14 Ocak 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Son Dakika Tesis Yönetimi

Zirve ile önemli bir farkındalık oluşturduk

Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği (TESYÖN) Kurucu Başkanı Dr. Aylin İlgen’i ağırladığımız Haziran sayımızda, tesis yönetimi sektörünün ülkemizdeki algılanış biçimini ve Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi’nin sektöre sunduğu katkıları konuştuk.

Tesis yönetimi sektörünün ülkemizdeki algılanış biçimi konusunda neler söylersiniz, birçok noktada profesyonel hizmet sunulan ve gerek konutlarda gerekse tesislerde mülkün değerini artıran tesis yönetimi sektörünün görmesi gereken değer nedir?

Tesis yönetimi ülkemiz açısından yeni bir kavram. İşin kötü tarafı da tesis yönetimi adı altında kurulan bazı firmalar ve STK’ların da isimleriyle tezat şekilde sadece konut yönetimine odaklanmış olmaları. Oysa tesis kavramının çok geniş bir kapsamı vardır. Tesisler, belirli bir bütçe ile profesyonel kişi/kurumlar tarafından yönetilmesi gereken her türlü yapıyı kapsar. Tesis yönetimi ise bu yapıların yönetim süreçlerinin doğru planlanması ve bütçelendirilmesi, önce binanın yapısal güvenliğinin sonra da burada çalışan/yaşayan herkesin can ve mal güvenliğinin sağlanması, binaların enerji yönetimi, atık yönetimi gibi konularda çevreye zarar vermeden sürdürülebilirlik kapsamında tüm destek hizmetlerin yerine getirilmesi süreçlerinin toplamıdır. Yani bir yapıda sadece temizlik, güvenlik, ilaçlama vb. hizmetler sağlayarak tesis yönetimi yapılmış olunmamaktadır. Tesis yönetimi o binanın değerine değer katmaktır. Tesis yönetimi sadece yaşam konforunu artıran bir model olarak değil doğaya saygı kapsamında değerlendirilmesi gereken ve her geçen gün daha da ulaşımı zorlaşan kaynakların bilinçli tüketimi açısında da oldukça önem taşıyan bir yönetim yaklaşımı olarak değerlendirilmelidir. Tesis yönetimi sektörü, Türkiye’de giderek daha profesyonel, teknoloji odaklı ve müşteri memnuniyetini esas alan bir yapıya bürünmektedir. Çevre dostu uygulamalar sektörün önemini ve algısını olumlu yönde etkilemektedir. Eğitim ve bilinçlenmenin artmasıyla birlikte, sektörün gelecekte daha da büyümesi ve olgunlaşması beklenmektedir.

Mayıs ayı içerisinde düzenlediğiniz Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi’nin ana başlıkları nelerdi, sektöre dair neler konuşuldu?

Bu zirvenin ana teması doğru planlama ile sürdürülebilirlikti. Eğer baştan doğru şekilde yola çıkmazsanız sonradan doğruyu bulmak çok daha maliyetli. Bu yüzden çok değerli konuşmacılarımız ile binalarımızı planlarken nelere dikkat etmeliyiz bunu konuştuk. Diğer başlıklarımız ise BİM’in (Building Information Modeling veya Türkçe adıyla Yapı Bilgi Modellemesi) önemi; bu süreç, binaların ve altyapı projelerinin planlanması, tasarımı, inşası ve yönetimi için dijital bir temsil oluşturur. Sıfır enerjili binalar hayal mi yoksa uygulanabilirliğini yaygınlaştırabilir miyiz sorusunun yanıtlarını tartıştık. Yeşil enerjili binalar, karbon ayak izi, enerji verimliliği, işletme maliyetleri, karma yapıların yönetsel zorlukları, tesis yönetiminin mülke kattığı değer vb. sektör için çok önemli konular, bu konuların ülkemizdeki tanınmış uygulayıcıları tarafından aktarıldı.

Zirveyle birlikte sektörde nasıl bir farkındalık oluşturduğunuzu düşünüyorsunuz, sektörde nelerin değişebileceğine dair ilk adımlar atıldı?

Sürdürülebilir Tesis Yönetimi Zirvesi, sektörde önemli bir farkındalık oluşturdu ve sektörün potansiyelini ortaya çıkardı. En çok da akademinin dikkatini çektiğimiz için mutluyuz. 2024 güz döneminde başlayacak olan yüksek lisans eğitimine tüm meslektaşlarımızı bekliyoruz. Bu tür etkinlikler, tesis yönetiminin sektördeki bilinirliğini artırmakla kalmıyor, tesis yönetimi konusundaki bilinci artırmada da etki sağlıyor.

Bu etkinliğin kazanımlarını şu şekilde özetleyebiliriz:

• Bilgi ve farkındalık artışı sağlanması

• İş birliği ve ağ kurma fırsatlarının oluşması

• Sektörel standartların yükseltilmesi ile ilgili gereksinimin ortaya konması

• Politika ve regülasyonların desteklenmesi için yetkili kişilere ulaşım

• Sürdürülebilirlik kültürünün çeşitli tesislerin yöneticilerine aktarılması

En önemli adım ise İstanbul Nişantaşı Üniversitesi tarafından atıldı, yüksek lisans programına hız verildi. Ancak bu bir başlangıç, TESYÖN olarak amacımız mesleğimize ilişkin dört yıllık lisans bölümünün açılması ve Türkiye genelinde yaygınlaşmasıdır.