Alışan Lojistik İcra Kurulu Üyesi Ayhan Özekin’i ağırladığımız Şubat sayımızda Özekin ile tehlikeli madde taşımacılığı ve depolanmasına dair Alışan Lojistik’in hayata geçirdiği çalışmaları konuştuk.
Tehlikeli madde taşımacılığı denildiğinde akla ilk akaryakıt ve türevi maddeler geliyor, Alışan Lojistik olarak tehlikeli madde taşımacılığında hangi ürünlerin lojistik süreçlerini yönetiyorsunuz?
Bu alandaki depolama hizmetlerinizden de bahseder misiniz? Bizi farklı kılan, tehlikeli madde lojistiği denilince ilk akla gelen firma olmamız. Tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerimize uluslararası nakliye, depo/antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetleri sunmaktayız. Ayrıca, sektörde “kontrat lojistiği” diye de ifade edilen entegre lojistik hizmetleri ile müşterilerimizin taleplerini A’dan Z’ye kurgulamakta; ihtiyaca özel katma değeri yüksek çözümler geliştirmekteyiz.
Depolama hizmetlerimize gelince; İstanbulTuzla, Kocaeli-Gebze, Konya, Gaziantep ve İskenderun’da bulunan “Multi-user Depolama” alanlarımız ile Yalova, Tekirdağ, Bursa, İzmir, Muğla, Ankara, Konya, Antalya, Mersin, Adana, Şanlıurfa ve Samsun’da bulunan “Müşteri Dedike Depolama” alanlarımıza ek olarak Eskişehir’de gerçekleştirdiğimiz yatırım ile müşterilerimizin depolama ihtiyaçlarına yeni bir katkı sağlamak istedik. Bu depomuzu da müşterilerimizin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayacak biçimde tasarladık. Depo yatırımlarımız devam ediyor; bu yılı depo kapasitemizi ciddi oranda artırmış olarak kapatmayı planlıyoruz.
Kimyevi maddelerin taşınması ve taşıyan araçların temizlenmesi hususunda kriterler nedir, doğaya ve insan sağlığına zarar vermemek açısından nelere dikkat edilmeli?
İklim krizi ve Yeşil Mutabakat tüm dünyada en öncelikli gündemlerden biri biliyorsunuz. Bu noktada bizler gibi özellikle tehlikeli kimyasalların taşınmasında uzman lojistikçilere de, sürdürülebilir bir dünya için büyük görevler düşüyor. Kimya sektörünün en önemli başlıklarından biri olan tehlikeli kimyasalların elleçlenmesi, taşınması ve depolanması konusu çok ciddi bir uzmanlık gerektirir. Şirketler, Alışan olarak bizim de yaptığımız gibi, başta SQAS ve ADR mevzuatı olmak üzere uluslararası standartlar ve yasal mevzuatlar düzeyinde süreçlerini yönetmeli, yatırımlarını bu temel üstüne planlamalıdırlar. Ayrıca, özellikle tanker yıkama konusu, bizler gibi büyük firmaların çevreye karşı bir yükümlülüğü olduğu için de en hassasiyet gösterilmesi gereken çalışmalardan biridir. Biz Alışan olarak, kimyasal madde taşıyan tankerlerin çevreye zarar vermeden yıkanmasını sağlayan ilk tank temizleme tesisini 2005 yılında AB standartlarında hizmete açmış ve eş zamanlı olarak ülkemiz lojistik ve kimya firmalarının kullanımına sunmuştuk. Aynı şekilde ilgili mevzuatın çıkartılması konusunda da önemli katkılarımız var.
Ayrıca, uzun süredir bu konuyla ilgili lobi çalışmalarının yoğun şekilde içindeyiz. Örneğin; Kimyasal Taşıma Araçları Temizleyicileri Derneği (KTTD)’nin de kurucusuyuz ve bu önemli konunun takipçisi olmaya devam etmek amacıyla, Alışan Lojistik olarak derneğin Yönetim Kurulu’nda hala aktif bir şekilde yer almaktayız. Burada amacımız; karayollarında boy gösteren muhtelif tipteki kimyasal taşıma kaplarının doğru usullerle yıkanmasını, bir sonraki ürüne geçişte kontaminasyonun engellenmesini ve bu yıkamalar sırasında oluşan atığın doğaya karışmadan modern yollarla bertaraf edilmesini sağlamaktır. Bunun yanı sıra uluslararası regülasyonlara uygun olarak yıkanan taşıma kaplarının Türkiye Temizlik Belgelerinin tanımlanması, ülke çapında yapılan yıkama ve belgeleme işlerinin bakanlık nezdinde raporlanması da derneğimizin önemli fonksiyonlarıdır.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Tehlikeli madde taşımacılığında beklenen kaliteyi sağlayabilmek için taşıyıcılar, belirlenmiş kanun ve yönetmeliklerden yola çıkılarak başta çevre ve insan sağlığı göz önünde bulundurmak üzere müşteri tatminini hedeflemektedir. Bu bağlamda verilen hizmetin periyodik kontroller ve testlerle güvenilirliği denetim altında tutulmalıdır. Güvenliği sağlamanın ve dolayısıyla kaliteyi artırmanın bir diğer yolu ise insan faktörüdür. Tehlikeli madde taşımacılığının her aşamasında çalışan personelin taşıdıkları ürün ve tehlikeleri hakkında detaylı olarak bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Bununla birlikte personelin seçiminden yerleştirilmelerine, görev tanımlarına ve performanslarına önem verilmesi gerekmektedir.