18 Şubat 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Filo

Türk inşaat sektörü teknoloji ve yeşil dönüşüme adapte olmalı

Dünyada ticari alacak sigortasının lider şirketi Allianz Trade, her yıl hazırladığı sektör raporlarını yayınlamaya bu yıl İnşaat Sektörü Raporu ile başladı. Allianz Trade ekonomistlerinin hazırladığı rapora göre Türkiye’de inşaat sektörü, dinamik yapısı ve proje çeşitliliği ile büyümeye devam ediyor. Ancak, malzeme fiyatlarındaki dalgalanmalar, iş gücündeki sorunlar ve teknolojik adaptasyon gibi konular sektörün karşılaştığı önemli zorluklar arasında yer alıyor. Gelecekte, sektörün daha da rekabetçi ve sürdürülebilir olabilmesi için stratejik planlamaların sürekli olarak güncellenmesi ve sektör paydaşlarının bu zorluklara etkili çözümler bulmaları gerektiğine raporda dikkat çekiliyor.

Allianz Trade’in dünyanın dört bir yanındaki ekonomistler tarafından hazırlanan, iş dünyasına rehberlik eden sektör raporlarına bir yenisi daha eklendi. Allianz Trade bu sektör raporunda Türkiye’de İnşaat Sektörü’nü detaylı olarak ele aldı. Raporda Türkiye’de inşaat sektörünün gelişiminde güçlü yönleri arasında kentleşme ve nüfus artışı nedeniyle yüksek talep, altyapı geliştirmelerine yönelik artan yatırımlar, sürdürülebilir ve yeşil inşaata yönelik artan ilgi, akıllı şehirler konsepti üzerine artan çalışmaların inşaat alanında ilerlemeyi zorlayıcı etkisi gösterildi.

Türkiye’de inşaat sektörü gelişmeye devam ediyor

Türkiye’de inşaat sektörünü de ele alan rapora göre büyük şehirlerde konut projelerinde gözle görülür bir artış yaşandı. Özellikle şehirleşmenin hız kazandığı bölgelerde konut talebinin yüksek olduğuna değinilen raporda yerli ve yabancı yatırımcıların, konut sektöründeki potansiyeli değerlendirerek çeşitli projelere odaklandığına yer verildi. Allianz Trade Krediler Genel Müdür Yardımcısı Altuğ Karagöz, küresel ekonomik dalgalanmaların etkisiyle malzeme fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığını bunun da inşaat maliyetlerinde artışa neden olduğuna dikkat çekerek, “Tedarik zinciri sorunları, malzeme arzındaki belirsizlikleri ne yazık ki daha da derinleştirdi. İnşaat sektörü, proje yönetiminde etkinliği artırmak ve hata oranlarını minimize etmek amacıyla Building Information Modeling (BIM) gibi dijitalleşme araçlarına yöneldi. BIM, projelerin daha önce hiç olmadığı kadar ayrıntılı bir şekilde planlanmasına ve yönetilmesine olanak tanıdı. Yüksek hızlı tren hatları, otoyollar, enerji santralleri ve su yönetimi projeleri gibi altyapı projelerine yapılan yatırımlar, ülkenin genel kalkınmasına önemli katkılar sağladı. Ayrıca kamu-özel sektör iş birlikleri, büyük ölçekli altyapı projelerinin finansmanını ve uygulanmasını kolaylaştırırken çevresel sürdürülebilirlik odaklı yeşil inşaat projeleri, sektördeki geleceği şekillendirmeye devam ediyor. Enerji verimliliği ve atık yönetimi konularındaki yenilikçi uygulamalar, çevre dostu binaların inşasını teşvik ediyor.” dedi.

Teknolojiye uyum sağlamak rekabette galibiyet getirir

Türkiye’de inşaat sektörü önündeki en büyük engellerden biri olan nitelikli iş gücü eksikliği bir önceki Allianz Trade sektör raporunda olduğu gibi yerini korudu. 2024 yılı raporunda da sektörde uzmanlık gerektiren projelerde nitelikli iş gücü yetersizliği ile karşılaşıldığına, mesleki eğitim ve

Yeni teknolojiler komatek fuarı’nda öne çıkacak

17. Uluslararası İş ve İnşaat Makina, Teknoloji ve Aletleri İhtisas Fuarı, KOMATEK 2024 Fuarı’nın lansman toplantısında konuşan Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Akgün ve İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş, fuarda yeni teknolojilerin öne çıkacağını vurguladı.

Akgün, yaptığı konuşmada, “Sektör olarak, küresel rekabette kendimizi kanıtlamamız, teknolojide ve inovasyonda gelişmemiz gerektiğinin farkındayız. Ayrıca yeşil ekonomi, yeşil enerji anlayışı kapsamında, sürdürülebilir ve temiz üretim teknolojilerini benimseyerek geleceğin makinalarına yatırım yapıyoruz.” ifadelerini kullandı.

50 bin ziyaretçi bekleniyor

Karataş ise, “2022 yılında yaklaşık 20 bin sektör temsilcisinin, kamu kurum ve kuruluşlarının ve diğer tüm ilgili kurumların katılım sağladığı KOMATEK Fuarı’nın, bu yıl çok daha yüksek bir katılımla ve yaklaşık 50 bin ziyaretçiyle tüm sektöre kapılarını açması öngörülmektedir. Son yıllardaki küresel koşullar, çevre bilincinin öne çıkması, motor teknolojilerindeki gelişmeler ve daha temiz yakıtlarla çalışan makinelerle birlikte ortaya çıkan yeni makine ve teknolojiler kullanıcıların ve sektörün ilgisini çekmektedir. Elektrikli motorlar, hidrojenle çalışan motorlar ve teknolojinin tüm olanaklarını kullanarak dünya piyasalarında kendinden söz ettiren yerli ürünlerimizi de KOMATEK 2024’te görmek mümkün olacaktır.” diye konuştu.

Yeşil çimento, türkiye’nin karbon emisyonunu düşürecek

Çimento sektörünün çatı kuruluşu TÜRKÇİMENTO’nun üzerinde titizlikle çalıştığı Yeşil Çimentoların yaygınlaşmasına ilişkin tebliğ yürürlüğe girdi. TÜRKÇİMENTO CEO’su Volkan Bozay, “Bu tebliğ sayesinde önümüzdeki 10 yılda; sektörde 11 milyon ton karbon salımı azaltılabilecek. 1,3 milyon ton petrokok ve kömür ithalatının önüne geçilebilecek. 500 milyon ağaca eş değer çevresel fayda sağlanabilecek potansiyele sahip olacağız. AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’nın sektörümüze getireceği yükümlülükler de düşünüldüğünde çimento üretiminde hem ekonomik avantajı hem de çevresel etkileri azaltması sayesinde yeşil çimentoların önünün açılmasını ülkemiz açısından büyük bir avantaj olarak görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

Tebliğ ile CEM I-Portland çimentosu yerine çevresel etkileri, teknik üstünlükleri ve maliyet avantajlarıyla öne çıkan daha düşük klinker oranına ve karbon emisyonuna sahip yeşil çimentoların (CEM II, CEM III, CEM IV, CEM V ve benzeri) kullanımını teşvik etmenin amaçlanıyor. Tebliğde, 1 Ocak 2025 ve 31 Aralık 2029 tarihleri arasında kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde çimentoda klinker oranının en fazla 0,80, 1 Ocak 2030’dan itibaren kamu yapım işi sözleşmeleri ve çimento içerikli mal alımı ihalelerinde kullanılacak çimentoda klinker oranının en fazla 0,75 olarak sınırlandırıldığı belirtildi.

gelişim programlarına daha fazla odaklanılması gerektiğine yer verildi. Raporda yer verilen önemli başlıklardan biri de hızla değişen teknolojiye uyum sağlamak oldu. Sektörün rekabet avantajını sürdürebilmesi için kritik bir öneme sahip teknolojide gelişim çatısı altında dijitalleşme ve otomasyonun, inşaat firmalarının verimliliğini artıracağı vurgulandı.

FED etkisiyle beklentiler pozitif yönde

Raporda, özellikle FED’in sıkı para politikasındaki kararlı duruşunun, gelişmekte olan ülkelerin karşılaştığı zorlukları artırdığına, bu ülkelerin, küresel ekonomideki kayıplarla birlikte artan borçlanma maliyetleri ve sermaye çıkışlarıyla başa çıkmak zorunda olduklarına dikkat çekildi. Bu zorlukların, ilgili ülkelerin kalkınma süreçlerine verdiği zarara vurgu yapılırken, Türkiye’de ise cari yılda FED’in muhtemel gevşemesiyle birlikte diğer benzer ülkelerde olduğu gibi beklentilerin pozitif yönlü olduğu belirtildi. Diğer taraftan raporda, geçtiğimiz çeyrek dönemde enflasyonla mücadele için yüksek faiz artışlarına ek olarak düşük kur politikasının ve genişletici maliye politikasının terk edilmesinin, Aralık 2021’de başlanan TL Dönüşümlü Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasından vazgeçilmesini öne çıkardığından da söz ediliyor. Bu adımların, ekonomide “rasyonel politikalara dönüşün hız kazandığı” şeklinde değerlendirildiği de raporda bulunan yorumlar arasında.

Allianz Trade Türkiye’de İnşaat Sektörü Raporu’nda son dönemde enerji fiyatlarındaki oynaklığın, küresel çapta enflasyon endişelerinin artmasına neden olduğuna yer verilirken; genel görüşün, faiz oranlarının önümüzdeki aylarda daha fazla artmayacağı yönünde olduğu tahmini öne sürüldü. FED Başkanı Jerome Powell’ın, faizlerin zirve noktasına ulaştığına yönelik görüşlerin ortaya çıkmaya başladığı ve bundan sonra gündemin indirimlere doğru evrileceğini ifadeleri hatırlatıldı.

İnşaat sektörünü neler bekliyor

Allianz Trade İnşaat Sektörü Raporuna göre ücret baskıları girdi fiyatlarındaki gevşemenin yarattığı rahatlamayı sınırlasa da kârlılık hâlâ sağlam. Sektördeki şirketler; faiz oranlarındaki artışı, konut piyasasında yaşanabilecek fiyat düzeltmelerini, çevre düzenlemelerini ve altyapıya ilişkin kamu politikalarını takip etmeli. Yine rapora göre çimento, beton ve benzeri ürünlerin fiyat artışları yavaşlamış gibi görünse de fiyat eğilimleri hâlâ yukarı yönlü ve bu da takipte olunması gerekenler arasında.