Kadınların iş gücüne katılımının artırılması ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesinin şirketlerin sürdürülebilir başarısında kritik bir rol oynadığını ifade eden Alışan Lojistik CEO’su Damla Alışan, şirket olarak eğitimden mentörlük projelerine, cinsiyet eşitliği politikalarından uluslararası taahhütlere kadar geniş çaplı çalışmalara imza attıklarını kaydetti.
Alışan olarak cinsiyet eşitliğini bir şirket politikası haline getirmek için neler yapıyorsunuz?
Kadın çalışanların iş gücüne katılımı ve kariyer gelişimlerinin desteklenmesinin şirketlerin uzun vadede başarısı için kritik bir öneme sahip olduğuna inanıyoruz. Ekonomide ve sosyal yaşamda sürdürülebilir kalkınmanın sağlanabilmesinin, nüfusun yarısını oluşturan kadınların, yaşamın tüm alanlarına aktif bir şekilde katılımı ile mümkün olacağı düşüncesindeyiz. Alışan’da en büyük etkiyi yaratabileceğimiz üç alana odaklandık. İlk olarak, sosyal sorumluluk projelerimiz ile kız çocukların eğitimine odaklanmaya çalışıyoruz. İkincil olarak bugün sektörümüzde “erkek işi” olarak önyargılarla adlandırılan iş kollarında eşit iş imkanları sunmaya özen gösteriyoruz. Ayrıca şirket çatımız altında tüm cinsiyetlerin eşit olduğu kapsayıcı bir ortam yaratmayı destekliyoruz.
Cinsiyet eşitliği odağında hayata geçirdiğiniz projeleri anlatır mısınız?
Öncelikle, bahsettiğim gibi, kadının eğitimini destekleyen projeleri üretmeyi ve desteklemeyi aralıksız sürdürüyoruz. Bu doğrultuda, şirketimizin yaşadığı Gebze Bölgesi’nde Ayşe Sıdıka Alışan İlköğretim Okulu’nu açtık. Ayrıca, 2020 yılında Tunceli ile start verdiğimiz ve ardından Ardahan ve Erzurum ile devam eden, toplamda 500’den fazla öğrenciye ulaşan “Alışan Mutluluk Taşıyor” projemizde ise özellikle kız çocuklarının eğitimine kurum içi çalışanlarımızla düzenli mentörlük ve ihtiyaç listeleri üzerinden destek sunmaya devam ediyoruz. Projenin amacı, kısıtlı imkânlarıyla ülkemizin Doğusunda eğitim mücadelesi veren kız çocuklarına kadın girişimci konusunda rol model olabilmek. Tüm bunlara ek olarak, kız çocuklarımızın eğitimine odaklanan STK’larla dönemsel olarak ortak projelerde bir araya geliyoruz. Örneğin son olarak, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın (TEGV) “Atma Bağışla Projesi” ne tüm çalışanlarımız ve aileleri ile birlikte destek olma kararı aldık. Proje çerçevesinde e-atık olarak nitelendirilen ve kullanım ömrünü tamamlayarak çalışmayan ya da kullanıcısı tarafından artık kullanılmak istenmeyen bilgisayarlar, televizyonlar, cep telefonları, faks makineleri, yazıcılar, CD çalarlar gibi elektronik eşyaların geri dönüşüme bağışlanması ile elde edilecek gelirden daha fazla çocuğun nitelikli eğitimle buluşmasına destek sunmuş olduk.
Bu konuda attığımız önemli adımlardan birisi de Birleşmiş Milletler’in küresel bazda yürüttüğü; kadınların tüm sektörlerde ve her düzeyde, ekonomik yaşamın içinde yer almalarını ve güçlenmelerini hedefleyen, UN Women ve UN Global Compact’ın ortak girişimi olan, WEPs (Kadının Güçlenmesi Prensipleri)’e imza atan ve onları rehber edinen ilk Türk şirketleri arasında yer alışımızdır. Bu bizim için büyük bir gurur ve büyük bir sorumluluk.
Kadınların lojistik sektöründe daha fazla yer alması, şirket kültürü ve operasyonel verimlilik üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Kadınların lojistik sektöründeki artan varlığı hem şirket kültürünü hem de operasyonel süreçleri olumlu yönde etkiliyor. Çeşitliliğin sağladığı esneklik, inovasyon ve çalışan memnuniyeti, lojistik şirketlerine uzun vadeli başarı kazandırabilir. Bu nedenle, kadın istihdamını teşvik eden politikalar, şirketlerin hem iç işleyişine hem de piyasa rekabetine olumlu katkı sağlar.