Sınırların ötesinde iş yapmak isteyen kuruluşlara uçtan uca hizmet veren küresel bir lojistik çözüm ortağı olan Yeniay Lojistik, tüm çalışmalarında çevre dostu faaliyetleri destekleyen stratejilerle sektörde öne çıkıyor. Yeniay Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Nermin Önder ve Stratejiden Sorumlu Üst Düzey Yöneticisi Nail Önder ile bir araya geldiğimiz Mayıs sayımızda yeşil lojistik özelinde hayata geçirdikleri çalışmaları ve yeşil lojistiğin sektör adına önemini konuştuk.
Dünyanın her noktasına hizmet üreten bir firma olarak yeşil lojistik bağlamında hayata geçirdiğiniz çalışmalarınız nelerdir?
Yeniay Lojistik olarak tüm faaliyetlerimizde çevre dostu malzemeler tedarik etmekte olup, çevre dostu faaliyetlerin benimsenmesi ile ilgili olarak da çalışanlarımızı yeşil tüketiciler haline getirmek için destekleyici stratejiler izlemekteyiz. Bu doğrultuda hayata geçirdiğimiz çalışmalar neticesinde İSO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Belgemizi aldık.
Yeşil lojistik kavramının lojistik sektörünün sürdürülebilirliği açısından önemi nedir, ülkemizde kat edilmesi gereken nasıl bir süreç var bir sektör profesyoneli olarak bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Dünyadaki yeşil lojistik faaliyetleri incelendiğinde, özellikle gelişmiş ülkelerin yeşil lojistik uygulamalarına daha fazla önem vererek yatırım yaptığı, gerekli altyapılarını buna göre planladıkları ortaya çıkmıştır. Türkiye’de, dünyanın her yerine yapılan taşımacılık faaliyetlerinde tüm taşıma türlerinden faydalanılabilmektedir. Ülkemiz, coğrafi bakımdan elverişli konumu sebebi ile ülkede çeşitli taşıma modları ve taşıma güzergahları kullanılmasına fırsat vermektedir. Dolayısıyla Yeniay Lojistik olarak bizler yeşil lojistik kavramının diğer dünya ülkelerindeki uygulamalarının izlenip, ülkemizdeki lojistik sektörünün sürdürülebilirliği açısından entegrasyon sağlanarak öneminin her geçen gün artırılmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz.
Yeşil Lojistik Belgesi’ne sahip olmanın global çerçevede önemi nedir?
Global çerçevede Yeşil Lojistik Belgesi’ne sahip olmanın önemi konusunda iş performansını ve çevresel imajı artırdığı ve daha etkin kaynak kullanım olanağı sunduğunu söyleyebiliriz. Daha düşük fiyatlar ve az atığın ortaya çıktığı yeşil lojistik sürecinde işletmelerin varlıkları daha verimli bir hale geliyor. Salınım oranı az yakıtların tüketilmesi, otomasyon sistemlerin aktif kullanılması, filoların çevreci araçlarla değiştirilmesi, karbon salınımlarının hesaplanması ve uluslararası standartlarda belgelerin alınmaya çalışılması yeşil lojistiğe teşvik eden çözümler arasında yer alıyor. Kullanılan araçlardan altyapıya kadar her alanda enerji tüketiminin azaltılması, geri dönüşüm işleyişinin ve kaynak tasarrufunun sağlanması ve bu alanda bilinçli yönetim ile personel bulundurulması lojistik performansının değerlendirilmesinde önem arz ederken; Yeşil Lojistik Belgesi’yle tescillenen bu çevreci yaklaşım da global pazarda çizilen portreye olumlu etki etmekte.
Büyüme ivmesini Türki Cumhuriyetler bölgesini hedefleyerek geliştirmek isteyen Yeniay Lojistik olarak bu bölgeyi tercih etmenizdeki etkenler nelerdir?
Lojistik sektöründe 1999 yılından beri var olan Yeniay Lojistik yöneticileri olarak çok iyi biliyoruz ki büyüme potansiyeli oldukça yüksek bir sektörde hizmet veriyoruz. Bu bağlamda lojistik performansımızı artırmak ve üst basamaklara tırmanmak için fazla çaba sarf ediyoruz. Rekabetçi avantaj sağlamak için doğru zaman, doğru yer olduğunu düşündüğümüzden Türki Cumhuriyetler bölgesini hedefledik.
Yeniay Lojistik olarak bölgede etkin bir şekilde var olmak amacıyla hangi yatırımları gerçekleştireceksiniz?
Değişen müşteri beklentilerini çok iyi biliyoruz; hızlı ürün taşıma, hizmet ve bilgi akışlarına ihtiyaç duyulması zorlaşan rekabet koşulları altında maliyet avantajı sağlamakta. Depolama ve taşımacılık faaliyetleri konularında ilgili bölgede yatırımlarımızı gerçekleştireceğiz.
