Sienzi Lojistik, dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları ile lojistik operasyonlarını optimize etmeyi hedefleyerek stratejilerini bu doğrultuda geliştiriyor. Müşteri odaklı, özelleştirilmiş çözümler sunarak, çalışanların yeteneklerini geliştirmek için eğitim programlarına önem verdiklerini ifade eden Sienzi Lojistik İş Geliştirme Koordinatörü Alper Gürler, firma olarak operasyonel mükemmeliyeti sağlamak için sürekli iyileştirme kültürünü benimseyerek, etkili tedarik zinciri yönetimi, veri analitiği ve çalışan gelişimi gibi adımlarla sektördeki dönüşüm sürecine liderlik etmeyi hedeflediklerini vurguladı.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz, lojistik sektöründe edindiğiniz deneyim ve tecrübelerinizle göreviniz süresince Sienzi Lojistik’e nasıl bir katkıda bulunmayı hedefliyorsunuz?
1978 İstanbul doğumluyum, aslen Malatyalıyım. Üç çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuyum. Sektöre 2003 yılında Gökbora Uluslararası Nakliyat firması ile giriş yaptım. Daha sonra sırasıyla DHL, Ekol Lojistik ve son olarak Kerry Logistics firmasında üst düzey yönetici olarak görev aldım. Edindiğim bilgi ve deneyimleri aktarmak üzere sektörel mesleki eğitimler verdim. Potansiyelinin çok yüksek olduğunu gördüğüm Sienzi Lojistik’e büyüme yolculuğunda katkı sağlamak en büyük hedefim.
2025 yılı için Sienzi Lojistik’in hedefleri neler? Özellikle depolama ve dağıtım süreçlerinde daha fazla verimlilik sağlamak adına yeni iş modelleri üzerine düşünceleriniz var mı? Sektörün genel geleceği hakkında nasıl bir vizyona sahipsiniz?
Sienzi Lojistik olarak kısa vade hedeflerimiz;
- Dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımları ile lojistik operasyonları optimize etmek.
- Müşteri geri bildirimlerini toplayıp analiz etmek, hizmet çeşitliliğini artırarak özelleştirilmiş lojistik çözümleri sunmak.
- Çalışanların yeteneklerini geliştirmek için eğitim ve kariyer gelişim planları sunmak.
Depolama ve dağıtım süreçlerinde daha fazla verimlilik sağlamak adına yeni iş modelleri;
- Veri yönetimi, envanter takibi ve sipariş yönetimini bulut tabanlı sistemlerle entegre ederek, tüm süreçlerin merkezi olarak yönetilmesi sağlanabilir. Bu, gerçek zamanlı veri akışı ve iletişim imkânı sunar.
- Depolama alanlarında otomasyon sistemleri ve robot teknolojileri kullanmak, iş gücü maliyetlerini düşürürken verimliliği artırır. Örneğin, otomatik taşıma sistemleri ve robotik depolama çözümleri ile süreç hızlandırılabilir.
- Müşteri taleplerine daha hızlı ve etkin şekilde yanıt vermek için çevrim içi ve çevrim dışı satış kanallarını entegre eden çok kanallı dağıtım stratejileri benimsendiğinde, müşteri memnuniyeti artar.
- Diğer şirketlerle iş birliği yaparak, taşıma, depolama veya dağıtım gibi hizmetlerin paylaşılması, kaynakların daha etkin kullanılmasına olanak tanır. Bu tür iş birlikleri, maliyetleri düşürürken çevresel sürdürülebilirlik imkânı sunar.
Bu yeni iş modelleri, lojistik depolama ve dağıtım süreçlerinin daha verimli, esnek ve sürdürülebilir hale gelmesine yardımcı olabilir. İşletmeler, bu yaklaşımları benimseyerek rekabetçi avantaj elde edebilir ve piyasa koşullarındaki değişimlere hızlı bir şekilde yanıt verebilir.
Sektörün genel geleceği hakkındaki vizyonum;
- Dijitalleşme ve Otomasyon: Gelecekte lojistik sektöründe dijitalleşmenin ve otomasyonun önemi artacaktır. Bu doğrultuda yatırım yaparak verimliliği artırarak müşteri deneyimini geliştirmek kritik bir hedef olmalıdır.
- Müşteri Odaklılık: Müşteri taleplerine hızlı ve esnek yanıt verebilen bir yapı oluşturmak, müşteri memnuniyetini artırmak açısından elzemdir. Bu, kişiselleştirilmiş hizmetler, daha iyi iletişim ve şeffaflık ile mümkün olabilir.
- Sürdürülebilirlik: Çevresel sürdürülebilirlik, sektörde giderek daha önemli bir hale geliyor. Yeşil lojistik uygulamaları, karbon ayak izinin azaltılması ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanılması üzerine odaklanmak hem toplumsal sorumluluk hem de maliyet avantajı sağlayacaktır.
- Veri Analitiği ve Karar Verme: Büyük veri ve analitik yetenekleri kullanarak, operasyonel verimliliği artırmak, talep tahminleri yapmak ve stratejik kararlar almak önemli bir vizyon olmalıdır. Bu, rekabet avantajı sağlayacaktır.
- Kişisel ve İnsani Yetenekler: Teknoloji ilerlese de insan faktörü önemini koruyacaktır. Çalışanların eğitimi ve gelişimi, teknolojik yeniliklere uyum sağlamak için gerekli olacaktır. İnsan kaynaklarına yapılan yatırım, sürdürülebilir bir büyüme için kritik öneme sahiptir.
- Entegre ve Esnek Tedarik Zinciri: Tedarik zincirinin daha entegre ve esnek bir yapıya kavuşturulması, süreçlerin hızlandırılmasını ve maliyetlerin düşürülmesini sağlar. Farklı kanallar ve stratejilerle müşteri ihtiyaçlarına doğru şekilde cevap vermek geleceğin önceliği olmalıdır.
- E-Ticaretin Yükselişi: E-ticaretin büyümesi, lojistik süreçlerinin yeniden tasarımını gerektiriyor. Gelecek vizyonu, e-ticaret ile entegrasyon sağlayacak yeni dağıtım modelleri ve hızlı teslimat çözümlerine odaklanmayı içermelidir.
- Yenilikçi Teknolojilere Açıklık: Blockchain, otonom araçlar ve robot teknolojileri gibi yeni gelişmelere açık olmak, sektördeki yenilikleri hızlı bir şekilde benimsemek ve uygulamak için gerekli olacaktır.
Günümüzde lojistik sektörü, sürdürülebilirlik ve dijitalleşme konusunda büyük bir dönüşüm geçiriyor. Sienzi Lojistik’in bu konularda yaptığı veya planladığı projelerden bahseder misiniz? Özellikle karbon ayak izini azaltma ve dijitalleşme süreçlerine dair atmayı planladığınız adımlar neler olacak?
Sienzi Lojistik olarak sürdürebilirlik ve dijitalleşme konularında aldığımız ve almayı planladığımız aksiyonlar; dijitalleşme stratejisinde hedef belirleme, mevcut durumun analizi ve ilerleme planının çıkartılması, teknolojik alt yapısının iyileştirilmesi, veri yönetimi ve analizi, otomasyon sistemleri, çalışanların eğitim ile bilinçlendirilmesi, siber güvenlik önlemleri. Bu adımlar, lojistik sektöründe dijitalleşmenin başarısı için kritik öneme sahiptir ve süreçlerin daha verimli, şeffaf ve rekabetçi hale gelmesini sağlar.
Karbon ayak izini azaltmak için ise;
- Enerji verimliliği için led aydınlatma ve bazı kısımlarla sensörlü led lambalar.
- İş makinesi olarak elektrikli forklift, kiralık araçlarda da elektrikli araçlar tercih edilerek fosil yakıt tüketimini azaltmak.
- Sıfır atık politikaları oluşturmak.
- Depo yönetim sistemlerini dijitalleştirerek daha etkili/hızlı hale gelmesini sağlamak, enerji tüketimini azaltmak.
- Malzeme stok yönetim sistemlerini geliştirerek gereksiz envanter ve israfı azaltmak.
Son yıllarda lojistik sektöründe karşılaşılan en büyük zorluklardan biri, küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar ve fiyat dalgalanmaları oldu. Sienzi Lojistik bu tür dış faktörlere karşı nasıl bir esneklik gösteriyor? Ayrıca, bu zorlukların sektöre sunduğu fırsatlar nelerdir ve Sienzi bu fırsatları nasıl değerlendirmeyi planlıyor?
- Yerel tedarik zincirine yönelerek yerel üretim artırılırken tedarik zincirinin daha dayanıklı hale gelmesi sağlanmıştır.
- Küresel tedarik zincirindeki aksaklıklar risk analizi ve yönetim stratejilerinin geliştirilmesi konusunda farkındalık oluşturdu. Etkili risk yönetimi yaklaşımını benimseyerek rekabet avantajı elde etmeyi hedefliyoruz.
- Bu dönemde süreçleri daha verimli hale getirebilmek için dijitalleşme ve otomasyon teknolojilerine geçiş yapma fırsatı kısmen bulabildik. Ama yatırımlarımız ihtiyaçlarımız doğrultusunda devam edecek.
- Tedarik zincirindeki aksaklıklar, müşteri ile daha iyi iletişim kurma gerekliliğini ortaya koydu. Bu durum müşteri sadakatini artırma fırsatını da doğurmuş oldu.
- Personelimizin eğitimlerine, yetenek geliştirmesine yönelik yatırımlarımız devam edecek.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Operasyonel mükemmeliyetin sağlanması için; sürekli iyileştirme kültürü, etkili tedarik zinciri yönetimi, teknoloji ve otomasyon, veri analitiği, entegre yazılım sistemleri, müşteri ihtiyaçlarının anlaşılması, entegre yazılım sistemleri, operasyonel performansın izlenmesi (KPI), çalışan eğitimi ve gelişimi, iş birliği ve ortaklık adımlarını izlemek kritik önem taşır.
Kariyer yolculuğuma başlamamda büyük payı olan kıymetli büyüğüm Abdulkadir Öz’e ve bu mesleği sevmemde büyük etkisi olan Ekol Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı, Gümrüklü Antrepo İşletmeciler Derneği (GAİD) Başkanı ve Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkan Yardımcısı kıymetli büyüğüm Cavit Değirmenci’ye ayrı ayrı teşekkürü borç bilirim.
