Zorlu Center Tesis Yönetim Direktörü Bülent Gülcan ile bir araya geldiğimiz Mayıs sayımızda Gülcan, Türkiye’nin ilk 5 fonksiyonlu “karma kullanım” projesi olan Zorlu Center’ın en iyi şekilde hizmet verebilmesi için yönetimini üstlendiklerini belirterek, sundukları hizmet çerçevesinin detaylarını okurlarımızla paylaştı.
Zorlu Tesis Yönetim’i tanıyabilir miyiz, hizmet çerçevenizin detaylarını okurlarımızla paylaşır mısınız?
Zorlu Tesis Yönetim olarak Türkiye’nin ilk 5 fonksiyonlu “karma kullanım” projesi olan Zorlu Center’ın; teknik, idari, güvenlik, temizlik, konsiyerj, bakım başta olmak üzere çeşitli operasyonel konularda en iyi şekilde hizmet verebilmesi için yönetimini üstleniyoruz. Brüt inşaat alanı 700 bin m2’yi bulan, rezidanslar, ofisler, Raffles İstanbul Zorlu Center, Zorlu AVM ve Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nden oluşan çok geniş bir alana yayılmış Türkiye’nin göz bebeği olan bir yaşam alanından söz ediyoruz. Bugüne kadar 120 milyonu aşkın misafiri ağırlamış bir tesis. O yüzden üzerimizde büyük bir sorumluluk var ve bu hassasiyetle çalışıyoruz. Neredeyse küçük bir ilçe büyüklüğünde bir alanda alt yapı, üst yapı dahil yılın 365 günü çalışmalarımız devam ediyor.
Operasyonel tarafta; temizlik, peyzaj, muhaberat, mal kabul, çöp transfer merkezi, catering hizmeti, sos, ambulans, geri dönüşüm merkezi, helikopter pisti, helpdesk, vale hizmeti, taksipark ve otopark yönetim sistemlerinin yönetimi yapılmaktadır.
Teknik birimlerimiz, Zorlu Center’daki yaşamın kesintisiz ve verimli bir şekilde devam etmesi için çalışmakta ve gerçekleştirdiği iyileştirmeler ve alt yapı çalışmalarıyla birçok alanda tasarruf sağlamaktadır. İnşaat ve tasarım birimimiz ise Zorlu Center’da yaşamın aksamadan devam etmesi için bakım, onarım ve yenileme çalışmalarını sürdürmektedir.
Güvenlik tarafında; uluslararası standartlara uygun, son teknolojileri kullanan güvenlik ekipmanlarıyla güvenlik hizmeti verilmektedir. Güvenlik birimi, sakinlerin, ziyaretçilerin ve çalışanların can ve mal güvenliğini sağlarken; yangın, deprem, doğal afet ve iş güvenliği tedbirleri uygulayarak Zorlu Center’da huzurlu ve güvenli bir ortam oluşturmaktadır.
Konut ve ofisler tarafında ayrıca müşteri ilişkileri, operasyon ve sosyal tesisler gibi alanlarda da hizmet veriyoruz. Konut yönetimine bağlı konsiyerj ve resepsiyon hizmetlerimiz ile sakinlerin her türlü öneri, bilgi talebi ve şikayetlerini hızlı ve etkin çözümlerle karşılayarak üst düzey ve konforlu bir yaşam alanı sağlıyoruz.
Sürdürülebilirliğin tüm sektör ve şirketlerin iş yapış biçimlerine etki ettiği günümüzde Zorlu Tesis Yönetim olarak nasıl bir vizyonla hareket ediyorsunuz, sürdürülebilirlik çerçevesinde hayata geçirdiğiniz çalışmalarınız nelerdir? Bu çalışmalarınızla tesis yönetimi sektörüne nasıl bir katma değer kazandırıyorsunuz?
Zorlu Tesis Yönetim olarak tüm çalışmalarımızı Zorlu Grubu’nun ortak sürdürülebilirlik stratejisi Akıllı Hayat 2030 stratejisi doğrultusunda gerçekleştiriyoruz. Faaliyetlerimizi yürütürken çevresel, sosyal ve yönetim açısında tüm misafirlerimiz ve çalışanlar için sürdürülebilir değer yaratma odağıyla hareket ediyoruz. Tesis yönetiminde de en iyi hizmeti vermeyi, sunduğumuz deneyimi her geçen yıl daha da zenginleştirmeyi sürdürüyoruz. Sürdürülebilirliği faaliyetlerimizin her noktasına taşımaya ve insanlara kaliteli hizmet sunmaya devam ediyoruz. Tesis yönetiminde gerçekleştireceğimiz yeniliklerle tüm paydaşlarımıza daha iyi bir deneyim yaşatmayı amaçlıyoruz. Bu anlayışla daha az enerji ve su tüketiminden yenilenebilir enerji kullanımına, sıfır atıktan çevre dostu akıllı sistemlerin kullanımına kadar tüm süreçleri bir bütün olarak sürdürülebilirlik yaklaşımımıza uygun bir şekilde gerçekleştiriyoruz.
Aldığımız ISO 50001 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi ile enerji yönetiminde başarılı sonuçlara imza atıyor, yaptığımız geliştirme ve iyileştirmelerle enerji verimliliğini sürekli geliştiriyoruz. 2021 yılı itibariyle Zorlu Center genelinde Yenilenebilir Enerji Sertifikası (I-REC) ile %100 yenilenebilir enerji kullanıyoruz.
Türkiye’nin genel ülke politikalarından da biri olan ‘Sıfır Atık’, yaşanan iklim krizlerinin de ortaya koyduğu gibi doğanın alarm verdiği günümüzde giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Ülkemizde de bu alanda birçok adım atılmakta, yönetmelikler ve eylem planları geliştirilmektedir. “Sıfır Atık”; döngüselliğe dayalı bir kaynak ve atık yönetimi yaklaşımıdır. Zorlu Center olarak tüm fonksiyonlarımız ile yürüttüğümüz Atık Yönetim Sistemimiz 2021 tarihi itibarıyla Sıfır Atık Belgesi almıştır. Tesisimizde yer alan 622 farklı alandan toplanan atıklar, 12 bölümde ayrıştırılıp lisanslı firmalara verilerek; yılda yaklaşık bin ton değerlendirilebilir atığın geri dönüşümü ve kazanımı sağlanıyor. Sadece Zorlu Center içerisinde değil, hizmete aldığımız Atık Getirme Merkezimiz ile çevremizdeki diğer konut ve yaşam alanlarında oluşan atıkların toplanmasına da destek oluyoruz.
Değişen iklim nedeniyle özellikle İstanbul’un karşı karşıya kaldığı ve ileride daha fazla yaşanması muhtemel görülen su kıtlığı nedeniyle ‘Su Eylem Planı’ oluşturulmuştur. Bu plan kapsamında az-orta ve çok kuraklık seviyelerine göre alınacak aksiyonlar belirlenmiştir. Plan dahilinde her seviyede, her bölgede yapılacak sulamalardaki frekans değişiklikleri ve adımlar tanımlanmıştır. Bu kapsamda peyzaj düzenlemelerinde su ihtiyacı minimum olan bitkiler tercih edilmeye başlanmıştır. Tesis genelinde mevcutta ekili olan çimlerin ekonomik ömürleri tamamlandıkça da daha az suya ihtiyaç duyan çim benzeri bitkilere geçiş yapılması planlanmaktadır.
Sektörde sürdürülebilir bir tesis yönetimi anlayışının benimsenmesi ve yaygınlaşması için nasıl bir yol haritasına ihtiyaç var? Bu doğrultuda şirketlere, STK’lara ve ilgili kamu kurum/kuruluşlarına düşen görevler sizce nelerdir?
Öncelikle tesislerin bir inşaat ya da yapı değil, aslında 7/24 çalışan, canlı bir yaşam alanı olduğu konusunda farkındalık oluşturmamız gerekiyor. Bu bilince ulaştıktan sonra sürdürülebilirliği çok daha iyi uygulayabiliriz. Prensiplerin ve yaklaşımların kağıt üzerinde kalmaması, bu hedeflere ulaşmak için aksiyona geçilmesi önemli. Burada aslında ilgili yönetmelikler çok açık bir şekilde belirlenmiş. Önemli olan sürdürülebilirliğin hayati ve en önemli konu olduğunun bilincinde olarak hareket etmek. Şirketlerin yönetmelikler dahilinde yapılması gerekenler dışında da sürdürülebilirlik girişimlerinde yer alması oldukça önemlidir. Şirketlerin en alt kademesinden en üst kademesine kadar üretim, pazarlama, operasyon, lojistik aşamalarında sürdürülebilirliğe özen gösterilmesi için planlama yapılması, belirlenen hedefleri gerçekleştirmek için ihtiyaç duyulan geliştirmeleri belirleyip, tüm birimleri sürdürülebilir girişimlere katmak için teşvikler uygulayabilir. Sürdürülebilirliğe bir bütün olarak bakmak gerekiyor. Bu konuda sektör olarak da birbirimizi iyi örnek olmamız gerekiyor. Çünkü iyi örnekler artıkça sürdürülebilir tesis yönetiminin benimsenmesi de yaygınlaşacaktır.
Türkiye’nin marka karması en geniş ve insan sirkülasyonun yoğun olduğu bir AVM’nin yönetimini üstlenen bir firma olarak sizce AVM’ler yeşil dönüşümden nasıl etkileniyor?
AVM’lerdeki yeşil dönüşümün belki de en güzel örneklerini Zorlu Center veriyor. Biz Zorlu Center olarak, atık yönetimimizden akıllı enerji ve su yönetim sistemlerine, elektrikli araçlar için şarj istasyonlarından %100 yenilenebilir enerji kullanımı gibi yatırımlara varan geniş kapsamlı çalışmalarımızla karbon salımını azaltacak adımlar atıyoruz. Su alanında Sıfır Atıktan su ve enerji tasarrufuna kadar birçok iyi örnek sunuyoruz. Tüm bu çalışmalarla birlikte sürdürülebilirlik konusunda bir bilinç oluşması için iyi yaşam tutkunları ve sürdürülebilirlikle değişim yaratanları buluşturduğumuz “Eco Love Fest” adında bir sürdürülebilirlik festivali düzenliyoruz. Zorlu Center olarak sürdürülebilirliğe sadece çevresel boyuttan değil, sosyal ve yönetişim boyutları ile bütüncül yaklaşıyoruz.
AVM’lerin sürdürülebilirlik konusundaki dönüşümlerini, değişen koşullara uyum sağlama stratejilerinin önemli bir parçası olduğunu düşünüyor ve önümüzdeki dönemde AVM’lerin yavaş yavaş birer sürdürülebilir yaşam ve deneyim alanına dönüştüğünü göreceğimize inanıyorum.