Tüm Oto Kiralama Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı İnan Ekici ile bir araya geldiğimiz Haziran sayımızda dergimize özel açıklamalarda bulunan Ekici’nin operasyonel araç kiralama sektörüne olan talebi değerlendirdiği söyleşimizde elektrikli araç dönüşümünün sektöre nasıl yansıdığını da konuştuk. Ayrıca TOKKDER’in bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2023 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu’nu da siz değerli okurlarımızla buluşturuyoruz.
2023 yılı araç kiralama sektörü için nasıl başladı, nasıl ilerliyor? Sektör olarak turizm sezonunun da yaklaşması ile birlikte beklentileriniz neler?
Operasyonel araç kiralamaya olan talep 2023 yılında da devam ediyor. Pandemi sonrası dünyada ekonomik toparlanma başlamış olsa da, yavaşlayan ekonomik aktivite, tedarik zincirinde yaşanan bozulma, küresel enflasyon baskısı, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar ticari hayatta zorluklara neden oluyor. Tüm bu zorluklara rağmen araç kiralama kuruluşları müşteri taleplerini karşılamak için çaba sarf ediyor. Artan araç maliyetleri sebebiyle sektör müşterileri de bu dönemde araç politikalarında değişiklik yaparak daha ekonomik, daha düşük donanım seviyesine sahip araçlara yöneliyorlar. Ekonomik olarak zor bir dönemden geçilmesine karşın araç kiralama satın almaya kıyasla her zaman daha avantajlı. Araç kiralama kuruluşları satın alma ve filo yönetimindeki uzmanlıklarıyla yarattıkları verimliliği müşterilerine yansıtarak araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor. Günlük araç kiralama şirketleri ise bu yıla ilişkin araç alımlarıyla turizm sezonuna hazırlıklarını sürdürüyor. Elbette bu noktada araç bulunurluğu ve finansmana erişim büyük rol oynuyor. Yabancı turistlerin ülkemize bu sene de ilgisi oldukça yüksek. İç turizmin yaratacağı iş hacmini ise genel seçimler sonrası oluşacak ortamın belirleyeceğini düşünüyoruz. Bu yıl turizmde arzu edilen hareketlilik gerçekleşirse, günlük araç kiralamaya olan talep de bundan olumlu etkilenecek. Böyle bir durumda, araç bulunurluğu sıkıntısının baskısı altında dahi, günlük araç kiralamanın yüksek sezonunda geçen yıla göre %10-15’e yakın büyüme yaşanabilir.
Dengeli bir ekonomi olduğu sürece hem operasyonel araç kiralama hem de kısa dönem araç kiralama sektörü büyümeye devam edecektir. Kiralama, ülkemizde olduğu gibi dünyada da büyüyor. Türkiye’de 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı, şirketlerin araç parkı büyüklüğü ve bu parklardaki kiralama yöntemiyle edinilmiş araç sayısı da dikkate alındığında, sektörümüzün ilerleyecek çok yolu olduğunu düşünüyorum.
Otomotiv sektöründe yaşanan hareketlilik ve elektrikli araç dönüşümünün sektörünüze yansımasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sürdürülebilirlik günümüzde en önemli öncelikler arasında yer alıyor. Tüm dünya ülkelerinin iklim değişikliği ve çevre kirliliğiyle mücadeleye kararlılıkla katılması ise sürdürülebilirlik açısından bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Gelecek nesillere yaşanır bir dünya bırakmak için, doğaya rağmen değil doğayla uyum içinde yaşamayı benimsemenin ve bunu bir amaç haline getirmenin hepimiz için kıymetli olduğu görüşündeyim.
Avrupa Birliği izlediği politikalarla iklim değişikliğiyle mücadelede öncü rol üstleniyor ve çalışmalarını, “Avrupa’yı 2050 yılına kadar dünyanın ilk iklim nötr kıtası yapma” hedefi doğrultusunda sürdürüyor. Bu doğrultuda somut adımlar üst üste atılıyor. AB üyesi ülkelerde 2035 yılından itibaren satılacak tüm yeni otomobil ve hafif ticari araçlar sıfır emisyonlu olacak. Bir diğer deyişle, o gün geldiğinde bu ülkelerde benzinli ve dizel motora sahip yeni otomobil satışı yapılamayacak.
TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı 2022 yılı sonunda 245 bine ulaştı. Sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payındaki artış ise oldukça dikkat çekici. 2021 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki hibrit ve elektrikli araçların payı %6,5 iken, bu payın 2022 yılının sonunda %8,2’ye eriştiğini görüyoruz.
İklim değişikliği ile mücadele ve enerji tasarrufu politikaları ile paralel olarak araç kiralama sektörünün filosundaki elektrikli araç sayısının günden güne artmasını bekliyoruz.
Elektrikli araçların servis, yedek parça ve kasko konularındaki belirsizlikler nedeniyle satın alma yerine kiralama ön plana çıkarabilir beklentisi hakim. Bu sektör için avantaj yaratır mı? Elektrikli araç kullanımında araç kiralama sektörü öncü bir rol üstlenebilir mi?
Türkiye’nin mobilitede elektrifikasyona hızla hazırlandığını görüyoruz. Gerek yerli elektrikli otomobilimiz Togg’un yollara çıkması gerekse şarj istasyonu sayısının günden güne yaygınlaşması bu yolda atılan önemli adımlardan bazıları. Ülkemizde elektrikli otomobillerin kullanımının yaygınlaşmasında Togg’un önemli bir rolü olacağı yadsınamaz bir gerçek. Bu nedenle araç kiralama sektörü, müşterilerinin talepleri doğrultusunda, Togg’a filosunda mutlaka yer verecektir.
Kiralama yöntemi sayesinde tüketiciler, elektrikli araçları başlangıç maliyeti ve ikinci el fiyat belirsizlik riski olmaksızın, makul aylık kira ödemeleri ile edinebilecek.
Gelecekte enerji tasarrufu daha da ön planda olacak; şirketler sürdürülebilir teknolojilere daha çok yatırım yapacak, kademeli olarak önce tam elektrikli ve sonra da otonom araçları hem paylaşım hem kiralama sektöründe kullanacağız.
Tüm sektörlerde yaşanan dijital dönüşüm araç kiralama sektöründe de yaşanıyor. Sektörünüzün bu konuya bakış açısı ve yatırımları konusunda neler söylersiniz?
Covid-19 salgınının bir sonucu, teknolojideki gelişmelerin ivmelenmesi ve alışveriş alışkanlıklarının dönüşmesi oldu. Eski alışveriş alışkanlıkları, yeni alışveriş türleriyle dijitale taşındı. Yeni müşteri yaratmakta dijital kanallar ve sosyal medyanın etkisi arttı.
Araç kiralama sektörü de bu değişimden etkilendi, zaten var olan teknoloji kullanımı ve dijitalleşme hız kazandı. Yaygınlaşmaya başlayan araç kiralama uygulamaları, çevrim içi rezervasyon yapabilme imkânı, özellikle pandemi döneminde müşterinin ihtiyaçlarına çözüm sağlama yönünde katma değer sağladı. Bu dönem temastan kaçınmak için artan ya da iyileştirilen çevrimiçi platformlar aynı zamanda müşteriye yeni bir deneyim ve konfor alanı da sundu. Artık uzun dönem kiralamada çevrimiçi olarak istediğiniz aracı seçme ve değiştirme dönemi başladı, kısa dönem kiralamada çevrim içi rezervasyon ve ödeme yaygınlaştı, ofislerde de bekleme süresini kısaltan dijital imza kullanılıyor.
Benzersiz bir müşteri deneyimi için süreçlerimiz dijitalleşiyor, veriye dayalı ileri analitik uygulamaları müşteriye özel hizmetler sunuluyor.
Müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak müşterilere daha hızlı ve konforlu bir araç kiralama tecrübesi yaşatmak ve bunu sürekli kılmak sektörümüzün en büyük odak noktası haline geldi. Sektörümüzün dijitalleşme yatırımları artacak. Araç paylaşımında tüm süreç çevrim içi tamamlanıyor, kiralamada ise çevrim içi satışlarının payının giderek artacağını öngörüyorum.
TOKKDER olarak önümüzdeki dönem odağınızdaki ana konular neler olacak?
TOKKDER araç kiralama sektörünün sürdürülebilir şekilde gelişimine katkı sağlamak, sorunlarına çözüm üretmek için çalışmalarını sürdürüyor.
Günlük/kısa dönem araç kiralamalarında, motorlu aracı kiralayanın söz konusu motorlu araç ile bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olması durumunda motorlu aracın sahibi olan kiralama şirketi, aracın işleteni kabul edildiğinden, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaktadır. Bu düzenleme günlük/kısa dönem araç kiralama sektörü için büyük sorun teşkil etmektedir. Bu sorun ancak kiralamanın “Kiralık Araç Bildirim Sistemi (KABİS)” ve bir sözleşme ile belgelendiği durumlarda, kısa süreli veya uzun süreli kiralama ayrımı yapılmaksızın, sözleşmede belirtilen kiralama süresi boyunca işleten sıfatının sadece aracın kiracısında olması yönünde kanuni bir düzenleme yapılması ile çözülebilecektir.
Üzerinde önemle durduğumuz bir başka konu ise, araç kiralama şirketlerinden kiralanarak, iade yükümlülüğü doğmasına rağmen iade edilmeyen, hukuki dayanaktan yoksun olarak kullanılmaya devam edilen ve/veya suça konu edilen araçlar. Bu eylemin cezasının artırılması yönünde bir düzenleme yapılması için Adalet Bakanlığı nezdinde girişimlerimizi sürdürüyoruz.
Özellikle araç kiralamaya yoğun talebin olduğu dönemlerde dolandırılma vakalarında maalesef artış yaşanıyor. Seyahat ve tatil dönemlerinde araç kiralamaya artan talep ile birlikte bazı kötü niyetli kişiler; sosyal medya mecralarında ya da kurdukları sahte web siteleri ile bazı tanınmış oto kiralama kuruluşlarının taklidini yaparak, logolarına benzer logolar kullanarak, bu tanınmış oto kiralama kuruluşları ile ilgisi bulunmayan telefon ve WhatsApp hatları üzerinden yaptıkları görüşmeler ile tüketicilerden araç kiralama vaadiyle avans toplamakta, avans ödemesi sonrasında bu kişilere ulaşmak mümkün olmamakta ve tüketiciler bu yöntemle maalesef dolandırılmaktadır. Artan dolandırıcılık vakaları, tüketicilerin oto kiralama faaliyetine ilişkin güveninin zedelenmesine neden olurken, aynı zamanda taklidi yapılan oto kiralama kuruluşlarının da itibar kaybı riski ile karşı karşıya gelmesine neden olmaktadır. Bu konuyu TOKKDER olarak İçişleri Bakanlığımıza ve Ticaret Bakanlığımıza aktardık, önlem alınması için girişimde bulunduk. Bu tür olumsuz durumlar ile karşılaşılmaması için tüketicimizi uyarmak amacıyla iletişim çalışmalarımız da devam ediyor.
Operasyonel Araç Kiralama Sektörü İlk Çeyrekte 13 Bin 500 Adet Aracı Filosuna Kattı
TOKKDER’in bağımsız araştırma şirketi NielsenIQ iş birliği ile hazırladığı, 2023 yılı 1. çeyrek sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu’na göre operasyonel araç kiralama sektörü 2023 yılının ilk çeyreğinde 10 milyar 400 milyon TL’lik yatırım yaparak 13 bin 500 adet aracı filosuna kattı. Sektörün aktif büyüklüğü 114 milyar 900 milyon TL’ye ulaşırken, toplam araç sayısı ise 240 bin oldu.
Hafif ticari araçlar payını artırıyor
Rapora göre, Renault %19,7 pay ile Türkiye operasyonel araç kiralama sektörünün en çok tercih edilen markası olmayı sürdürdü. Renault’yu %16,2 ile Fiat, %10,9 ile Toyota ve %10,5 ile Ford takip etti. Bu dönemde, sektörün araç parkının %48,6’sı kompakt sınıf araçlardan oluşurken, küçük sınıf araçlar %27,8 ve üst-orta sınıf araçlar %12,8 pay aldı. 2018 yılı sonunda operasyonel araç kiralama sektörünün filosundaki payı %2,9 olan hafif ticari araçların payı ise 2023 yılının ilk çeyreği sonunda %7’ye yükseldi. Diğer yandan, sektörün araç parkında yer alan hibrit ve elektrikli araçların payının artmaya devam etmesi de dikkatleri çekti. Buna göre, sektörün araç parkının büyük bölümünü %51,2 ile dizel yakıtlı araçlar oluşturmayı sürdürürken, benzinli araçların payı %40,2’ye, hibrit ve elektrikli araçların payı ise 8,5’e çıktı.
Sedan liderliği kaptırmıyor
TOKKDER raporuna göre, operasyonel kiralama sektöründeki gövde tipine göre araç oranlarında sedan liderliğini sürdürdü. Bu kapsamda, sedan gövde tipine sahip araçlar %59,5 ile birinci sırada, hatchback gövde tipine sahip araçlar %20,3 ile ikinci sırada yer aldı. SUV tipi araçlar ise %11,1 ile üçüncü oldu. Bu araçları %1 ile station wagon gövde tipine sahip araçlar takip etti. Rapora göre, sektörün filosundaki araçların %69,8’ini otomatik vitese sahip araçlar oluştururken, manuel vitesli araçların payı %30,2 olarak gerçekleşti. Operasyonel araç kiralama sektörü, 2023 yılında ekonomiye sağladığı katkıyı da artırmaya devam etti. TOKKDER’in raporuna göre, sektörün 2023 yılının ilk çeyreğinde ödediği vergi tutarı toplamda 5 milyar 920 milyon TL’yi buldu.