Lojistik sektöründe faaliyet gösteren müşterilerinin karbon ayak izlerini hesaplamalarını, yönetmelerini ve azaltmalarını sağlamaları için destek hizmetler sunan SGS TransitNet, firmaların Yeşil Lojistik taahhütlerinin gerçekleştirilmesi konusunda yol gösterici bir rol üstleniyor. SGS TransitNet Genel Müdürü Mine Kaya ile bir araya geldiğimiz Haziran sayımızda Yeşil Lojistik kavramının lojistik sektörünün sürdürülebilirliği açısından önemini ve SGS TransitNet olarak bu yolda firmalarla nasıl bir iş birliği yürüttüklerini konuştuk.
Türkiye’nin dış ticaretinin gelişiminde önemli bir yere sahip olan SGS TransitNet’in Yeşil Lojistik bağlamında hayata geçirdiği çalışmalar nelerdir?
Yeşil Lojistik kapsamında değerli sektör öncüsü müşterilerimize sera gazı hesaplarının yapılması ya da doğrulanması konusunda hizmet vermekteyiz. Bu çalışma ile lojistik sektöründeki müşterilerimizin karbon ayak izlerini hesaplamalarını, yönetmelerini ve azaltmalarını sağlamaları için çeşitli destek hizmetler sunmaktayız. Bunun dışında bu çalışmaları destekleyici nitelikte olacak şekilde sürdürülebilir raporlarının hazırlanmasında ve çevresel, sosyal ve yönetişim anahtar performans göstergelerinin geliştirilmesi konusunda teknik destek vermekte ve sürdürülebilirlik raporlarının hazırlanmasını sağlamaktayız.
Yeşil Lojistik kavramının lojistik sektörünün sürdürülebilirliği açısından önemi nedir, ülkemizde kat edilmesi gereken nasıl bir süreç var, bir sektör profesyoneli olarak bu konudaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Lojistik hizmetleri bir firmanın en önemli dolaylı sera gazı kaynaklarından biridir. Bu nedenle lojistik sektörünü önemli yeniliklerin beklediğini söyleyebiliriz. Öncelikle lojistik sektörü için fosil yakıtlardan çıkışın hızlanacağı, intermodal taşımacılığın daha da önem kazanacağı bir geleceğin bizi beklediğini düşünüyorum. Yeşil Lojistik ile hayatımıza giren karbon ayak izi ise sürdürülebilirliğin en önemli yapı taşlarındandır. Fosil yakıtların kullanımı karbon ayak izimizin daha hızlı büyümesine ve dünyamızın ısınmasına neden olmaktadır. Bu durumun bu şekilde gitmesinin sürdürülebilir olmadığı ise tüm dünyanın şu anda konuştuğu en önemli konulardan biridir. Bu nedenle henüz karbon ayak izini ölçmeyen firmalara bu çalışmalara en hızlı şekilde başlamalarını, bu çalışmalara başlamış firmalara ise azaltım planlarını hazırlamalarını tavsiye etmekteyiz.
Yeşil Lojistik Belgesi’ne sahip olmanın global çerçevede önemi nedir, SGS TransitNet’in bu konudaki girişimlerinden bahseder misiniz?
Yeşil Lojistik Belgesi’ne sahip olmak bu sektörde çalışan markaların hem tercih edilebilirliğini hem de çeşitli gider kalemlerinde tasarruf yapmasını sağlamaktadır. SGS TransitNet olarak firmaların Yeşil Lojistik taahhütlerinin gerçekleştirilmesi konusunda teknik destek sağlamaktayız.