Turizm sektörümüz, kendisi dışındaki nedenlerle zaman zaman kesintiye uğramış olsa da her zaman olduğu gibi yine hedeflerine ulaşarak ülke ekonomisi, istihdamı ve kalkınmasına, cari açığın kapatılmasına güçlü desteğini, katkısını yapmaya devam edecektir. Turizm sektörümüz, zaman zaman dışsal etkenlerle sarsılsa da ülkemiz ekonomisine, istihdamına ve kalkınmasına güçlü desteğini sürdürmeye kararlıdır.
Eylül sonu itibariyle ülkemize gelen ziyaretçi sayısındaki artış devam etmektedir.
Ancak döviz kurlarının yatay seyri ve artan maliyetler, gelir aynı kalmış olsa da sektör kârlılığını olumsuz etkiliyor ve yıl sonunda GOP’lerimiz vergi öncesi (brüt kâr) kâr beklentimizin çok altında çıkacak gözüküyor.
Bununla birlikte yılın ikinci yarısında, özellikle temmuz ortasından itibaren doluluk ve fiyatlarda belirgin bir toparlanma yaşandı. Ağustos, eylül ve ekim ayları beklentimizin üzerinde gerçekleşti; kasım ayına dair göstergeler de olumlu.
Ancak yılın ilk yarısındaki zayıf performans, genel bilanço açısından hâlâ zorlayıcı.
Pazar dağılımında, Orta Doğu ve Avrupa ülkelerinde yatay seyir sürerken, Çin ve Uzak Doğu pazarlarında umut verici bir kıpırdanma gözleniyor.
Özellikle artan havayolu bağlantıları, Bakanlığımızın ve TGA’nın özel tanıtım çalışmalarıyla birlikte, önümüzdeki dönemde Çin pazarında daha güçlü bir artış bekliyoruz.
Yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmaların sona ermesi ve bölgemize ve tüm insanlığa barışın hâkim olması en büyük dileğimizdir. 2026’ya dair henüz net bir öngörüde bulunmak zor ancak TÜROB olarak iyimser beklentilerimiz sürüyor. Tüm zorluklara rağmen 2026 yılının, fırsatları da beraberinde getireceğine inanıyoruz. Türkiye’nin turizmdeki güçlü potansiyelini sürdürülebilir kılmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.
Tanıtım faaliyetlerimizi Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde, İstanbul Ticaret Odası ve TUGEV iş birliğiyle çok yönlü ve stratejik biçimde sürdürüyoruz. Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın organizasyonuyla kısa süre önce İtalya’nın en önemli turizm fuarlarından TTG Rimini’ye katıldık.
Bu bağlamda, İtalyan pazarına ilişkin olumlu beklentilerimiz devam ediyor. WTM Londra, IBTM Barselona ve ILTM Cannes fuarlarına da katılacağız.
Son yıllarda dile getirdiğimiz gibi, ülkemize gelen uçaklardaki yüksek transit yolcu oranı hâlâ önemli bir sorun. Uçuş fiyatlarının yüksekliği, Türkiye’ye doğrudan seyahat etmek isteyen turistler açısından caydırıcı olabiliyor.
Bu konuda kalıcı çözümler geliştirildiğinde, özellikle Avrupa pazarında beklentilerin üzerinde bir artışyakalayacağımıza inanıyoruz.
Kış sezonunda şehir turizmini canlandırmak için “city break” yani kısa hafta sonu turları büyük önem taşıyor. Bu modelin başarısı, EasyJet, Ryanair, WizzAir gibi düşük maliyetli havayolu şirketlerinin ülkemize doğrudan sefer başlatmasına bağlı.
Bu konuda atılacak her adımda, TÜROB olarak katkı vermeye hazırız.
Bir diğer önemli konu da vize süreçleri. Birçok ülkeden gelecek ziyaretçiler için sürecin uzun ve maliyetli olması, sektörümüz üzerinde olumsuz etkiler yaratmaya devam ediyor. TBMM’de kabul edilen düzenlemeyle, vize başvurularının aracı şirketler yerine Dışişleri Teşkilatını Güçlendirme Vakfı tarafından alınması kararlaştırılmıştı. Bu uygulamanın hayata geçmesiyle, vize süreçlerinin kısalacağına ve maliyetlerin düşeceğine inanıyoruz.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin


