyle devam etti: “2023’te dünyada her gün 1 GWh’lik güneş enerjisi sistemleri kuruldu, yıllık 400 GWh’ye yakın bir performans elde edildi. Bu yıl ise 500 GWh’ye yakın bir performans bekleniyor. Türkiye ekonomisinin dünyada yüzde 1-1,5 aralığında olduğunu düşünürsek, yılda en az 5 GWh’ye yaklaşmamız lazım. Bir Akdeniz ülkesi olarak, yılda ortalama 2.000 saatten fazla güneş görüyoruz. Dünyanın en iyi teknolojisine sahip güneş enerjisi paneli fabrikalarına sahibiz. Artık yerli ve milli üretim yapıyoruz. Ekipmanların yaklaşık yüzde 90’ını kendi ülkemizde üretebiliyoruz. Tüm bunlara rağmen 5 GWh rakamını yakalayamıyoruz.”
Diğer taraftan güneş ve rüzgarın kesintili enerji grubuna girdiğine, bulut geldiğinde güneş etkisinin kaybolduğuna ve bunun da şebekelerin stabilitesini bozduğuna vurgu yapan Özdemir, depolama sayesinde şebeke üzerindeki bu yükün alınabileceğine dikkat çekerek, “Yazın güneşin fazla olduğu gündüz saatlerinde tüketim az, akşam saatlerinde tüketim fazla oluyor. Dünyada buna ördek eğrisi deniliyor ve şebekeleri çökertiyor. Bunu önlemek için enerjiyi ötelemeniz gerekiyor. Bunun için de depolama sistemlerine ihtiyacımız doğuyor.” dedi.
Güneş enerjisi sistemlerinde, önümüzdeki 11 yılda yaklaşık 5 kat büyüme bekleniyor
Geçtiğimiz yıl Enerji Bakanlığı’nın açıkladığı 2035 Ulusal Enerji Planı’na da değinen Özdemir, “Bu plana göre biz bugün 13.500 MWh olan kurulu güneş kapasitesi gücümüzü, 2035’te 53.000 MWh çıkartacağız. Güneş enerjisi sadece OSB’lerle sınırlı kalmayıp, evlere de girecek. Burada mikro finans çözümlerinin geliştirilmesi önem taşıyor. Bunun için hem STK’ların hem derneklerin hem de Enerji Bakanlığı’nın çeşitli iş modelleriyle bunu desteklemesi gerekiyor.” dedi.