Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Arçelik Dönüşüm ve Alternatif Kanallar Satış Kıdemli Direktörü Erhan Akdoğan ile bir araya geldiğimiz Kasım sayımızda Türkiye’nin solar panel üretiminde nasıl bir ekonomiyi yönettiğini konuştuk.
Yenilenebilir enerjiye yönelimin arttığı son dönemlerde ülkemizde solar panel üretici sayısı da artış gösterdi. Yatırımcı ve tüketicilerin doğru solar panele ulaşabilmesi için nelere dikkat etmesi gerekir, bu alanda kaliteli panel üretiminin temel prensipleri nedir?
Türkiye’de yenilenebilir enerji sanayinin kısa sürede büyümesi hem ülkemiz hem de çevre açısından son derece umut verici bir gelişme. Yenilenebilir enerji, enerji maliyetlerini düşürürken; ülkemizin enerji ithalatını azaltarak, cari açığın azalmasına da önemli bir katkı sağlıyor. Bunu da sürdürülebilir ve temiz bir enerji kaynağı ile sağlıyor. Türkiye konumu itibariyle solar enerji üretimi açısından önemli bir potansiyele sahip. Güneş gibi sınırsız ve temiz bir enerji kaynağından yararlanmak üzere yerli panel üretimi yapılması ülkemizin yenilenebilir enerji dönüşümüne önemli bir katkı sağlayacak.
Solar panel alanında seçim yaparken, doğru ürün kadar iyi bir servis ve hizmet alınması önemli.
12 yılı aşan ürün garantisi ve 25 yılı aşan lineer performans garantisinin karşılığını alabilmek için güvenilir ve yıllar boyunca varlığını devam ettirebilecek panel üreticileri tercih edilmeli.
Solar enerji sistemi kuracak yatırımcılara en önemli tavsiyemiz; seri üretim tecrübesine sahip, yüksek otomasyonlu üretim hattı ile yüksek kalite kriterleri belirleyen, güçlü bir kurumsal yapı ve finansal güce sahip üreticilerle çalışmalarıdır.
Türkiye solar panel üretiminde nasıl bir ekonomiyi yönetiyor? Yıllık panel üretim hacmi nedir?
Türkiye’de yıllık ortalama 3 milyon adet solar panel kurulumu yapıldığını devlet istatistiklerinden çıkarabiliyoruz. Sadece solar panel satışında yaklaşık 400 milyon USD’lik bir pazar hacmi var. Bu yeni gelişen bir sektör için oldukça büyük bir ölçek. Solar enerji yatırımları sadece panelden ibaret değil. İnverter, konstrüksiyon, kablo, şalt malzemesi, servis ve hizmetler de eklendiğinde yaklaşık 800 milyon USD’lik bir pazar yaratarak, istihdama da önemli bir katkı sağlıyor.
Solar panel üretiminde global pazarda güncel durum konusunda neler söylersiniz? Maliyet konusunda Türkiye ile yurt dışını kıyasladığımızda fiyat avantajına sahip miyiz?
Dünya solar panel üretiminin yaklaşık %80’ini tek başına Çin yapıyor. Panel hücre maliyetlerindeki düşüşle birlikte, Çin solar panel üretiminde büyük bir atak yaptı. Çinli üreticiler muazzam bir büyüklüğe sahip kendi iç pazarlarının yanı sıra Avrupa pazarı için de üretim yaparak, Avrupa’daki depolarda 100 GW’a varan solar panel stoku oluşturdu. Avrupa’daki depolarda bekleyen, düşük hücre maliyeti ile üretilen ve dolayısıyla önemli bir fiyat avantajı sunan Çin menşeli solar paneller, Avrupalı solar panel üreticilerini rekabette zor durumda bırakıyor. Çin’de 50GW’lık üretim kapasitesi ile yakaladıkları ölçek ekonomisi, düşük işçilik maliyetleri ve ihracata verilen devlet destekleri, Çinli üreticilere tüm dünyadaki üreticilere karşı büyük bir avantaj sağlıyor.
Türkiye’de solar panel üreticileri gözetim vergisi ve antidamping vergileri ile korunurken, Avrupalı üreticiler koruma duvarı olmadan zorlu bir rekabetle karşı karşıya.
Türkiye’de planlanan solar hücre üretim yatırımlarının da devreye girmesiyle maliyetlerin düşmesi sonucunda, hem Çinli markalar ile fiyat rekabetine girebileceğimize hem de ABD gibi Çin menşeili ürünlere yüksek vergi uygulayan büyük pazarlara giriş yaparak oyun alanımızı genişletebileceğimize inanıyoruz.