4 Aralık 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Kapak

YEŞİL ENERJİYİ TARLADA ÜRETİP, MARKETTE SATACAĞIZ

Günümüzde enerjiye olan talep artarken, konvansiyonel enerji kaynaklarının tükenmekte olması, enerji maliyetlerini son yıllarda yükselmesine sebep oldu. Kontek Enerji; yatırımlarını yenilenebilir enerji iş modelleri üzerinde çeşitlendirmeye devam ederken Kontek Enerji CEO’su Tolga Murat Özdemir, güneş enerji santrallerinde ürettikleri enerjiyi, elektrik şarj istasyonlarında satacağını belirtti.

Artan enerji maliyetleri sonrasında enerji sektörünün günümüzdeki konumu nedir, yenilenebilir enerjinin Türkiye’deki ve dünyadaki durumu hakkında neler söylersiniz?

Günümüz dünyasında enerjiye olan talep artarken, konvansiyonel enerji kaynaklarının tükenmekte olması nedeniyle enerji maliyetleri son yıllarda yükselen bir grafik ortaya koymaktadır. Bu durumun önüne geçmek için, enerjinin tüketildiği konumda, uzun ömürlü, birim elektrik üretim maliyeti tüm kaynaklar içinde en düşük olan çatı/cephe güneş enerjisi santrali projelerine olan ilgi önemli ölçüde artmıştır. Işınımın, Türkiye için kuzey bölgelerinde daha düşük, güney bölgelerinde daha yüksek olması, benzer yatırım maliyetleri olmasına karşın, güneyde daha da kısa sürelerde yatırımların geri dönmesine sebep olması nedeniyle özellikle sanayinin yoğun olduğu bölgelerde güneş enerjisi santralleri en uygun yatırım olarak öne çıkmaktadır. Türkiye’de çatı ve cephelerdeki güneş enerji sistemlerinin artacağını düşünüyoruz. Yenilenebilir enerji kaynaklarına artışın ve insanların bu konuda bilgi sahibi olması da bunu etkileyecektir.

Güneş enerjisi santrallerinde kullanılan malzemelerin maliyetleri, geçmiş yıllarda teknolojik gelişmeler ve ürün çeşitliliğinin artması nedeniyle önemli seviyede düşmüştür. Ancak Covid-19 etkisi ile başlayan hammadde üretimi/tedariği sıkıntılarının artması ile özellikle güneş paneli maliyetleri tüm dünyada %50 seviyesinde bakır, alüminyum, çelik gibi malzemeler için daha da yüksek artışlar gözlemlenmiştir. Proje maliyetlerinde en belirleyici bileşen güneş panelleri için aynı boyutta daha yüksek güç elde edilmesi sayesinde, proje bazında daha düşük güçte paneller olması durumuna göre diğer bileşenlerin (konstrüksiyon, kablo, işçilik vb.) neredeyse aynı adette kalması sayesinde birim maliyetler düşürülebilmektedir. Ancak genel ve kalıcı çözümler için hammadde fiyatlarında kalıcı düşüşler sağlanmasını umuyoruz. Kontek olarak, üstün mühendislik yaklaşımı ve doğru proje tasarımı ile en verimli, en düşük enerji maliyetli güneş enerjisi santrallerini planlıyor, hayata geçiriyoruz.

Konar birimimizin odağında olan güneş enerjisi, son zamanlarda oldukça yüksek ivme kazanan bir sektör. Sadece Türkiye’de değil dünyada da öyle, çünkü Paris Konferansıyla birlikte 2015’te artık yeni bir dönem açıldı. Dünya, artık gidilecek başka bir yer olmadığını keşfetti. Fosil yakıtların kullanılmasının çevresel ve ekonomik etkileri neticesinde, tüm dünya yüzünü yenilenebilir enerji kaynaklarına çevirmiş bulunmakta. ABD başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ve Çin başı çekmektedir. Güneş enerjisi sektöründe dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girmeye çalışan Türkiye’nin, son yıllarda güneş enerjisi sektöründe büyük yatırımlar yapmakta olduğunu görüyoruz. Dünya devletlerine nazaran ülkemizin güneş enerjisi potansiyeli ve yıllık güneşlenme süresi oldukça fazladır. En doğru yatırımlarla potansiyelimizi güçlendirmenin hedefimizde olduğunu söyleyebilirim.

Paris İklim Anlaşması’nda belirtilen hedefleri göz önünde bulundurduğumuzda, sanayi sektörünün dönüşüm hızı nedir, düşük sera gazı emisyonu uygulamasına henüz geçmeyen firmaların dezavantajları neler olacak?

Günümüzde “zorlayıcı” kararlar gibi görünse de gelecek için çok önemli olan Paris İklim Anlaşması ve Yeşil Mutabakat gibi global ölçekli adımlar, en hızlı aksiyon alınabilen, az/çok her yerde potansiyel olarak bulunan güneş enerjisine ilgiyi artırmıştır. Kontek olarak beklentimiz, bu adımların zorlayıcı olarak değil; daha yeşil, daha temiz ve sürdürülebilir bir dünya için gerekli adımlar olarak kabullenilmesidir. Özellikle enerji tüketimi yüksek olan çimento, demir çelik ve tekstil sektörlerinde güneş enerjisine ihtiyaç oluyor. Yurt dışı bağlantılı fabrikalarda karbon ayak izi sıfırlama projeleri zorunlu kılınıyor. Gelecekte başta karbon salımı yüksek olan fabrikalar olmak üzere tüm sektörlerde karbon ayak izi nötrleme çalışmaları zorunlu olacak ve hatta bu zorunluluk ülkemizde mesken yapılara kadar inecek ve bireyler bile üreten tüketiciler olacak diye umuyoruz.

Kontek Enerji olarak kısa-orta-uzun vade hedefleriniz nelerdir? Gelecekte sizi neler bekliyor?

Kontek Enerji olarak gelecekteki yatırımlarımızı yenilenebilir enerji iş modelleri üzerinde çeşitlendirmeyi planlıyoruz. Solar birimimiz ile 2022 hedefimiz olan 70 MWp’in üzerine çıkarak sadece ilk 6 ayda toplamda 100 MWp’lik birçok projeye imza attık. Katılmış olduğumuz YEKA-3 GES yarışmalarında toplamda 3 ayrı ilde olmak üzere 85 MWp’lik kapasite ihalesi kazandık. Bunun yanında 5.1.h projeleri kapsamında çatı alanı kısıtlı ancak enerji tüketimi yüksek olan yatırımcılarımıza EPC ve öncesi/sonrası hizmetleri kapsayan tüm süreçlerde anahtar teslim çözümler sağlıyoruz. Kontek olarak kurumsalda büyük firmalar ile çalışıyoruz. Bu büyüklükte projeler ile ilgilenirken Türkiye’nin dört bir yanında küçük büyük fark etmeden tüm yatırımcılara hizmet vermek için elbette ki bir yayılım politikası izlemek gerekiyor. Bu yöndeki yayılımı Solar Alliance partnerlik ağımız ile gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ege Bölgesi Solar Partnerimiz olan Sunra Enerji, 2021 yılında kurulmuş olmasına rağmen bu sene Ege Bölgesi küçük ticari ve mesken çatılarında oldukça iyi bir performans sergileyerek henüz birinci yılı dolmadan 20 MWp’lik projeye imza attı. Adana-Mersin-Kahramanmaraş bölgesindeki partnerimiz Merkon Otomasyon ise Türkiye’nin güneyindeki projeler ile ilgilenmekte.

Biz 2022 yılı sonunda Marmara Bölgesi’nde 1 partnerlik ve Akdeniz Bölgesi’ndeki projeleri takip edecek 1 partnerlik ile toplamda 4 partner ile Türkiye’nin dört bir yanında güneş enerjisi projeleri geliştirmeyi planlıyoruz. Enerji Verimliliği birimimiz ile endüstride enerji tasarrufu projeleri ile %25’lik bir büyüme sağlamış bulunuyoruz. AC motor kontrol uzmanlığı ile demir-çelik, çimento, petro-kimya, maden ve tekstil sektörlerinde pompa, fan, kırıcı, vinç, chiller, kompresör uygulama alanlarında sistemin konfor ve ihtiyaçlarından ödün vermeden proses geri bildirimleri ile devir optimizasyonu yaparak enerji verimliliği projeleri geliştirmeyi hedefliyoruz. Mühendislik Sürücüleri, Taahhüt, Otomasyon birimlerimiz ile de başarılara imza atmaya devam ediyoruz. Taahhüt departmanımızın tecrübelerini enerji sektörü ile harmanlayarak; Zero Emisyon kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneleceğiz. Kabiliyetlerimizi; artan atıkları değerlendirme için kurulan enerji santralleri, türbin senkronizasyon otomasyonu, hibrit enerji santrallerinin otomasyonları ve enerji depolama sistemlerinde kullanacağız.

2022 yılında bu ailenin yeni organizasyonu olan Yeni Teknolojiler departmanımızı kurduk ve bu sayede gelecek teknolojileri daha yakından takip eden ve bu anlamda fark yaratan bir şirket olmak için büyük bir adım attık. Gelecekte Otomasyon kabiliyetlerimiz ile EV Charger ünitelerinin sürdürülebilir yönetiminin sağlanmasına yönelik izleme, kontrol ve dinamik yük dengeleme için bir yazılım çözümü geliştirmeyi planlıyoruz. Bu çalışmalar Kontek’in yenilikçi yapısıyla uyumlu bir şekilde yenilenebilir enerji, enerji depolama ve e-mobility çözümlerimizle ve bu çözümleri destekleyen dijital dönüşümümüze destek olarak yolumuza ışık tutacak. Kontek Enerji’nin uzun vade gelecek hedefi ise; 360 derece hizmet anlayışımız ve sunduğumuz çözümler ile birlikte güneş enerjisi santrallerinde ürettiğimiz enerjiyi, elektrik şarj istasyonlarında satmak olacak.

Proje finansman süreçlerinde sıkıntı yaşayan yatırımcılara önerileriniz nelerdir?

Yatırımcı GES kuruluma çok istekli olmasına rağmen, enflasyon ve kurdaki değişimler ile elektrik fiyatlarında beklenen değişimler yatırımcıyı, yatırım noktasında en çok düşündüren konular oluyor. Kontek olarak biz, finansman gerektirmeyen ESCO Modelimiz ile hizmet vermekteyiz. Bu modelde kurumsal yatırımcılar ile EPS-Enerji Performans Sözleşmesi yaparak santralin kurulumu ve tüm finansmanı ESCO tarafından karşılanıyor. Kurulum sonrası tesis tüketiciye devredilerek sözleşme süresince ESCO tarafından işletiliyor. 12 yıl işletildikten sonra ise bedelsiz devir ile yatırımcıya devrediliyor. Bu model sayesinde finansmanda sıkıntı yaşayan ama yatırıma istekli tüm müşterilerimize hizmet sağlamış oluyoruz.

Sektörünüz hakkında bir değerlendirmede bulunur musunuz? Sizin sektördeki yeriniz nedir?

Enerji ve otomasyon sektörü her zaman kendini geliştirmek zorunda olan bir sektör. Bu dinamik yapılanma, şirketleri hem ayakta tutuyor hem de biraz yoruyor. Yeniliklere açık ve genç yapılanmalar istiyor. Biz bu konuda kendimizi şanslı görüyoruz çünkü dinamik ve gelişmeye açık bir yapıdayız, organiğiz. En önemlisi de müşterilerimizi iyi tanıyoruz. Pazarlama kabiliyetlerimiz ile mühendislik know-how’ımızı birleştirerek kendimizi evirebiliyor, evrimleştiğimiz yapıları müşterilerimize sınırsız hizmet çözümleri olarak sunabiliyoruz.

Enerji verimliliği, taahhüt, otomasyon, güneş enerjisi çözümlerini müşterilerimize 360 derece sunabiliyor olmak ayrıca bizi sektörde çok önemli bir konumda tutuyor. 25 yıllık tecrübemiz ve mühendislik becerilerimizin yüksek seviyede olması bizi hep ön plana çıkaran özellikler oluyor. Geleceği izliyor ve gelecekte oluşabilecek ihtiyaçları öngörerek zamanında gelişme sağlayabiliyoruz. Dinamik kadromuz ve 25 yıllık tecrübemiz ile sağlam adımlar atarak ilerliyoruz.

Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Güneş enerjisi en basit kurguda, en ucuz enerji kaynağı olmakla birlikte tüm dünyada toplumsal olarak en çok desteklenen enerji üretim yöntemi konumundadır. Genel yaklaşım, güneş enerjisinin kullanımının büyük ölçekten küçük ölçeğe yayılmasıdır ki, ülkemizde de bu durum büyük ölçekli santrallerin kurulumu sonrası endüstriyel çatı üzeri güneş enerjisi santralleri ile devam etmektedir. Gerekli mali şartların oluşması ve hukuki altyapının oluşması ile önümüzdeki yıllarda her ev bir güneş enerjisi santrali olmaya aday durumdadır. Toplumsal bilincin daha çok artmasının yanında, Kontek Enerji olarak doğru mühendislik uygulamaları ile güvenli projelerin hayata geçmesi için sadece mühendislik ve kurulum yapan bir firma olmaktan değil, aynı zamanda tüketicilerin en yüksek enerji üretimini, en uygun koşullarda elde edebileceği altyapının hazırlanması için tüm bilgi birikimini paylaşan bir firma olmaktan gurur duyuyoruz.