Türkiye’nin öncü ve güçlü sivil toplum kuruluşu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından düzenlenen “4. Global GastroEkonomi Zirvesi” dünya ve Türkiye gastronomisine ışık tuttu. Açılışını Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer’in yaptığı 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nde Türkiye’nin ve dünyanın alanlarında önemli ve yetkin isimleri, gastronomiyi farklı disiplinlerle ele alarak, deneyimlerini ve bilgilerini paylaştılar.
TURYİD tarafından organize edilen, “4. Global GastroEkonomi Zirvesi” 23 Mayıs’ta Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) gerçekleşti. Toplumsal sanat için tasarlanan kültür merkezi AKM ise zirve ile birlikte kapılarını ilk kez gastronomi dünyasına açtı. TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve TURYİD Zirve Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nın ev sahipliğiyle düzenlenen zirveye, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gastronomi sektörünün temsilcileri, Türkiye’den ve dünyadan çok sayıda akademisyen, sanatçı, basın mensubu ve TURYİD üyeleri katıldı.
“Gastronomi ekonomi için güçlü bir kaldıraç”
TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’nin açılışını yaparken şöyle konuştu:“Yemek bizim için sadece zorunlu bir ihtiyaç değil bir yaşam biçimi, dayanışma, diyalog, fikir alışverişi, birlikte eğlenme, sohbet etme gibi çeşitli aktiviteleri de içeren bir sosyalleşme edinimi ve her coğrafya için bir kültür unsuru teşkil ediyor. Gastronomi ise turizm, kırsal kalkınma, katma değerli üretim ve sürdürülebilir bir ekonomi için güçlü bir kaldıraç. Kırsal kalkınmayı desteklemesi yönüyle de gastronomi önemli bir etken. 2019-2024 rakamları, sosyalleşmeye ne kadar özlem duyduğumuzu anlatan verileri bize sundu. Sektörümüz, bu yıl sonunda 900 milyar TL’lik bir beklenti içinde. İnsan kaynağı bugün gastronomi ve turizmde en büyük kaynak sorunu olarak öne çıkıyor. Maddi ve manevi destek olunmalı. Dünyada yaygın olarak kullanılan servis ücretlerinin adisyona ve kredi kartına eklenmesi, kayıt dışı gerçekleşen 100 milyar TL’ye yakın ücret anlamında önem taşıyor.
Ülkemiz, tarımsal üretimi, tarımsal ticareti ve gastronomisi ile dünyada çok özel bir yere sahip. Tarımsal üretim ve gastronomi, bu topraklar üzerinde yüzyıllardır devam ediyor. Tarımdan başlamak zorundayız. Michelin yıldızlı şeflerimize hak ettikleri ham maddeyi vermeliyiz. İyi tarım olmadan iyi bir gastronomi mümkün değil. Restoran ihracatı potansiyel olarak ülke tanıtımlarının günümüzde en güçlü bileşeni. Türk girişimcilerin marka restoranları sayesinde “Türk Malı” ürün ve hizmet kalitesi dünya ile buluşuyor. Bilindiğiniz üzere Ticaret Bakanlığı’mız yerli üretimin desteklenmesine yönelik çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin yerel değerlerinin ve coğrafi işaretli ürünlerinin tanınırlığının artırılması, bu ürünlerin markalaşmasının sağlanması ve piyasada daha fazla pazar payına sahip olması ile bu ürünleri üreten küçük yerel üreticilerin pazara girişinin kolaylaştırılmasını hedefleyen ‘Marka’ ve ‘Turquality’ programlarını hayata geçirdi. Bunun desteklenmesi ülkemiz turizmi ve gastronomisi açısından büyük önem taşıyor.”
“Türkiye’nin yeri sağlamlaşıyor”
Zirvede, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da bir konuşma yaptı:”Türkiye olarak sunduğumuz eşsiz gastronomi deneyimleriyle dünya çapında fark yaratıyoruz. Dünyada ‘Gastrocity’ olarak da adlandırılan Londra, Paris, New York gibi büyük metropollerde olduğu gibi ‘fine dining’ amacıyla Türkiye’ye gelinebileceğini anlatmak istiyoruz. Michelin Guide’ın ülkemizin yeme-içme sektörüne gösterdiği ilgi, Türkiye’nin gastronomi turizminde ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının göstergesidir. Yeme-içme sektörümüz, Michelin Guide’dan aldığı bu destekle global gastronomi turizmi hareketliliğinden hak ettiği payı almış; İstanbul, İzmir ve Bodrum marka değerlerini sağlamlaştırmıştır.”