Tehlikeli maddelerin, insan sağlığına ve çevreye zarar vermeden, güvenli şekilde karayolu ile taşınmasını sağlayan ADR (Tehlikeli Malların Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması) yönergesi, “Tehlikeli Malların Uluslararası Karayolu Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması” 48 ülkede geçerlidir. Tehlikeli maddenin yüklenmesinden teslim edildiği ana kadar tüm sürece ve sürece dahil olan personele ilişkin şartlar içeren ADR hükümlerinin eksiksiz bir şekilde yerine getirilebilmesi ancak etkin bir eğitim süreci ve uygulamalara kanıt dokümantasyonun profesyonelce hazırlanması ile gerçekleşebilir. Bu yönerge, taşıma faaliyetinde yer alan gönderenlerin, alıcıların, dolduranların, yükleyenlerin, boşaltanların, ambalajlayanların, taşımacıların ve tehlikeli madde taşıyan her türlü aracın operatör ve sürücülerinin sorumluluk, yükümlülük ve çalışma koşullarını belirler. Bu yönetmelik kapsamında alınan belgelere ve sertifikalara da ADR belgesi denir. ADR sözleşmesi tehlikeli maddeler taşınırken insanların hayatlarını güvence altına alıp, hayvanların, çevrenin korunması için belirli standartlar ortaya koyar ve anlaşmaya taraf olan ülkeler tarafından uygulanmak zorundadır. ADR tehlike sınıflandırması altında temelde 13 farklı madde grubuna yer verilir. Bu 13 farklı maddenin içinde ise farklı kodlara sahip yaklaşık olarak 3 bin 500 tehlikeli madde bulunur. ADR dışında denizyolu için IMDG, havayolu için DGR, demiryolu için RID, kanal taşımacılığı için ise ADNR çok önemli konvansiyonlardır.
Tehlikeli maddelerin taşınması süreçlerine ulaştırma modları açısından baktığımızda; karayollarıyla taşınan yüklerin %11,7’sinin tehlike madde taşımacılığına ait olduğunu görmekteyiz. Sektörümüzün kimyevi madde taşımadaki dağılımına baktığımızda ise %79,1’i deniz yoluyla, %17,6’sı karayoluyla, kalan yaklaşık %3,5’luk kesimi ise diğer şekillerde taşınmıştır. İlgili mevzuat, yönetmelik ve kanunların doğru ve zamanında uygulanması ile ülkemizin jeopolitik konumu sayesinde küresel pazar payının çok daha yukarılara çıkarılabileceğini belirtmek isterim.
Ülkemizin tehlikeli madde taşımacılığının küresel pazarından daha fazla pay alabilmesi için taşımacılık modları arasındaki entegrasyonun verimli bir şekilde tesis edilmiş olması gerekmektedir. Lojistik yük merkezlerinde tehlikeli madde taşımacılığına yönelik fiziki altyapı gerekliliklerinin sağlanmasının yanı sıra ülkemiz üzerinde transit yük taşımacılığının hızlanması ile söz konusu pazardan alınan pay daha da artırılabilir. Bu bağlamda ülkemiz üzerinden gerçekleşecek lojistik akışların hızlandırılması için yasal ve fiziki altyapıya yönelik çalışmalar tehlikeli madde taşımacılığının ülkemizde gelişmesinde etkili olacaktır. Petrol ve türevi ürünler açısından zengin olan ülkelere coğrafi yakınlığımız, ülkemizde nükleer enerjinin kullanımına yönelik çalışmalar, savunma sanayinin gelişimine yönelik adımlar, kimya sektöründeki gelişmeler ve ülkemizin lojistik bağlantılarının tüm taşıma modları ile entegre bir şekilde kullanılabiliyor olması sektörün gelişimine katkı sağlayacak unsurlardır. Rakamlar da bize gelişime açık ve büyüme potansiyeli yüksek bir alan olduğunu göstermektedir. TİM İhracat Raporuna baktığımızda 2020 yılında dünyada en çok ithalat gerçekleştiren sektörün 2,76 trilyon dolarlık hacimle kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü olduğunu görüyoruz. 2020 yılında küresel ithalatın %24,1’ini kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün oluşturduğunu söyleyebiliriz. Türkiye 2020 yılında 18,3 milyar dolarlık kimyevi maddeler ve mamul ihracatı gerçekleştirmiştir. Bu anlamda kimya sektörü en çok ihracat gerçekleştiren ikinci sektör konumundadır. 2021 yılının ilk 3 ayında 5,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör, önceki yılın aynı dönemine göre %13,8 artış yaşamıştır.
UTİKAD olarak hem mevzuat hem de havayolu modunda taşınan tehlikeli madde standartlarının neler olduğu konusunda üyelerimizi ve sektör paydaşlarımız bilgilendirmek, eğitim alanında var olan eksiklikleri gidermek adına bu yıl içinde “Tehlikeli Maddelerin Havayolu ile Taşınması Standartları ve Sorunların Çözümü Eğitimi”ni yeni eğitim seminerlerimize ekledik. Tehlikeli Madde Taşımacılığı ile ilgili 1 Temmuz 2015 tarihi itibarıyla bazı işletmeler için “Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı İstihdam Etme veya Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlarından Hizmet Alma” zorunluluğunun devreye alınmasıyla gerçek veya tüzel kişilerce tebliğin farklı yorumlanmasının önüne geçmek adına UTİKAD olarak yayınlanan genelge kapsamında üyelerimizi bilgilendirdik. Sektörümüzü ve üyelerimizi yaptığımız duyurularla, güncel eğitim içeriklerimizle doğru şekilde bilgilendirmeye ve sektörümüzün faydasına olacak çalışmalara devam edeceğiz.
AYŞEM ULUSOY
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı