Tüm Oto Kiralama ve Mobilite Kuruluşları Derneği (TOKKDER) Yönetim Kurulu Başkanı Kağan Yaşa, operasyonel kiralama sektörünün 2024 yılındaki performansını, büyüme potansiyelini ve dijitalleşme odaklı dönüşümünü değerlendirdi. Artan maliyetler, finansmana erişim zorlukları ve küresel trendlerin etkileriyle şekillenen sektörün şirketlere maliyet avantajı, esneklik ve sürdürülebilir çözümler sunmaya devam ettiğini vurgulayan Yaşa, operasyonel araç kiralamalarında dijitalleşme ve sürdürülebilirlikle yeni bir dönemin başladığını ifade etti.
Operasyonel kiralama sektörü 2024’ü nasıl geçiriyor? Önümüzdeki döneme nasıl hazırlanıyor?
2024 yılının ilk 6 aylık sonuçlarını içeren TOKKDER Operasyonel Kiralama Sektör Raporu verilerine göre operasyonel kiralama sektörünün filosundaki araç sayısı 2023 yılı sonuna göre yüzde 1,2’lik artış göstererek 257 bine ulaştı. 215 milyar TL’ye ulaşan sektörün aktif büyüklüğü ise banka dışı finansal kuruluşlarla kıyaslandığında, oldukça önemli bir noktaya gelmiş durumda. Sektörün öz kaynakları ise 104 milyar TL’yi aşarak sektörün aktif toplamının neredeyse yarısına ulaştı. Sektör ihtiyaç duyduğu finansmanın yarısını öz kaynakları ile karşılıyor. Sektörün takipteki alacaklar oranının (NPL Oranı) yüzde 1,5 seviyesinde olması ise sağlıklı bir yapının göstergesi.
2016 yılındaki ÖTV düzenlemesi, sonrasında özellikle 2018 yılından bu yana döviz kurlarında yaşanan artışlar ve son olarak Covid-19 pandemisi… Tüm bu gelişmeler sıfır araç fiyatlarının ve araç kiralama şirketlerinin maliyetlerinin bir hayli artmasına sebep oldu. Pandemiyle birlikte küresel çip krizine bağlı olarak tedarik zincirinde yaşanan sıkıntılar da buna eklendi. Sektör istediği zaman istediği araca ulaşmakta zorlanmaya başladı. Pandemi sonrası, dünyada yavaşlayan ekonomik aktivite, tedarik zincirinde yaşanan bozulma, küresel enflasyon baskısı, artan maliyetler ve finansmana erişimde yaşanan sıkıntılar ticari hayatta zorluklara neden oldu. Bu sorunların yarattığı zorlukları halen yaşamaya devam ediyoruz. Operasyonel araç kiralamaya talep olmasına rağmen, artan maliyetler ve doğru vadeli ve makul maliyetli finansmana erişimde yaşanan zorluklardan ötürü sektörümüz arzu edilen büyümeyi yakalayamıyor. Enflasyonun kontrol altına alınması ve doğru vadeli ve de makul maliyetli finansmana erişimin olması durumunda sektörümüzün büyüme ivmesi de artacaktır.
Faaliyet alanı ve büyüklüğü ne olursa olsun, sürdürülebilir şirket olmak ve sürdürülebilir iş gücünü sağlamak için her bir şirketin öncelikli yapması gereken dayanıklı kalmaktır. Şirketlerin iş planlarını gözden geçirip güncellemeleri, verimliliklerini artırmaları, tasarruf yapılabilecek alanları hayata geçirmeleri bu dönemde daha çok önem kazanıyor. Bu noktadan bakıldığında, operasyonel araç kiralama sektörü işletmelere ve hatta bireylere birçok faydayı bir arada sunmaya devam ediyor. Sektör, araçları daha uygun maliyetlerle sağlıyor, hasar yönetimi, bakım, kış lastiği gibi pek çok unsuru yöneterek maliyet avantajını müşterilerine yansıtıyor. Araç satın almak, şirketler için yüksek yatırımı ve araç yönetiminde verimsizlik potansiyelini beraberinde getiriyor. Bunların yanı sıra, satın almayı tercih eden şirketler sahipliğin risklerini de almak durumunda kalıyor.
Daha önceden yaptığınız açıklamalarda şirket araçlarında operasyonel kiralama sisteminin yüzde 10 dolaylarında olduğunu, pazarın önemli potansiyel barındırdığını belirtmiştiniz. Bu yıl bu oranda bir artış bekliyor musunuz? Pazar nasıl büyüyebilir, nasıl bir yol haritasına ihtiyaç var?
Gerek kısa dönem gerekse operasyonel araç kiralama pazarı küresel anlamda büyüme potansiyeline sahip. Avrupa operasyonel araç kiralama pazarının 2022 ile 2029 yılları arasında, yıllık yüzde 6 seviyesinde büyüyeceği düşünülüyor.
Ülkemizdeki duruma bakarsak, her ne kadar sektörümüzün araç parkı son 2 yıldır yüzde 3-4 seviyesinde büyüse de, gerçekte sektörümüz çok daha büyük bir büyüme potansiyeline sahip. 2022 yılı Eurostat verilerine göre, Avrupa Birliği’nde 1.000 kişi başına düşen otomobil sayısı 560 iken, ülkemizde bu sayı ancak 167’ye ulaşmış durumda. Ülkemizde iş amaçlı olarak kullanılan 2 milyon 500 motorlu kara taşıtı olduğunu tahmin ediyorum. Verimlilik, tasarruf ve risk yönetimi açısından sunduğu birçok avantaja rağmen, ülkemizde iş amaçlı kullanılan araçların ancak yaklaşık yüzde 10’u operasyonel kiralama yöntemiyle finanse edilmiş durumda. Avrupa Birliği ülkelerinde ise şirket araçlarının finansmanında operasyonel kiralamanın payı son 7 yıl içinde yüzde 48’den yüzde 57’ye çıktı. Sektörümüzün büyüklüğünü olması gereken noktaya taşımak için, operasyonel kiralamanın faydalarını anlatarak uluslararası ve büyük ölçekli yerel şirketlerin yanı sıra KOBİ’lerin de şirket araçlarının finansmanında artan oranda operasyonel kiralama yöntemini tercih etmesini sağlamamız gerekiyor.
Dijitalleşme yatırımları şirketlerin iş yapış süreçlerinden müşteri çözümlerine kadar her alanda hız kesmeden devam ediyor. Sektör olarak siz bu alanda nasıl aksiyonlar alıyorsunuz?
Günümüzde dijital uygulamalar bireylerin neredeyse olmazsa olmazı haline geldi. Özellikle pandemi döneminde artan temassız alışveriş ihtiyacı dijitalleşme sürecinin hızlanmasında etkili oldu. Eski alışveriş alışkanlıkları, yeni alışveriş türleriyle dijitale taşındı. Yeni müşteri yaratmakta dijital kanallar ve sosyal medyanın etkisi önemli ölçüde arttı.
Araç kiralama sektörü de bu değişimden etkilendi, zaten var olan teknoloji kullanımı hayatımıza hızla giren dijitalleşme sonucu hız kazandı. Araç kiralama dünyasında dijital uygulamalara olan ilgi günden güne artıyor. Benzersiz bir müşteri deneyimi için araç kiralama süreçleri dijitalleşiyor, veriye dayalı ileri analitik uygulamaları ile müşteriye özel hizmetler sunuluyor. Müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak müşterilere daha hızlı ve konforlu bir araç kiralama tecrübesi yaşatmak ve bunu sürekli kılmak araç kiralama sektörünün odak noktası haline geldi.
Yaygınlaşmaya başlayan araç kiralama uygulamaları, çevrim içi rezervasyon yapabilme imkanı, müşterinin ihtiyaçlarına çözüm sağlama yönünde katma değer sağladı. Bununla birlikte çevrim içi platformlar aynı zamanda müşteriye yeni bir deneyim ve konfor alanı da sundu. Araç paylaşımında tüm süreç çevrim içi tamamlanıyor. Araç kiralama ve araç paylaşımında satışların çoğu dijital kanallardan geliyor; 3 ila 5 yıl içinde araç kiralama ve araç paylaşımı satışlarının neredeyse tamamının dijital kanallardan gerçekleşeceği tahmin ediliyor.
Artık uzun dönem kiralamada çevrim içi olarak istediğiniz aracı seçme ve değiştirme dönemi başladı, kısa dönem kiralamada ise çevrim içi rezervasyon ve ödeme yaygınlaştı, ofislerde de bekleme süresini kısaltan dijital imza uygulaması kullanılıyor.
Yapılan pek çok araştırma gösteriyor ki genç ve teknoloji odaklı bireyler iş modellerinin dönüşümünde önemli bir rol oynuyor. Artık, şirketler başarıya ulaşmak için, yeni neslin tercih ve beklentilerine göre ürünlerini tasarlamak, stratejilerini oluşturmak mecburiyetindeler.
Teknolojik gelişim farklı sektörlerin birbiriyle iş birliği yapmasını zorunlu kılıyor. Bununla birlikte birçok yeni iş alanı ve fırsat doğuyor. Bu gelişmelere ek olarak, şehirlerin nüfusundaki hızlı artış ve artan trafik yoğunluğu, araç kiralama sektörünü artık sadece motorlu araç tedarikçisi olmaktan çıkarıp müşterilerine her türlü mobilite çözümü sunan bir sektör olmaya yönlendiriyor. Elbette teknoloji sektörün sunduğu çözümlerde artan oranda kullanılıyor.