Kasım sayımızda dergimizde ağırladığımız Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan ile global pazarda yürütecekleri çalışmaları ve çevreye duyarlı tedarik zinciri yönetimi politikalarının önemini konuştuk.
Günümüzde Alışan Lojistik’in hizmet ve faaliyetleri global pazarda nereleri kapsıyor, yakın gelecekte Alışan Lojistik yurt dışında tedarik zinciri yönetiminde nelere farklı bir soluk katacak?
1985 yılında kurulan Alışan Lojistik, tehlikeli kimyasallar dahil olmak üzere, kimya sanayisi ile hızlı tüketim ürünleri, gıda, tarım ve daha birçok sektördeki müşterilerine uluslararası nakliye, depo/antrepo, dökme kuru yük, dökme likit ve enerji taşımacılığı gibi hizmetleri sunmaktadır. Ayrıca; sektörde kontrat lojistiği diye de ifade edilen entegre lojistik hizmetleri ile müşterilerinin taleplerini A’dan Z’ye kurgulamakta; ihtiyaca özel katma değeri yüksek çözümler geliştirmektedir.
Uzmanlaşmamız bu yıl, bildiğiniz gibi, globalleşme hedefimiz ile taçlandı ve 38 yıllık serüvenimiz dünya devi PSA BDP ile kurduğumuz ortaklıkla devam ediyor. Bu birleşme ile Alışan olarak, hizmet portföyümüz ve müşteri tabanımızı, PSA BDP’nin kapsamlı kargo çözümleri uzmanlığı ile buluşturduk.
Çevreye duyarlı bir tedarik zinciri yönetimi politikası yürüten Alışan Lojistik’in son dönemlerde hayata geçirdiği çalışmalar neler oldu, bu çalışmalar firmanızı sektörde nasıl bir konuma taşıdı?
İklim krizi ve Yeşil Mutabakat tüm dünyada en öncelikli gündemlerden biri. Alışan olarak bu konu, özellikle tehlikeli kimyasalların taşınmasındaki uzmanlığımız nedeni ile bizim için çok hassas. Zira, atıkların azaltılması ve bunların çevreyezarar verilmeden bertaraf edilmesi konusunda da uzun süredir hassas çalışmalar yürütmekte; yatırımlarımızı bu doğrultuda gerçekleştirmekteyiz.
Bunun bir sonucu olarak ise, Şubat ayı itibari ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından Yeşil Lojistik Belgesi’ni almaya hak kazanarak ülkemizde yine ilklerin arasına girdik. Yeşil lojistik faaliyetler kapsamında sayılarak bizlere bu belgeyi getiren faaliyetlerimiz arasında; yılda en az 200 kombine yük taşımacılığı seferi gerçekleştirmemiz, enerji tüketimimizin en az %5’ini yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrikten karşılamamız, Türkiye genelinde uygun bulunan ağaçlandırma sahaları için fidan bağışı yapmamız, doğal kaynak kullanımının azaltılması, toprağa, suya, havaya verilen zararların minimum düzeye indirilmesini amaçlayan standartlar bütünü olan ISO 14001 ile Sera Gazı Emisyonları ve Giderilmesi Miktarının Belirlenmesi ve Raporlanması standardı olan ISO 14064 belgelerine sahip olmamız, sıfır atık yönetim sistemine ve ilişkin belgelere sahip olmamız ve karbon ve su ayak izimizi ölçüp küçültmeye ait çalışmalarımız yer alıyor.
Öte yandan 2005 yılından itibaren SQAS (Sürdürülebilirlik için Güvenlik ve Kalite Değerlendirmesi)’nin tüm ölçümleme gerekliliklerini ve vaatlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiriyoruz. 2021 yılının Kasım ayında 6. defa denetlenerek kimyasal maddelerin elleçlenmesinden taşınmasına ve depolanmasına kadar olan süreçlerin tamamında sunduğumuz hizmet konusunda ne kadar ciddi bir uzmanlığımız, altyapımız ve başarılı bir çalışma modelimiz bulunduğunu bir kez daha belgelemiştik. Hatta Avrupa ortalamasının çok üzerinde puanlar alarak sistemin en iyi uygulayıcılarından biri olmuştuk. Bu sene de Depolama ve Taşımacılık alanındaki tam puanımıza ek olarak, SQAS’de 2023 yılı itibari ile başlatılan Operation Clean Sweep (OCS) (İyi Süpürme Hareketi)’nin de tüm gerekliliklerini yerine getirerek OCS sertifikasını almaya hak kazandık. Gönüllülük esasına dayalı, plastik pelet kaybının çevreye olan zararını en aza indirmek için farkındalık artırmayı, iyi uygulama örnekleri oluşturmayı amaçlayan uluslararası bir program olan OCS’in bir parçası olmayı sonraki nesillere daha temiz denizler ve dünya bırakabilmek için çok değerli bir adım olarak görüyorum.