Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ihracatın performansı ve kurun seyri üzerine yaptığı açıklamalara bir destek de Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nden geldi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz günlerde, “İhracatın ana belirleyicisi yurt dışı talep olup kurun önemli bir etkisi yoktur. 2003-13 döneminde nominal sepet kur yıllık ortalama %3,3; reel ihracatımız% 7,1 artmıştır. 2018-23 döneminde ise kur %36,4 artarken, ihracatımız sadece %5 artmıştır. Dünya ticaretinden daha çok pay almak ve kazanımlarımızı kalıcı hale getirmek ancak verimlilik artışı, inovasyon, yüksek katma değer ve markalaşma ile mümkündür. İhracatçımızı çok güçlü bir şekilde destekliyoruz, desteklemeye de devam edeceğiz.” açıklaması gündem olmuştu. Bu açıklamalara Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (DOSABSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nilüfer Çevikel’den destek açıklaması geldi. Önceliğimiz kaliteli ürün ve iş gücü ile küresel pazarda bir marka değeri oluşturmak ve bu doğrultuda yurt dışından gelecek talebi artırmak olmalı diyen Çevikel, “Elbette yüksek kurun reel ihracatı sınırlayıcı bir etkisi olabilir; ancak, işletmelerin odak noktasının kurun ötesinde kaliteli ürün ve hizmetler sunmak ve bu doğrultuda kura takılmadan ihracat odaklı çalışmalar yürütmesi gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
Yurt dışı talebi artırmak için uzun vadeli strateji çok önemli
Yurt dışında talebi artırmanın uzun vadeli bir strateji olarak daha önemli olabileceğini söyleyen Çevikel, “Kur dalgalanmaları geçici olabilir ama kaliteli ürün ve hizmetlerle talebi artırmak, sürdürülebilir bir ihracat başarısı için temel unsurdur. Döviz kurlarındaki dalgalanmaların ihracatı etkilemesi kaçınılmaz ama sürekli bir talep artışı, işletmelerin gelir kaynaklarını çeşitlendirmelerine ve rekabet avantajı elde etmelerine yardımcı olabilir. Kaliteli ürünler, müşteri memnuniyeti, lojistik etkinlik ve pazarlama stratejileri gibi faktörlerin bir işletmenin uluslararası pazarda daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayabileceğini düşünüyorum. Kur artışlarına karşı korunma stratejileri düşünülebilir, ancak odaklanılması gereken ana nokta, sürekli bir müşteri tabanı oluşturarak ve ürün/hizmet kalitesini artırarak yurt dışında talebi güçlendirmektir.” ifadelerini kullandı.
Dengeli bir kur politikası küresel pazarda var olmak içim önemli
Kurun, ihracatçılar için önemli bir faktör olduğunu ve doğrudan rekabet avantajını etkilediğine dikkat çeken Çevikel, “İhracatçıların uluslararası pazarda edineceği rekabet avantajı ve maliyet artışı gibi konularda piyasa dinamiklerini anlamak ve stratejilerini buna göre şekillendirmek açısından önemli bir unsur. Bu bağlamda, rekabetçi kur politikasının ihracatçılar için kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum. Kur artışlarının ithal girdi maliyetlerini etkileyebileceği de göz önünde bulundurulmalıdır. Dengeli bir kur politikası benimsemek ve maliyetleri kontrol etmek, ihracatçıların sürdürülebilir bir şekilde küresel pazarda var olmalarına yardımcı olabilir.” diye konuştu.
Sanayide verimlilik ve inovasyon, kur dalgalanmalarına karşı direnç sağlar
Katma değerli üretim için inovasyon ve AR-GE faaliyetlerini desteklemenin önemli olduğunu söyleyen ve yeni ürün ve hizmetler geliştirmek için yenilikçi yaklaşımlara entegre olmak ve bunlara yönelik teşvik politikaları oluşturmanın önemli olduğunu düşündüğünü belirten Çevikel, “Otomasyon ve dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi konuları esas alarak iş süreçlerimizi daha etkili ve verimli hale getirebiliriz. Bu alanda sürekli iyileştirmeye açık bir kültür oluşturmalıyız. Yüksek katma değerli ürün ve hizmetlerle müşterilere değer sunmak, dünya ticaretinde daha fazla pay almamızı sağlayabilir. Küresel piyasa dalgalanmalarının etkilerini doğru bir biçimde değerlendirilmesi ve her zaman kaliteyi esas alarak finansal dengenin doğru ayarlanması da işletmelerin sürdürülebilir bir büyüme sağlamalarına ve markalaşmalarına yardımcı olabilir. Bu adımlarla sanayideki verimlilik artışı ve inovasyon, kur dalgalanmalarına karşı direnç sağlayarak ihracatı destekleyecektir. Bu doğrultuda ihracatçıları güçlü bir şekilde desteklemenin, özellikle bu alanlara yönelik teşvik ve kaynak sağlanmasıyla birleştiğinde, ekonominin uluslararası arenada daha güçlü bir konuma gelmesine katkı sağlayacağını düşünüyorum. Sürdürülebilir bir ihracatın temelinde bu stratejik unsurların güçlendirilmesi yatıyor.” diye konuştu.