Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi ön planda tutularak, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelinmesinin kritik önem taşıdığını belirten Yenilenebilir Araştırmaları Derneği (YENADER) Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır, Avrupa Yeşil Mutabakatı hakkında detaylı bilgiler aktararak Türkiye’de bu doğrultuda yapılan çalışmalardan bahsetti.
Mutabakat kapsamında birçok sektörde ve hayatın her alanında ihtiyaç duyulan enerjinin, temiz ve yenilenebilir enerji kaynakları olarak ön plana çıktığını belirten YENADER Genel Sekreteri Doç. Dr. Füsun Tut Haklıdır sözlerine şu şekilde devam etti: “Yenilenebilir enerji teknolojilerinin kullanımı ise artık çok daha önemli bir noktaya geldi. 2023-2026 arası geçiş dönemi ardından AB tarafından, AB dışındaki ülkelere uygulanmaya başlayacak olan sınırda karbon vergisi, farklı sektörlerde kullanılan enerjinin temiz ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesinde ve karbon emisyonlarının azaltılmasında kritik bir aşama olarak değerlendiriliyor. 2019 yılında Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın deklarasyonunun hemen ardından pandemi süreci başlamış olsa da uluslararası platformda her ülke karbonsuzlaşma eylem planlarını hazırlayıp açıklamaya başladı.”
Ülkemizde de Yeşil Mutabakat kapsamında çalışmalara başlandı
Türkiye’nin geçtiğimiz yıl Yeşil Mutabakat Eylem Planını ortaya koyarak, alınması gereken aksiyonları belirlediğini söyleyen Haklıdır,“2053 yılı olarak hedeflenen karbonsuzlaşma planı kapsamında; Ulusal Enerji Verimliliği Finansman Mekanizmasının geliştirilmesi, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinin geliştirilmesi, bu konuda Organize Sanayi Tesislerinde faaliyet gösteren işletmeler ve sanayi tesislerindeki yetkililere yönelik farkındalık eğitimlerinin verilmesi, Yeşil Tarife ve YEK-G belgesi ile ilgili bilgilendirme çalışmalarının yapılması, Milli Enerji ve Maden politikasına uygun olarak, 2027 yılı sonuna dek her yıl 1000 MWe RES ve GES kapasitesinin sisteme eklenmesi, enerji verimli ve düşük karbonlu ısıtma ve soğutma sistemlerinin yaygınlaştırılması amacıyla ulusal strateji belgelerinin ve yol haritasının hazırlanması çalışmalarının yapılması kararları alındı.” dedi.
Güneş enerjisi alanında da ülkemizde ciddi düzenlemelerin yapılmaya başlandığının altını çizen Haklıdır, Türkiye’de Yeşil Mutabakat Eylem Planına uyum süreci dahilinde yapılan çalışmaları aktarmaya devam etti: “Çiftçilerin enerji maliyetlerinin düşürülerek, tarımsal üretimin desteklenmesi amacıyla tarım arazilerinde kullanılacak güneş enerjisinin %40’ının devlet tarafından ödenmesi ve geri kalanı için düşük faizli, uzun vadeli kredilerin sağlanması, lisanssız güneş enerji yatırımlarından 4. Bölge yatırım teşviklerinin sağlanması, daha önce 10 kilovat olarak belirlenen güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesisleri için azami kurulu güç sınırının 25 kilovata yükseltilmesi, toplam inşaat alanı 5000 metrekareden büyük olan tüm binaların kullandığı enerjinin en az %5’inin güneş, rüzgar enerjisi ve ısı pompası gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasına ilişkin yasal düzenlemenin yapılması bu bağlamda yapılan çalışmalardan en önemlilerindendir.”