Sürdürülebilirliğin Arzum için bir proje değil, yaşam kültürü olduğunu dile getiren Arzum İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Evren Albaş Kahve Atıklarından Üretilen Sürdürülebilir Kaşık” projelerini okurlarımız için anlattı.
Arzum olarak sürdürülebilirlik sizin için uzun süredir önemli bir gündem maddesi. Öncelikle bize Arzum’un sürdürülebilirlik vizyonundan kısaca bahseder misiniz?
Arzum’da sürdürülebilirlik, iş yapış biçimimizin temeli. 1966’da kurulan Arzum, 59 yıllık yolculuğu boyunca Türkiye’nin öncü markalarından biri haline geldi. Bu büyük resmin içinde sürdürülebilirliği yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görüyoruz. Türkiye’de pazara sunduğumuz ürünlerin büyük çoğunluğu Türkiye’de üretilmiş ürünler. Bunu yaparak tedarik zincirini kısaltıyoruz ve ürün pazara sunma süreçlerindeki karbon ayak izimizi azaltıyoruz. Yedek parça yönetiminde devreye aldığımız yeniden kullanılabilir ambalaj inisiyatifimiz ile israfı azaltıyoruz
Bizim için sürdürülebilirlik bir proje değil, bir yaşam kültürü. “Kahve Atıklarından Üretilen Sürdürülebilir Kaşık” projesi de bu kültürün doğal bir yansıması olarak ortaya çıktı.
Wastespresso ile iş birliğiniz nasıl başladı, sizi bu projeye yönlendiren temel motivasyon neydi?
Kahve bizim için yalnızca bir içecek değil; kültürel bir değer, bir hatır. Bu nedenle “40 yıllık hatırı” sürdürülebilir bir hikâyeye dönüştürmek fikri bizi çok etkiledi. Kahve atıklarını çevreye yük olmaktan çıkarıp üretim zincirine geri kazandırmak fikrini Arzum’un Türk Kahvesindeki güçlü duruşu ile birleştirmek istedik. Wastepresso kahve atıklarının çevreye yük olmasını değil, değere dönüşmesini savunuyor. Biz de Arzum olarak yıllardır Türk kahvesi kültürünü dünyaya taşıyan bir marka olarak bu fikri uygulamaya geçirebilmiş olmaktan dolayı mutluyuz.
Bu projenin (kahve atıklarından üretilen ölçü kaşıkları) detaylarını ve nasıl ortaya çıktığını bizimle paylaşabilir misiniz?
Temelinde basit ama güçlü bir fikir var: Her gün milyonlarca fincan kahve içiliyor ve geriye kalan atıklar doğaya karışıyor. Biz bu kahve posasını ileri dönüştürerek hem çevreye katkı sağlamak hem de kahve kültürüne yeni bir değer katmak istedik.
Wastespresso’nun yenilikçi teknolojisiyle kahve posalarını işleyip Arzum OKKA makineleri için özel ölçü kaşıkları ürettik. Bu kaşıklar tamamen kahve posasından üretiliyor ve kullanıcıya kahve deneyiminde somut bir sürdürülebilirlik duygusu yaşatıyor. Her bir kaşık, aslında “israf edilmeyen bir kahve hikâyesi.”
Proje kapsamında 1 ton kahve posasından 160 binden fazla ölçü kaşığı üretildi. Kahve posası, dünya genelinde her gün tüketilen 2,5 milyar fincan kahve sonrasında ortaya çıkan ancak yalnızca yüzde 1’i geri dönüştürülen büyük bir atık. Bu hammaddenin bir kısmı Arzum ofislerinde tüketilen kahvelerden elde edildi.
Kahve posası bazlı üretimle, geleneksel yöntemlere göre kaşık başına 2,55 gram daha az karbon salımı sağlandı. Bu, 1000 kaşıkta yaklaşık 1,09 litre benzin ya da 168 telefon şarjı tasarrufuna denk geliyor. Yenilenebilir enerjiyle üretim yapıldığında bu oran yüzde 44’e kadar çıkıyor. 160.000 kaşık üretiminde elde edilen toplam tasarruf 400 ton daha az karbon salınımına eşit oldu diyebiliriz.



