15 Ekim 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Filo

TÜRKİYE YEDEK PARÇA SEKTÖRÜ KRİZLERİ FIRSATA ÇEVİREREK BÜYÜDÜ

Ülkemizin en büyük yedek parça şirketlerinden MOTOR AŞİN, 2022 yılı yedek parça ve otomotiv tedarik pazarını mercek altına alarak kapsamlı bir değerlendirmede bulundu. Ham madde, çip krizi ve lojistik problemleri global çerçevede tüm otomotiv endüstrisini etkisi altına alırken Türkiye, krizleri fırsata çevirerek ihracat seviyesini artırdı.

Araç yedek parça ve satış sonrası sektöründe 52 yıldır faaliyet gösteren MOTOR AŞİN, ürün tedariki konusunda başarılı bir performans gösteren Türkiye pazarının 2022 yılında önemli bir ivmeyle büyüme gösterdiğini belirtti. Küresel çapta resesyonun yaşandığı atmosferde Avrupa ülkeleri için zorlu geçen otomotiv endüstrisinin, ülkemiz yedek parça alanında olumlu geçtiği kaydedilirken, Almanya gibi otomotiv devi ülkeler kablo demetleri gibi Ukrayna ve Rusya’dan tedarik edemediği komponentler için Türkiye’yi tercih etti. Diğer yandan birçok ülkenin ambargo uyguladığı Rusya, otomotiv üretimi ve bakımda kullanılacak yedek parça ihtiyacı için Orta Doğu ve Uzak Doğu ülkelerinin yanı sıra Türkiye pazarına yöneldi. Lojistik operasyonların ve ürün çeşitliliğiyle bulunabilirliği artırması durumunda Türkiye yedek parça ve tedarik pazarının yaklaşık 10 Milyar dolar seviyesindeki ihracatını iki katına çıkarabileceğini ileten MOTOR AŞİN CEO’su Saim Aşçı, “Operasyonel süreçlerimizi hızlı bir şekilde kurgulayarak Rusya’ya uygulanan ambargonun etkisiyle ihracatımızı %20 artırdık. 15 bin çeşit, 1,5 milyon yedek parçayla 70’ten fazla ülkede satış yaparak ülkemize ciddi bir döviz girdisi sağlamış olduk. Özellikle Orta Doğu, Asya, Afrika ve Balkan ülkelerine yaptığımız ihracatlarla önemle kazanımlar elde ettik. İhracatımızın %70’i komşu ülkelerimiz üzerinden ilerledi. Rusya’nın savaş ve ambargo nedeniyle oluşan yoğun talebi kaynaklı bizim ürün gamımızda olmayan, pazarlarında ise geçerli olan birçok yedek parça pozisyonunu kendi portföyümüze kattık. Rusya üzerinde kendi sattığımız parça pozisyonlarından hariç en az 2000-3000 ayrı referansı stoklarımıza ekleyerek ihracatını gerçekleştirdik. Türkiye üretim kapasitesi, lojistik kabiliyetleri sayesinde üretemeyeceği komponent ve parça olmadığını bir kez daha göstermiş oldu.”dedi.

Zor kazandığımız Rusya pazarını kaybetmek kolay

1990’lı yıllardaki Laleli bavul ticaretine atıfta bulunarak sözlerine devam eden Aşçı, Türk şirketlerinin ticari güvenilirliğini yüksek seviyede tutması gerektiğinin altını çizerek; “Rusya, doksanlı yıllardaki Rusya değil ve bugün Türkiye’nin Uzak Doğu ve Orta Doğu’da çok ciddi rakipleri var. Jeopolitik konumumuzdan kaynaklı olarak zor kazandığımız bu pazarı kaybetmemiz bu açıdan kolay. Tüm bu sebeplerden ötürü katma değeri yüksek, ileri teknolojinin ürünü yedek parçaların satışı ülke ekonomisi için büyük önem arz ediyor. Dijital platformları kendimizi geliştirerek kullanmak, operasyonel ve lojistik süreçleri hızlı ve profesyonel biçimde yöneterek bu ülkeyle sağlam temellere dayalı bir ticaret bağı kazanacağımızı öngörüyoruz.” diye konuştu.