Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için ekonomik, güvenli ve stratejik bir pazar fırsatı sunmasıyla öne çıktığı günümüzde küresel bir lojistik üs olma yolunda coğrafi avantajlarını nasıl kullandığını dergimiz için değerlendiren Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği (LojiDer) Yönetim Kurulu Üyesi Levent Aydinç, bu yolda daha etkin ve başarılı olunması için eğitim, teknoloji ve stratejik konularda önceliğin ve kaynakların lojistik sektörüne verilmesi gerektiğini vurguladı
Küresel çapta yaşanan savaş ve krizler, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’nin küresel bir lojistik üs olmasını hızlandırıyor. Lojistik Pazar Görünümü Türkiye 2024 raporuna göre de Türkiye, uluslararası yatırımcılar için ekonomik, güvenli ve stratejik bir pazar fırsatı sunmasıyla öne çıkıyor. Türkiye küresel bir lojistik üs olma yolunda coğrafi avantajlarını nasıl kullanıyor? Bu doğrultuda global dünyada yaşanan bu tip krizleri nasıl fırsata çevirebiliriz?
Türkiye tabii ki tarihi, coğrafi konumu ve lojistik konusundaki bilgi ve becerileri ile bir üstür. Komşuları ve global dünya ile ilişkileri de bu konumu desteklemektedir. Daha etkin, daha başarılı olması için eğitim, teknoloji ve stratejik konularda önceliğini, kaynaklarını bu sektöre vermesi gerekmektedir. Eğitimin özellikle lojistik bileşenleri içerisinde uzmanlaşma, sektör ile eşgüdümlü gelişim ve yazılım, yabancı dil konularında daha donanımlı olması gerekmektedir. Teknoloji konusunda ise hem devlet altyapısının hem de özel sektörün yapay zeka (AI), blockchain, dijitalleşme ve yazılım konularında rekabet eder düzeye ulaşması ve desteklenmesi gerekmektedir. Dünya lojistiğinde tüm gelişmeleri takip ederek kendi nitelikleri ile harmanlayıp, entegre olup, daha hızlı, avantajlı, etkin ve ucuz sistemlerin gelişmesi ve uygulanması için çalışılmalıdır. Dünyada yaşanan tüm değişiklikler konusunda, konum itibarı ile avantajlarını, alternatifleri hızlı ve kolay entegre olarak kullanabilir. Uzun vadeli planlamaların mutlaka milli bir hedef olarak net ve açık ortaya konulması, özel sektörün de elindeki en net yol haritası olarak stratejilerini üretmesi gerekmektedir.
Lojistik sektörü temsilcilerinin çatı kuruluşu olan Lojistik Hizmet Sağlayıcılar Derneği (LojiDer) olarak sektör bu stratejik yolculukta size nasıl bir rol üstleniyor?
Çatı dernek ifadesinden daha çok, lojistik sektörünü oluşturan tüm paydaşların aynı çatı altında sorun ve görüşlerini paylaşabildiği, ortak akıl ile hareket ettiği bir yapı olarak düşünebiliriz. Bizlerin avantajı, gümrükte yaşanan bir problemin sadece gümrükle alakalı olmadığını, kara, hava, deniz taşıma modları, depo antrepo ve sigorta konularını da etkilediğini, her paydaşın çözümün üretilmesinde kendi uzmanlığını ortaya koyup, kalıcı ve daha sağlıklı stratejiler üretebilmemizdir. Kamu ve diğer STK’lar ile tüm görüşmelerimiz de bu geniş çerçeve ile yapılmakta ve daha kapsayıcı bakış açısının tüm taraflar için daha faydalı olduğunu düşünmekteyiz. Zaten bu kadar kısa bir süre içerisinde hem üye sayımızın hızla artıyor olması hem de kamu nezdinde görüşlerimizin daha geniş çerçeveye oturması, doğru yolda ilerlediğimizi göstermektedir..
