Türkiye, zengin tarihi ve kültürel mirası, benzersiz coğrafyası ve farklı turizm segmentlerine hitap eden potansiyeli ile dünyada turizm sektöründe önemli bir yer tutuyor. 2023 yılında 57 milyon turist ve 56 milyar dolarlık gelir elde eden Türkiye, bu başarıyı artırmak ve 2033 yılında daha büyük hedeflere ulaşmak için stratejik adımlar atıyor. Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin ve sektör öncülerinin açıklamaları, bu hedeflerin çerçevesini çiziyor.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi’nin (WTTC) tahminlerine göre; 2023 yılında turizm ve seyahat sektörünün doğrudan ve dolaylı katkısı 9,5 trilyon dolar ve küresel GSYİH’nin yüzde 9,1’ini oluşturuyor. Bu katkının 2033 yılı itibarıyla yüzde 50’yi aşan bir artışla yaklaşık 15,5 trilyon dolara yükselerek, küresel GSYH’nin yüzde 11’ini oluşturması ve yarattığı istihdamın da 100 milyon kişi artarak 430 milyona ulaşması bekleniyor. Türkiye’nin bu dev pastadaki payını artırmak için bir dizi yenilikçi çalışma gerçekleştirmesi ve yatırım yapması gerekiyor.
Turizm sektöründe 2024 hedefleri, 61 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir şeklinde belirlenirken, bu rakamların 2033 yılına kadar daha da yüksek seviyelere çıkarılması hedefleniyor.
Türkiye büyüme trendinden faydalanmalı
Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, Türkiye’nin turizm sektöründeki güçlü konumunu, küresel ve bölgesel gelişmeleri ve forumun önemini vurguladı. WTTC’nin verilerini değerlendiren Narin, 2023 yılında turizm ve seyahat sektörünün küresel GSYİH’ye olacak 9,5 trilyon dolarlık katkıyla birlikte, 2033 yılına kadar 15,5 trilyon dolara yükselmesiyle ilgili Türkiye’nin bu büyüme trendinden faydalanabileceğini ifade etti ve ülkemizin 2023 yılında 57 milyon turisti ağırlayarak 56 milyar dolar gelir elde ettiğini söyledi. Narin, Akdeniz Çanağı’ndaki rekabetin Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Mısır’daki devasa yatırımlar nedeniyle daha da artacağını ve Türkiye’nin rekabet gücünü koruması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Narin, Türkiye’nin turist sayısı bakımından dünyada 5’inci, turizm gelirleri açısından ise 7’nci sırada olduğunu belirterek turist başına geliri ve yatak kapasitesini artırmanın önemine dikkat çekti.
Türkiye, güçlü altyapısı, kültürel mirası ve hizmet kalitesiyle yeni yatırımlar için cazip bir ülke konumunda. Narin, Türkiye’nin küresel turizmdeki yükseliş trendinden payını artırarak faydalanması ve yeni yatırımlara ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Bu doğrultuda, yatırım fonlarını, uluslararası finans kuruluşlarını ve turizmle ilgilenen tüm yatırımcı dostları Türkiye’de turizme yatırım yapmaya davet etti.
“Her Şey Dahil” sistemi Türkiye için çok önemli
Martı Otel İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Narin, 2024 ve 2025 turizm sezonu hakkında önemli açıklamalar yaptı. 2024 yılının Martı Grubu için başarılı geçtiğini belirten Narin, 2025 yılından da yüksek beklentilerinin olduğunu söyledi. 2024 yılında ziyaretçi sayısında ve turizm gelirlerinde artış yaşandığını söyleyen Narin, ayrıca cirolarının Euro bazında yüzde 35, gecelemelerin ise yüzde 22 arttığını ifade ederken, artan maliyetler nedeniyle kârlılıkların daraldığını ve enflasyonun sektörde büyük bir zorluk yarattığını vurguladı.
Emre Narin, doğrudan satışların önemine de dikkat çekerek, dijitalleşme ve dinamik satış olgularının sektörde öne çıktığını belirtirken, “Her Şey Dahil” sisteminin Türkiye için çok önemli olduğunu ve bu sistemin sürdürülebilirlik kavramıyla yeniden şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. Narin, bu sistemin başka ülkelerde işletme veya franchise mantığıyla uygulanabileceğini ve Türk otel markalarını dünya çapında daha ileriye taşıyabileceğini de vurguladı.
Bu uyarlamalarla birlikte, sektörün rekabet gücünün artacağını ve maliyet baskısının hafifletileceğini öngören Narin, Türkiye turizminin daha başarılı olacağına inandığını ifade etti.
Narin ayrıca 2024 yılı finansal verilerini değerlendirerek, FAVOK rakamlarında da yüzde 160 artış yaşandığını açıkladı. 2025 yılında enflasyonun etkisini azaltmak için zamanında satın alma planlaması yapmayı hedeflediklerini belirten Narin, ayrıca turizm sektörünün yenileme çalışmaları için finansmana ihtiyaç duyduğunu ve devlet desteğinin önemini de vurguladı.
Hilton, Türkiye’deki varlığını güçlendiriyor
Hilton, Kars Sarıkamış’ta ilk Hilton kayak tesisi ve Bodrum’da ilk Tapestry Collection by Hilton otelinin de dahil olduğu 10 yeni otel anlaşması imzaladı. Bu yeni anlaşmalarla birlikte Hilton, Türkiye genelinde 1.000’den fazla yeni oda ekleyecek ve toplamda 120’den fazla otel ile hizmet verecek.
Hilton Avrupa Kıtası Kıdemli Başkan Yardımcısı David Kelly, konuyla ilgili şunları ifade etti: “Türkiye’deki portföyümüzü, pazar lideri dört markamızla genişletmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Türkiye’deki 70 yıllık tarihimizin en heyecan verici dönemindeyiz. Önümüzdeki yıl içinde 10 yeni otel açarak, üç yeni markamızı misafirlerimize sunacağız. Ayrıca, ikonik Hilton İstanbul Bosphorus’un 80 milyon dolarlık renovasyonu için de çalışmalarımız devam ediyor.
Hilton Orta, Doğu ve Güney Avrupa’dan Sorumlu Geliştirme Başkan Yardımcısı Mike Collini, “Ülkemizin farklı lokasyonlarında, çeşitli segmentlere hitap eden markalarımız altında, faaliyet gösteren ve geliştirme aşamasındaki 122 tesisimizle, misafirlerimizin her türlü konaklama ihtiyacında en iyi deneyimi sunmak için çalışıyoruz. Son 10 yılda Türkiye’deki otel sayımızı iki katından fazla artırdık ve portföyümüzü genişletmek için büyük fırsatlar görüyoruz.” derken, Hilton Türkiye’den Sorumlu Yatırım Direktörü Funda Eratıcı ise gelişmelere ilgili olarak şunları belirtti: “Bu gelişmeler, Türkiye’deki güçlü ve odaklı hizmet portföyümüzü öne çıkarırken, DoubleTree by Hilton markamızın ülkedeki sürekli gelişimini de gözler önüne seriyor. Türkiye’deki ilk kayak otelimizin açılışı ve Tapestry Collection by Hilton markamız altındaki ikinci tesisimizin tanıtımı, bizim için heyecan verici bir dönüm noktası. Tesislerimizin açılışından sonra misafirlerimizi ağırlamayı dört gözle bekliyoruz.”
Önümüzdeki dönemde Hilton, Türkiye’deki ilk kayak otelini Kars Sarıkamış’ta ve Bodrum’da Tapestry Collection by Hilton otelini açmayı planlıyor. Ayrıca, 2025 yazında açılması planlanan Hilton İstanbul Airport ile Türkiye’deki ilk havalimanı otelini hayata geçirecekler.
Bu yeni otel açılışları ve renovasyon projeleri, Hilton’un Türkiye’deki varlığını daha da güçlendirecek ve misafirlerine geniş bir yelpazede konaklama seçenekleri sunacak.
Türk gezginler, 2025 yılında daha fazla tatil yapacak
Marriott Bonvoy’un “Ticket to Travel 2025” araştırmasına göre, Türk gezginlerin yüzde 53’ü 2025’te 2024 yılına kıyasla daha fazla tatile çıkmayı planlıyor. Katılımcılar, 2025’te ortalama 6,6 kez tatile çıkmayı düşünüyor, bu da yaklaşık her iki ayda bir tatil anlamına geliyor.
Yükselen trendler arasında ‘kültürel miras tatilleri’ ve ‘cesaret isteyen tatiller’ öne çıkıyor. Kültürel Miras Tatilleri, aile köklerini keşfetme amaçlı tatiller olarak popülerlik kazanıyor. Ayrıca, tatilde daha cesur olma eğilimi artıyor; yüksek adrenalinli aktiviteler, yüksek tırmanışlar ve sıra dışı yiyecekleri tatmak gibi cesaret isteyen deneyimler tercih ediliyor.
Güçlenen trendler arasında sürdürülebilirlik ve yapay zeka kullanımı bulunuyor. Katılımcıların yüzde 86’sı seyahat planlarının çevresel etkilerini göz önünde bulunduruyor ve yüzde 70’i son tatillerinde konakladıkları yerlerin sürdürülebilirliğini kontrol ediyor. 2025’te seyahat planlamasında yapay zeka kullanımı hızla artıyor; genç gezginler bu trende öncülük ediyor.
2025’te gezginler için önemli olacak konular arasında temizlik, fiyat, konum, müşteri hizmetleri ve mutfak/yemek seçenekleri yer alıyor. Sürdürülebilirlik, hayvan dostu konaklama ve tek başına seyahat edenlere hitap eden tesisler de önem kazanıyor. En önemli öncelikler arasında ise ‘kendini şımartmak’, ‘aile ve arkadaşlarla kaliteli zaman geçirmek’ ve ‘harika yiyecek ve içecek seçeneklerine sahip olmak’ bulunuyor.
Marriott International Türkiye ve Orta Doğu Direktörü Şafak E. Güvenç’e göre, “Araştırma sonuçlarına göre Türk gezginler her iki ayda bir, birden fazla tatile çıkmaya hazırlanıyor. Uluslararası, bölgesel ve yurt içi seyahatlere yönelik bu güçlü istek sektör için harika bir haber ve önümüzdeki yıl için heyecanlıyız. Araştırma 2025 yılı için çeşitli trendleri de öne çıkarıyor. Hesabını bilerek hareket etmek, tatil rezervasyonu yaparken birçok kişi için tatil bütçelerinden bağımsız olarak önemli bir konu olacak. Ayrıca, tatil planlamasında yapay zeka kullanımının oldukça yaygınlaştığını ve Türk gezginlerin bu konuda başı çektiğini görüyoruz. Aynı zamanda, sürdürülebilirlik konusu özellikle konaklama söz konusu olduğunda artık birçok Türk gezgin için önemli bir özellik haline geldi.” dedi.