28 Nisan 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Son Dakika Tesis Yönetimi

TAV Güvenlik ile güvenlikte dijital dönüşüm

Fiziki güvenlikte yapay zeka ve dijitalleşme, riskleri önceden tespit ederek müdahale süreçlerini hızlandırıyor. Bu doğrultuda TAV Güvenlik, video analitik, akıllı devriye sistemleri ve veri odaklı analizlerle sektörde yeni bir güvenlik anlayışı sunuyor. Şubat sayımızda dergimizde ağırladığımız TAV Güvenlik Genel Müdürü Turgay Şahan ile fiziki güvenlikte dijitalleşme ve yapay zeka entegrasyonunun hizmet çerçevelerini nasıl daha etkili hale getirdiğini konuştuk.

Fiziki güvenlikte dijitalleşme ve yapay zeka entegrasyonu, risklerin önceden tespit edilmesi ve müdahale süreçlerini nasıl daha etkili hale getiriyor? TAV Güvenlik’in bu alandaki yenilikçi yaklaşımları nelerdir?

Fiziki güvenlikte dijitalleşme ve yapay zeka entegrasyonu risklerin tespit edilme sürecini hızlandırarak güvenlik ekiplerine daha proaktif bir yaklaşım kazandırıyor. Yapay zeka tabanlı video analitik sistemleri, şüpheli davranışları tespit edip anlık bildirimler sağlayarak güvenlik personelinin olaylara daha hızlı ve hedef odaklı müdahale etmesine olanak tanıyor. Aynı zamanda, biyometrik tanıma sistemleri sayesinde yetkisiz girişler minimize edilirken, akıllı sensörler anlık tehdit algılama mekanizmaları oluşturuyor.

TAV Güvenlik olarak, video analitik yapay zeka entegrasyonu, akıllı devriye sistemleri ve veri odaklı risk analiz modelleri gibi yenilikçi teknolojilere yatırım yapıyoruz. Örneğin, video analitik AI entegrasyonunu kullanarak olayların daha hızlı ve doğru tespit edilmesini sağlamak amacıyla adımlar attık. Ayrıca, yapay zeka destekli dinamik risk analizi yaparak olası güvenlik tehditlerini önceden belirleyip operasyonel aksiyon alabiliyoruz. Bununla birlikte, Guardware gibi çözümler ile sahadaki güvenlik personelinin operasyonel verimliliğini artırıyor ve anlık durum değerlendirmeleri yapmalarını sağlıyoruz.

Bütün bu teknolojilerin entegrasyonu sayesinde, güvenlik kontrol süreçleri hızlanıyor, insan hatası minimize ediliyor ve tehditlere karşı daha etkin müdahale edilebiliyor. Özellikle büyük ölçekli operasyonlarda, veriye dayalı tahminleme ve otomatik risk analizi sayesinde, güvenlik ekipleri kaynaklarını en etkin şekilde kullanabiliyor.

Entegre güvenlik çözümlerinde video analiz, biyometrik tanıma, akıllı sensörler gibi farklı teknolojik sistemlerin uyum içinde çalışmasını sağlamak için hangi stratejiler önceliklidir? Siz bu bütünleşik yapıyı kurarken hangi yeni nesil teknolojilere odaklanıyorsunuz?

Farklı güvenlik teknolojilerinin entegrasyonunu sağlamak için öncelikli stratejimiz veri uyumluluğunu artırmak ve merkezi bir yönetim platformu oluşturmak. Bunun için, güvenlik operasyonlarımızda ECM tabanlı içerik yönetimi sistemleri kullanıyoruz. Bu sistemler, video analiz, biyometrik tanıma ve akıllı sensörler gibi farklı teknolojilerden gelen verileri tek bir platformda işleyerek entegre bir güvenlik yapısı oluşturuyor. Özellikle AI destekli analiz sistemleri ve bulut tabanlı veri işleme teknolojilerine yatırım yapıyoruz; biyometrik geçiş sistemleri ile mobil ve dokunmatik erişim çözümleri gibi yeni nesil teknolojileri operasyonlarımıza dahil etmeyi planlıyoruz. Bunun yanı sıra, AI Video Gözetim sistemleri ile anomali tespitini optimize ederek, potansiyel tehditleri anında belirleme yeteneğimizi geliştiriyoruz. Ayrıca, fiziki güvenlik ve siber güvenliğin entegrasyonuna büyük önem veriyoruz. ICAO ve CoESS gibi uluslararası standartlarla uyumlu güvenlik çerçeveleri geliştirerek, siber tehditleri minimize edecek akıllı erişim kontrol sistemleri gibi teknolojileri devreye alıyoruz.

Sonuç olarak, geleceğe yönelik stratejimiz, yapay zeka destekli video analitik, biyometrik kimlik doğrulama ve akıllı sensörlerden gelen verilerin merkezileştirilmesi üzerine kurulu. Bu sayede, entegre güvenlik operasyonlarımızda kesintisiz ve optimize edilmiş bir yapı oluşturmayı hedefliyoruz.