Sienzi Genel Müdürü Murat Doğan ile bir araya geldiğimiz Nisan sayımızda depo yapılanması hususunda teknolojiye verdikleri önemle hem iş süreçlerini kolaylaştırdıklarını hem de müşteri memnuniyetini artırdıklarını ifade eden Doğan, Yönetim Kurulu Üyesi olduğu Gümrüklü Antrepo İşletmecileri Derneği (GAİD) olarak yürüttükleri faaliyetleri de okurlarımız için aktardı.
2021 yılında dergimizin kapağında sizleri ağırladıktan sonra Sienzi’de neler değişti, geçen bu 2 yılı okurlarımız için değerlendirir misiniz?
2021 yılından bu yana yaşadığımız en önemli değişiklik RusyaUkrayna savaşı oldu. Bu savaşta devlet olarak tarafsızlığımızı göstererek barışçıl çözümlerle ilgili bir rol oynadık. Bu durumun lojistik sektörüne yansıması ise Rusya-Avrupa ve UkraynaAvrupa ticaretlerinin Türkiye üzerinden yapılmaya başlanması şeklinde görüldü. Dolayısıyla hem lojistik hem antrepo anlamında ülkemize daha öncesinde uğramayan ürünler Türkiye’de elleçlenmeye başladı. Bu durum bize ciddi anlamda bir katma değer sağladı. Ancak ülkemizin içinde bulunduğu bu ekonomik durum, en çok lojistik sektörüne yatırım yapılmasını sekteye uğrattı. İnşaat yapımları durma noktasına geldiği için şu anda lojistik sektöründe faaliyet gösteren herkesin en büyük sorunu; istedikleri ölçeklerde depo bulamaması, buldukları depoların çok yüksek kiralara tekabül etmesi ve/veya herhangi bir depoda halen devam eden işletmelerin de kira artışının çok yüksek oranlarda seyretmesi. Konutlarda %25 oranında bir limit getirildi ancak iş yerleri için böyle bir durum söz konusu değil. Gümrüklü Antrepo İşletmecileri Derneği (GAİD) olarak kısa bir zaman içinde iş yerlerindeki kiralara bir standart getirilmesi talebiyle başvuru yapmayı planlıyoruz. Yaklaşık 2 yıl içerisinde yaşadığımız en büyük değişim bu.
Bunun dışında ülke olarak çok büyük yaralar aldığımız bir deprem yaşadık. Hem Sienzi hem de GAİD olarak elimizden gelen tüm imkanlarımızı seferber ettik. Özellikle İskenderun’daki üyelerimizden bu dönemde çok destek aldık ve hızlı bir şekilde reaksiyon alarak buradan gönderimini sağladığımız eşyaları İskenderun’da yıkılmayan depolarda boşaltıp deprem bölgelerine sevkiyatını sağladık. Bu da bize lojistiğin savaş ve afet durumlarında ne kadar önemli olduğunu ve biz lojistikçilerin bu konuyla ilgili görüşlerinin sivil toplum kuruluşları ya da devletin de desteklediği bir çatı altında toplanmasının ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Bununla da ilgili AFAD ile fikir alışverişi yapabileceğimiz “Lojistik Afet Koordinasyon Kurulu” adında bir iş birliği platformu kurduk. İçinde UTİKAD, UND, GAİD, LODER ve diğer sektörel STK’lar da olmak üzere 16 sivil toplum kuruluşunun katıldığı bir çatı oluşturduk. Bu kurul da AFAD’a önümüzdeki yıllarda olması öngörülen İstanbul depreminde lojistik sektörü olarak nasıl bir yer almalıyız, görevlerimiz neler olmalı şeklinde bilgiler verdi.
Sienzi olarak biz hem yatırım hem de yeni müşteriler anlamında çalışmalarımıza ve büyümeye tüm hızımızla devam ediyoruz. SGS TransitNet tesisimizde İzinli Gönderici İzni aldı. SGS TransitNet’te teminat kullanan firmaların ürünlerinin buradaki kontrolleri ve kantarlı tartımı yapıldıktan sonra SGS TransitNet personeli tarafından mühürlenip direkt Kapıkule’ye sevki gerçekleştiriliyor. Ticaret Bakanlığına bağlı Ticareti Kolaylaştırma Daire Başkanlığının yürüttüğü bu sürecin Türkiye ihracatına fazlasıyla fayda sağladığı kanaatindeyim.
Sienzi bünyesinde bulunan A tipi genel gümrüklü antrepo ve lojistik depolarınızın yapılanmasından bahseder misiniz, çözüm ortakları olduğunuz müşterilerinize bu alanda hangi ürün grupları için hangi hizmetleri sunuyorsunuz?
A tipi genel gümrüklü antrepo ve lojistik depomuzdaki yapılanmamızın en temel unsuru bilişim. 2022 yılı itibariyle başladığımız antrepoya gelen tüm eşyaların barkodlanarak depoda tutulması sistemi hem insani hataları önlememiz açısından faydalı oldu hem de Avrupa ağırlıklı çalıştığımız için bu bölgedeki müşterilerin standartlarına yaklaşabilme kabiliyeti sağladı. En önemli hizmetimiz bu oldu diyebilirim. Ürün gruplarından bahsedecek olursam; Avrupa’dan gelecek olan hammadde, mamul ve yarı mamul olan her türlü ürün grubuna hizmet veriyoruz. Dolayısıyla her sektörden de müşterilerimiz var. Depomuz 12 metre yüksekliğe sahip olduğundan, makineciler için çok avantajlı bir depo. Dolayısıyla bir vinç makineyi depoya rahatlıkla yerleştirip hasar görmeden yükleme ve indirip bindirme yapabiliyor.
Sektörel tecrübenizle e-ticaret lojistiğinde müşterilerinize sağladığınız avantajlar nedir?
E-ticaret pandemi döneminde hayatımıza çok hızlı bir giriş yaptı. Günümüzde pandemi döneminde olduğu kadar yoğun bir e-ticaret kapasitesi yok ama hayatımızda halen devam ediyor. Biz de e-ticaret yapan firmalara pandemi döneminde kurduğumuz program ve sistemlerle hizmet vermeye devam ediyoruz.
Tesislerinizde kullandığınız teknolojik altyapınızla müşterilerinizin iş süreçlerini nasıl kolaylaştırıyorsunuz, önümüzdeki dönemde teknolojiye dair yeni yatırımlarınız olacak mı?
ERP programlarının, barkod sisteminin, yüksek tavanlı depolardaki raf sisteminin ve adreslemenin müşterilerimizin ithalat bittikten sonraki süreçte eşyaların hızlı bir şekilde yerinin tespit edilmesi ve sistemden hızlı bir şekilde yüklenip gönderilmesi anlamında çok büyük bir faydası oldu ve bu hizmetlerimiz yanlış yükleme-boşaltma gibi durumların hepsini engelliyor.
Kamera sistemlerimizi her geçen gün geliştiriyoruz. Gümrük Kanunu’nda kör nokta olmaksızın kamera sistemlerinin kurulması gerekiyor. Gelen eşyalar değiştikçe oluşabilecek olan bazı kör noktaları engellemek için kamera sayımızı sürekli artırıyoruz. Geçtiğimiz yıl 50 olan kamera sayımız bu yıl 67’ye çıktı.
Yüksek tavanlı yerlerdeki en büyük ekipman avantajımız da reach truck’lar. 12 ila 14 metre yüksekliğine çıkabilecek reach truck’lar satın aldık. Şirket olarak son 5 yıldır kullandığımız tüm ekipmanları da satın alma yoluna gittik. Şu anki konjonktürde bu satın almalarla avantajlıyız.
GAİD Yönetim Kurulu Üyesisiniz, dernek olarak çalışmalarınızdan da bahseder misiniz?
Biliyorsunuz GAİD 3 yıl önce faaliyetlerine başladı. Birçok sivil toplum kuruluşu ile iş birliği yapıp Ticaret Bakanlığı ile kol kola güzel çalıştaylar yaparak antrepocular bir takım kanunların düzenlenmesinde söz söyleme, yorum yapabilme ve farkındalık yaratabilme marjına sahip oldu. GAİD sürekli olarak üyelerinin sorunlarını dinledi ve bunu Ticaret Bakanlığı’na taşıma konusunda çok iyi bir aracı oldu. Sektörümüzün teminat mektuplarıyla ilgili çok büyük bir sıkıntısı vardı, bunlar global teminat ve götürü teminat. Gelen eşyaların %25’ine tekabül eden teminat rakamları oluştu ve bu bizim bankalardaki direncimizi düşürmüştü. Gelen eşyaların rakamları Euro ya da dolar bazında olduğu ve her geçen gün artış gösterdiği için teminatlarımız arttı. Vergiler de yüksek olduğu için o vergi üzerinden yatırdığımız teminat mektupları artış gösterdi. Ticaret Bakanlığı bu konuda çok ciddi bir önlem alarak teminatı global teminattan götürü teminata çevirdi ve antrepocu meslektaşlarımız şu anda belirli kriterlerle teminat mektubu yatırarak istediği kadar ürün depolayabiliyor. Bunun dışında GAİD olarak tüm meslektaşlarımıza bir çağrımız var; Türkiye’deki bütün antrepocuların GAİD’e üye olmasını istiyoruz. Bu derneğe ne kadar üye kazandırırsak, ne kadar birlikte olur ve ne kadar yönetimde söz istersek, sektörümüz de mesleğimiz de o kadar uzun yıllar başarıyla devam eder.
Üye sayısından ziyade bizler için temas ettiğimiz yer çok önemli. GAİD üyesi olabilmek için gümrüklü antrepo sahibi olmak gerekiyor. Bu nedenle binlerce üyeye ulaşmak gibi bir durum derneğimiz için söz konusu değil, ama şu anda 100 üyeyi geçtik. Bu derneğimiz adına çok önemli. Bazı gümrüklerde neredeyse 20 tane antrepo var ve o 20 antreponun hepsi üyemiz. İskenderun’da çok ciddi bir üye potansiyelimiz var, Ankara, İzmir, Bursa, İstanbul, Derince ve İzmit’te de durum böyle. Türkiye’de antrepo olan her ilde üyemiz bulunuyor. Sektörde daha önce görülmemiş bir birlik ve beraberlik hissi yaşanıyor. Tabii ki burada herkesin çok büyük etkisi var; değerli Kurucu Başkanımız Cavit Değirmenci, dernek yönetimi ve üyelerimiz yani herkes elini taşın altına koyuyor. Başkanımız bazı durumlarda temsil ettiği firmanın zararına bir durum oluşacak bile olsa, globalde meslek adına faydalı bir durum söz konusuysa onun altına imza atıp gönderebiliyor. Biz derneğimizde bunu başardık.
Daha öncesinde gerçekleştirdiğimiz bireysel desteklerin dışında, bölgedeki karmaşanın bir nebze sona ermesiyle birlikte GAİD olarak bölge yetkilileriyle temasa geçerek oradaki ihtiyaçları öğrendik ve bu ihtiyaçlar doğrultusunda 32.000 kişilik sahur kumanyası hazırlayıp Hatay’ın Gıda Koordinatör Valisi Mehmet Makas’a bizzat teslim ettik. Bu yardım çağrısına destek olan bütün üyelerimize teşekkür ederiz. Kuruluş yaşı olarak henüz çok genç bir dernek olmamıza rağmen, sektördeki herkesin tanışıklığıyla hızlı aksiyon alarak böyle bir yardım kampanyası gerçekleştirmemiz, sektörün birbirine ne kadar yakınlaştığının büyük bir örneğidir.