19 Temmuz 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Ekonomi

Türkiye ekonomisi 2024’ün ilk çeyreğinde büyüme kaydetti

2023 yılında yüzde 4,5 büyüme gösteren Türkiye ekonomisi, 14 çeyrek boyunca üst üste büyüyerek yeni bir rekora imza atmıştı. 2024 yılının ilk çeyreğini kapsayan Ocak-Mart döneminde Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye ekonomisi son üç ayda yüzde 5’in üzerinde bir büyüme oranına ulaştı. Bu büyümenin yanı sıra ihracat ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,6 oranında artarak 63,60 milyar dolar gerçekleşti ve aynı dönemde dış ticaret açığı %41,5 oranında azalarak 20,34 milyar dolar oldu.

Birçok ekonomik zorlukla yüzleşen Türkiye, 2024 yılının ilk çeyreğinde ekonomik büyüme kaydettiğini açıkladı. Ülke ekonomisi, geçtiğimiz aylarda uygulanan reformlar ve alınan teşvik önlemleri sayesinde güçlü bir toparlanma sinyali veriyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan verilere göre, Türkiye ekonomisi son üç ayda %5’in üzerinde bir büyüme oranına ulaştı. Bu büyüme, hem iç tüketimdeki artışa hem de dış ticaret hacminin genişlemesine dayandırılıyor. Ekonomi uzmanları bu büyümenin sürdürülebilir olup olmayacağı konusunda çeşitli yorumlar yaparken, hükümet ekonominin sağlam temeller üzerinde yükseldiğini ve büyümenin devam edeceğini belirtiyor.

2024 yılının ilk çeyreği, İsrail-Filistin ve Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmalara ek olarak Kızıldeniz krizinin de sürmesiyle birlikte küresel enflasyonun ve ekonomik durgunluğun devam ettiği bir dönem oldu. Bu dönemde, bölgesel çatışmaların etkisiyle ekonomilerde belirsizlikler artarken, bunun küresel piyasalara olumsuz yansımaları devam etti. Küresel ekonomideki olumsuz gelişmelere rağmen, ülkemizde yüksek döviz kuru ve enflasyon nedeniyle politika faizlerinin yüksek tutulması ile piyasada olumlu bir atmosfer oluştu. Özellikle 31 Mart Genel Seçimleri öncesinde yapılan politika faiz artırımı kararı, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir şekilde toparlanma sürecini sürdüreceğinin işareti oldu.

Assembly line production of new car. Automated welding of car body on production line. robotic arm on car production line is working

Türkiye’nin dış pazarlardaki rekabet gücü arttı

Türkiye’nin ekonomik ilerleyişinde iç tüketimin ise rolü çok büyük. Tüketici güven endeksi, halkın alım gücündeki artışı ve piyasaya olan inancını yansıtarak olumlu bir tablo çiziyor. Dolayısıyla, hanehalkı harcamalarında görülen artış, genel büyümeye önemli bir katkıda bulunuyor. Diğer yandan, ihracat rakamlarındaki istikrarlı artış Türkiye’nin dış pazarlardaki rekabet gücünün arttığının da bir göstergesi. Bu durum, dış ticaret açığının kapanmasına ve ülkenin döviz rezervlerinin artmasına olanak tanıyor. Küresel pazarlarda yaşanan dalgalanmalara rağmen, ihracat odaklı sektörlerin performansı ümit verici. Ocak – Mart 2024 döneminde ihracat ticaret hacmi bir önceki yılın aynı dönemine göre %3,6 oranında artarak 63,60 milyar dolar gerçekleşti. İthalat ticaret hacmi ise aynı dönemde bir önceki yıla göre %12,8 azalma kaydederek 83,94 milyar dolar olarak kaydedildi. Bununla birlikte, Ocak – Mart 2024 döneminde dış ticaret açığı %41,5 oranında azalarak 20,34 milyar dolar oldu. Ocak 2024’te 49,2 seviyesine yükselen PMI endeksi, Şubat ayında önemli bir toparlanma göstererek, son sekiz ayda ilk kez eşiği aşarak 50’nin üzerine çıkmış ve 50,2’ye yükseldi. Bu artış, imalat sektöründe ivmenin yükseldiğini ve üretim ile talep üzerindeki güvenin arttığını gösteren önemli bir gelişme oldu.

İlk çeyrekte en çok ihracat yapılan sektör otomotiv oldu

Ocak-Mart 2024 döneminde otomotiv sektörü 9,1 milyar dolar ihracatla en fazla ihracat gerçekleştirilen sektör olurken; otomotiv sektörünün ardından, 8,0 milyar dolar ihracat ile kimyevi maddeler ve 4,5 milyar dolar ihracat ile hazır giyim konfeksiyon en fazla ihracat gerçekleştirilen sektörler olarak sıralanıyor. Birim ihracat değeri ise 1,41 dolar oldu.

2024 yılı 1. çeyrekte en fazla ihracat yapılan ülkelerin başında Almanya geliyor. Bu dönemde Almanya’ya ihracat 5,2 milyar dolar olarak gerçekleşirken toplam ihracat içindeki payı ise %8,2 olarak gerçekleşti. ABD 3,8 milyar dolar ihracat ve %6 pay ile ikinci, İtalya 3,5 milyar dolar ihracat ve %5,4 pay ile üçüncü oldu. En fazla ithalat yapılan ülkeler ise 12 milyar dolar ve %14,3 payla Rusya, 10,2 milyar dolar ve %12,2 payla Çin, 6,3 milyar dolar ve %7,5 payla Almanya olarak sıralandı.

Türkiye’nin 1. çeyrekte en fazla ihracat yaptığı ülke grubu ise 27,1 milyar dolar ihracat ve %42,6 payla Avrupa Birliği. Yakın ve Orta Doğu Ülkeleri’ne ihracat 11,2 milyar dolar ile %17,6’lık bir payı oluşturuyor. Diğer Avrupa Ülkeleri’ne ihracat 9,1 milyar dolar ile %14,4 paya sahip. En fazla ithalat yapılan ülke grupları ise 27,1 milyar dolar ve %32,2 payla Avrupa Birliği, 20,1 milyar dolar ve %23,8 payla Yakın ve Orta Doğu dışındaki Diğer Asya Ülkeleri, 18,0 milyar dolar ve %21,4 payla Diğer Avrupa Ülkeleri olarak sıralanıyor.

Türk Lirası varlıklara olan ilgi artıyor

Ekonomi yönetimince atılan adımlar ve Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine olan bağlılığın devam etmesiyle Türkiye ekonomisine ilişkin belirsizlikler azalırken, Türk Lirası varlıklara olan ilgi de artıyor. Ekonomide atılan bu doğru adımların etkisiyle kredi derecelendirme kuruluşları Türkiye’nin kredi notunda ve kredi notu görünümünde revizyonlar yaptı. Fitch, 12 yıl sonra Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltirken Moody’s ise kredi notunu B3 olarak teyit ederek her iki kuruluş da kredi notu görünümünü durağandan pozitife çevirdi. OECD’nin Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini %2.8’den %3.6’ya çıkarmasının ardından Dünya Bankası da Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminini %2.7’den %3.2’ye yükseltti. Bu yükseltmede ekonominin ilk çeyrekte dirençli kalmasının etkili olduğu belirtiliyor. Yüksek enflasyon ve döviz kuru artışına ek olarak, arz kısıtlılığı nedeniyle talebin karşılanamaması, birincil kira fiyatlarında hem Türk Lirası hem ABD Doları bazında artışların devam etmesine yol açtı. TL varlıklara yönelik talep hakkında değerlendirmelerde bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye ekonomisine yönelik artan güven ve öngörülebilirliğin, dış finansman sağlamayı da olumlu etkilediğini belirterek, “2023 yılının ilk 5 ayında 2,9 milyar dolar net portföy çıkışı olurken Haziran 2023-Şubat 2024 döneminde 16,8 milyar dolar net portföy girişi gerçekleşti.” ifadesini kullanmıştı. Uluslararası yatırımcılar, Türkiye’nin stratejik jeopolitik konumunu, lojistik ve tedarik zinciri sorunlarının ve artan maliyetlerin üstesinden gelmek için bir fırsat olarak görüyorlar. Birçok Çinli firma, küresel kutuplaşma nedeniyle üretim hatlarını Çin’den Türkiye’ye taşıma niyetini açıkladı.

Yeşil ve dijital dönüşüm süreci

Son yıllarda üretimde ve ticarette ağırlık merkezinin batıdan doğuya doğru kaymaya başladığını görüyoruz. Yaşanan ekonomik krizlerin de etkisiyle birçok alanda korumacılık eğilimlerinin güçlendiği bir dönemden geçiyoruz. Yeşil ve dijital dönüşüm süreci tüm hızıyla dünya ekonomisi üzerinde etkilerini hissettirmeye devam ediyor. Düşük karbonlu büyüme ve yeşil ekonomi ile doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi faaliyetleri giderek yaygınlaşıyor. Önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerin yeşil dönüşümle ekonomilerine rekabet avantajı kazandırma çabalarının artması bekleniyor. Diğer yandan dijital teknolojilerin kullanımı rekabetçilik için önemli bir unsur haline geldi. Üretim, lojistik, tedarik zinciri yönetimi ve kamu hizmetleri gibi alanlarda önemli bir dönüşüm yaşanıyor.