Günümüzde küreselleşme ile birlikte ülkelerarası artan ticaret hacmi sonucunda firmalar arasında yaşanan rekabet, bu taşıma türündeki gelişmeleri de hızlandırdı. Yeni inşa edilen havalimanları, teknolojideki ilerleme sonucu gelişmiş hava araçları, artırılmış kapasiteler, bölgesel depolama ve taşımacılık sistemlerinin varlığı havayolu kargo taşımacılığının yaygın bir biçimde yapılmasına olanak sağlıyor.
Ülkelerarası büyüyen ticaret hacimleri sonucu istenilen ürünün bir yerden bir yere naklinin hız kazanması havayolu taşımacılığını öne çıkartırken, bunun sonucunda da hava kargo taşımacılığı giderek ekonomik küreselleşmeyi destekleyen hizmet altyapısının kritik unsuru konumuna ulaştı. Küreselleşen ticaret dünyasında artan talep ve beklentilerin getirisi olarak, havayolu taşımacılığı hızlı olarak teslim edilmesi gereken ürünlerin teslimat işlemlerinde tercih ediliyor. Hava kargonun diğer gönderim şekilleri ile arasında, gönderim hızı açısından önemli bir fark bulunuyor. Hava kargo taşımacılığı sayesinde gönderim yapmak isteyen kişi ve işletmeler, zaman tasarrufu sağlayarak, zaman yönetimini maksimum seviyeye çıkarmış oluyor.
Havayolu taşımacılığının avantajları
1. Hızlı taşıma
2. Geniş erişim
3. Güvenli taşıma
4. Esnek planlama
Havayolu taşımacılığının dezavantajları
1. Yüksek maliyet
2. Sınırlı taşıma kapasitesi
3. Çevresel etkiler
4. Kısıtlı güzergahlar
Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA)’nin yayınladığı, Nisan 2023 küresel hava kargo piyasalarına ilişkin verilerin yer aldığı rapor, bir önceki yılın talep performansına göre daha yavaş olmakla birlikte düşüşün devam ettiğini gösterdi.
Kargo ton-kilometre (CTKs) cinsinden ölçülen küresel talep, Nisan 2022’ye kıyasla %6,6 düşüş kaydetti. Bu durum uluslararası operasyonlar için ise %7,0 oranında bir düşüşe işaret ediyor. Yıllık bazda yaşanan bu düşüş, bir önceki ay yaşanan %7,6 oranındaki düşüş göz önünde bulundurulduğunda ise iyileşmeye işaret ediyor.
Kapasite Nisan 2022’ye kıyasla %13,4 artarken, Nisan 2019 dönemine kıyasla da %3,2 artarak son üç yılda ilk kez kapasite Covid-19 öncesi seviyeleri aşmış oldu. Bu güçlü artış, yolcu sektöründeki talebin toparlanmaya başlamasıyla birlikte, temel olarak göbek kapasitesinin artışından kaynaklanıyor. Bu iyileşmeye rağmen yük taşıma kapasitesi yine de %2,3 oranında azaldı. Preighter operasyonları 2,5 yıllık kesintisiz faaliyetlerin ardından ise Mart ayında sona erdi.
Küresel kargo talebini etkileyen başlıca faktörler
Kargo talebinin öncü göstergesi olan Satın Alma Yöneticileri Endeksi’nin (PMI) küresel yeni ihracat siparişleri bileşeni Nisan ayında iyileşme kaydetti. Çin’in PMI seviyesi kritik 50 sınırını aşarak dünyanın en büyük ihracat ekonomisinden mamul mallara olan talebin arttığına işaret etti.
Küresel mal ticareti Mart ayında %0,2 oranında artarak Kasım 2022’den bu yana ilk kez yıllık bazda artış gösterdi.
Tüketici ve üretici fiyatlarındaki artışlar ılımlı seyretti. Nisan ayı manşet Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ABD’de %5,0, Çin’de %0,3 ve Japonya’da %3,5 olarak kaydedildi. Avrupa’da %8,1 oranıyla daha yüksek olmakla birlikte, Ekim 2022’deki %11,5’lik zirvenin oldukça altında bir artış kaydetti.
IATA Genel Müdürü Willie Walsh, hava kargo sektörünün Covid-19 krizini atlatmasını sağlayan dayanıklılığın kriz sonrasında da kritik önem taşıdığını söyleyerek, “Hava kargo sektörü, yolcu talebindeki toparlanmanın beraberinde getirdiği göbek kapasitesindeki genişlemenin sonuçlarına göre kendini ayarlıyor. Preighter operasyonları Mart ayında durdu ve yük taşıma hizmetleri Nisan ayında %2,3 oranında azaltıldı. Talep ortamını okumak oldukça zor. Enflasyonun düşmesi kesinlikle olumlu bir gelişme. Ancak bunun talebi canlandırabilecek daha gevşek para politikalarına yol açma derecesi ve hızı belirsiz.” açıklamasında bulundu.