12 Aralık 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
makale

Kalkınma planı ve rasyonel hedefler

1 Kasım Çarşamba günü Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında 12. Kalkınma Planı yayınlandı ve yürürlüğe girdi. 2024 ile 2028 arasındaki 5 yılı kapsayacak olan kalkınma planı, bu zaman aralığına ilişkin siyasi plân olarak da değerlendirilebilir.

Kısa bir süre yayınlanan ve ekonominin üç yıllık yol haritasını içeren, 16.Orta Vadeli Program (OVP) ile Kalkınma Planı arasındaki bağlantı ve ilişkiyi de atlamamak gerekiyor. OVP yalnızca ekonomi yol haritasını kapsarken, Kalkınma Planı her anlamda gelişmişlik seviyesini yukarıya taşımayı hedeflemek için çok uzun çalışmaların sonucunda ortaya çıkmakta.

Kalkınma planının oluşmasında dünyadaki jeopolitik gerilimler ile ekonomik dalgalanmalara özellikle işaret edilmesi, dünyadaki mevcut eğilimlerin göz önünde bulundurularak öngörüler yapıldığına dikkat çekilmiş olması ve özellikle Cumhuriyet’in yeni yüzyılında, 2053 vizyonu çerçevesinde ve uzun perspektifli bir bakış açısına yer verildiğinin özellikle belirtilmiş olması, plânın daha realist olması beklentisini artırır nitelikte.

Rakamlardaki hedeflere bakıldığında; bahse konu dönemde ortalama %5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme hedeflenirken, 2028 yılında 1 trilyon 589 milyar dolar milli gelir, 17 bin 554 dolar kişi başı gelir hedefi belirlenmiş.

Yılda ortalama %3 istihdam artışı sağlanarak, işsizliğin %7,5 düzeyine inmesi, mal ihracatının 375 milyar dolara, turizm gelirlerinin 100 milyar dolar seviyesine çıkarak cari açığın kapatılması, enflasyonun tek haneye inerek 2028 yılı sonunda %4,7 olarak gerçekleşmesi hedeflenmiş. Kalkınma planının en önemli hedeflerden birisi ise mali disiplinin sağlanması.

Enflasyon ile mücadele için gerekli olan ekonomik dengeleri bozucu nitelikteki tüketim artışlarını önleyecek tedbirlerin hayata geçmesi öngörülmüş ki, bu hedef, ilerleyen dönemde ithalatı daha güç hale getirecek ve maliyeti yükseltecek tedbirlerin olabileceğini işaret ediyor.

Dalgalı döviz kur rejimine devam edilmesi, finansal istikrarın fiyat istikrarını gözetecek şekilde devamlılığının sağlanması, konut sahibi olunabilmesinin destekleneceği türde konut kredilerinin devreye alınması, belirli bir sayının üstünde konut sahipliğine yönelenler için ise kredi kısıtlaması gibi uygulamalara işaret edilmiş.

Emeklilik ve sağlık harcamalarının daha kontrollü olacağı, kayıt dışı istihdam ve ücretle daha etkin mücadele edileceği, prim tahsilatlarının artırılacağı, bireysel emeklilik sisteminin daha cazip hale getirileceği, fon tutarı ve katılımcı sayısının artırılacağı, tamamlayıcı emeklilik sisteminin kurulacağı, gelir dağılımında eşitsizlik ile mücadele amaçlı olarak verginin tabana yayılması amacı doğrultusunda politikaların geliştirileceği, vergilemede adalet, eşitlik ve şeffaflık ilkeleri temelinde, vergi tabanının genişletileceği, sade ve kolay uygulanabilir bir yapı oluşturulacağı, AB’ye katılım sürecinde müktesebata ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarca vergisel alanda belirlenen standartlara uyum çalışmalarına devam edileceği, dijital olarak alınıp satılabilen ve dijital bir değeri temsil eden sanal varlıklar kullanılarak yapılan işlemlere yönelik mevzuat çalışmalarının sürdürüleceği, kamu gelirlerinin tahsilat performansının artırılacağı gibi son derece önemli hedeflere yer verilmiş.

Yine kalkınma planında devlet yardımlarının sadeleştirilecek olması ve tek bir noktadan tamamının izlenebilecek hale gelmesi hedefi de olumlu noktalar arasında. Kalkınma planında karbon vergisi hususuna da yer verilmiş olması ve yeşil ve dijital dönüşüme ayrı başlık açılması son derece olumlu. Kayıt dışılıkla mücadeleye son derece önem verileceği ve dijitalleşmenin artırılma hedefleri de doğru hedefler. E-ticaret ve mikro ihracata özel başlık açılması, lojistik ve gümrük operasyonlarındaki dijitalleşme hedefleri de yine olumlu adımlar. Sektör bazlı üretime ilişkin stratejiler son derece önemli; bu kalkınma planı ile markalaşmanın altının daha fazla çizilmesini beklerdim.

Üretimin artırılması hedefi de çok öncelikli olmak durumunda. Yine kalkınmanın önemli unsurlarından birisi olan eğitim başlığına yeterince yer verilmemiş olması gördüğüm en önemli eksik nokta. Hedefler gerçekleşir mi bilinmez, arzumuz elbette o yönde.

HAKAN ÇINAR