Türkiye’nin geniş yelpazede ürün sunan ve birbirinden farklı destinasyon özellikleri ile çok geniş turist profiline ürün sunabilen bir ülke olduğunu vurgulayan Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Kavaloğlu, Türkiye konaklama sektörünün uluslararası turizm arenasındaki en güçlü rekabet aracının dünya standartlarının üzerinde kaliteye sahip tesislerinin olduğunu ifade etti.
Konaklama sektöründe artan yeni yatırımlarla birlikte mevcut tesislerin tasarım, mimari ve teknoloji açısından eski kaldığını görüyoruz. Uzayan sezonlar ve 12 ay turizm hedefleriyle birlikte de yenilenme süreçlerine ayrılan dönem kısalıyor. Akdeniz Bölgesi’ndeki tesisleri değerlendirdiğinizde oteller için yenilenme ne kadar önemli? Güncel ekonomik koşulları ve finans olanaklarını ele aldığınızda yatırımcılar nasıl bir yol izlemeli, yenileme teşvikleri sizce yeterli mi?
Konaklama sektörümüzün uluslararası turizm arenasındaki en güçlü rekabet aracı, tesislerin dünya standartlarının üzerinde kalitede olması. Bu standartların korunması konusunda özel sektör ve kamu tarafından güçlü bir kredi ve teşvik ağı mevcut.
Pandemi sürecinde, bir kısım otel yatırımcısı turizm hareketlerinin tüm dünyada durduğu bu süreci yenileme ve modernizasyonlarla verimli bir şekilde kullandı. Son iki yılda da turizmde ciddi bir toparlanma yaşandı ve sonuç olarak da Türkiye’de bankaların sektöre kullandırdığı kredilerin geri dönüş oranı hızlandı. Yaz-kış açık otellerimiz kısmi yenilemelerle özellikle kış dönemlerinde renovasyonlarını aksatmadan sürdürmeye çalışıyor. Teknoloji ve diğer altyapı hizmetleri de aynı şekilde yenilikleri sürekli takip eden, dinamik ve sürekli yenilenen bir işleyişe sahip. 2022 yılında Türkiye turizmi, bu dinamik yapının, küresel kriz karşısında ivedilikle aldığı kararlar ve pozisyonla ne kadar doğru bir stratejide ilerlediğinin göstergesi oldu. Turizm kaynak yaratan bir sektördür. Bu nedenle finansman kaynağı olan bankaların da, kamunun da döviz girdisi ve ekonomide çarpan etkisi yaratan turizmin istikrarlı büyümesine ihtiyacı var. Turizm sektörünün bu fayda/zarar tablosunu ve küresel risk faktörlerini göz önüne alarak yatırımlarını yönetmesi, her zaman olduğu gibi önümüzdeki süreçte de önem taşıyor.
Türk turizmi 5 yıl içerisinde 90 milyon turist ve 100 milyar dolar hedefliyor. Sektör buna hazır mı, hangi alanlarda desteğe ihtiyacı var?
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre; 2023 yılında yeni otel yatırımlarının özellikle İstanbul ve Antalya’da hızlandığını görüyoruz. Farklı hedef kaynak pazarlara hitap eden Karadeniz’de Trabzon, Doğu Anadolu’da da Van gibi illerde yatırımlar hız kazandı. Türkiye geniş yelpazede ürün sunan, her biri birbirinden farklı destinasyon özellikleri ile çok geniş turist profiline ürün sunabilen bir ülke. Otantik kültürel dokusunda doğu ve batının eşsiz bir arakesitini barındırıyor. Konaklama tesislerimiz üst kalite hizmet ve yapıya sahip, tesislerin dışında turizmi destekleyici yan ürünler ve cazibe merkezleri çoğaltılmalı ve teşvik edilmelidir.
Sektör yatırımlarına baktığımızda 40 yıllık modern turizm sürecinde talep oluşmadan arz sürecine girilmiştir. Ancak bunu yaparken turistik kaynaklarımızın durumu ve potansiyeli değerlendirilerek yapılmıştır. Türkiye en çok turist çeken Fransa ya da İspanya’dan daha geride değildir. O nedenle bu rakamları da ütopik değil rasyonel görüyoruz.