Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde sürdürülebilirlik için enerji depolamanın önemine değinen Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir ile Ağustos sayımızda bir araya geldik.
Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) olarak güneş enerjisinden elektrik üretimini tabana yayma konusunda nasıl bir politika geliştireceksiniz?
Sektörün öncelikli hedefi, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının daha yaygın hale getirilmesiyle birlikte dengeli ve güvenilir bir şebekenin oluşturulmasıdır. Orta ve uzun vade hedefleri de hem kendi içinde hem de üniversite-sanayi iş birliğiyle AR-GE faaliyetlerinin yürütülmesi ve prosesin başından sonuna kadar kendine yetebilir hale gelmesi yer almaktadır.
Enerji depolama konusundaki hedeflerimize ulaşma yolunda GENSED olarak, 2018 yılında Enerji Depolamaya tüzüğümüzde yer vererek ilk adımımızı attık. Yenilenebilir enerji sektörünün içinde olan ve hatta sektöre yön veren öncü derneklerden biri olarak, paydaşlarımızla birlikte dünya genelinde yapılan enerji depolama uygulamalarını, sektördeki yenilikleri ve sonraki dönemlerde karşımıza çıkacak alternatif enerji depolama sistemlerini yakından takip ediyoruz. Ayrıca bu konularda raporlar ve sunumlar hazırlayarak; düzenlediğimiz seminer, konferans ve fuar organizasyonlarında sektörde yer alan ve konuya ilgi gösteren tüm sektör paydaşlarını bilgilendirmeyi kendimize görev edindik. 2022 yılı Kasım ayında Green Solar Network AB projemiz kapsamında İstanbul Kalamış Wyndham Otel de “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama” Konferansını düzenledik. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz ve sektör dernek başkanlarının katılımı ile gerçekleştirdiğimiz sektörün ilk enerji depolama konferansında mevzuatlardaki düzenlemeler ve teknolojideki gelişmeler kapsamlı olarak anlatıldı.
Bugüne kadar çeşitli illerde 19 defa düzenlediğimiz Çatılarda Güneş Enerjisi Uygulama Seminer serileri ile dağıtık üretimin önemini kapsamlı olarak anlatarak elektriğin tüketildiği yerde üretilmesi ve tabana yayılmasına öncülük ettik. Enerji depolama mevzuat düzenlemeleri sonucunda yatırımcı ilgisinin artması ile seminerlerimizi 2023 yılından itibaren enerji depolamayı da ekleyerek sürdürme kararı aldık. GENSED olarak, ilk “Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Semineri”ni İstanbul Sanayi Odası iş birliğiyle Beyoğlu-Odakule’de gerçekleştirdik. Katılım ve ilginin oldukça yoğun olduğu seminer serisini birçok ilde gerçekleştirerek, güneşi ve enerji depolamayı anlatmaya devam edeceğiz.
Güneş enerjisinin kesikli bir kaynak olmasından kaynaklanan zorlukların farkındayız, özellikle kış koşulları ve gece gibi durumlarda enerji sağlamada sürekliliği sağlamak için enerji depolama çözümlerine vurgu yapıyoruz. GENSED olarak, enerji depolama alanında dijital ortamda verilecek bir eğitimin hayata geçirilmesi adına hazırlıklarımızı yapıyoruz ve ayrıca, bu konuda bir ilke daha imza atarak 2023 yılı Ağustos ayında “Türkiye’nin Tek Güneş Enerjisi ve Enerji Depolama Fuarı: Solar+Storage NX Fuarı”nı tüm ince detayları ile organize ediyoruz.
31 Ağustos – 2 Eylül 2023 tarihleri arasında İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek olan Solar+Storage NX ile birlikte enerji sektörünün öncü firmalarının en yenilikçi ürünlerini ve teknolojilerini sergilemesini, geleceğin iş modellerine, yenilenebilir enerjide değişen yatırımcı ve ihtiyaç profillerine yenilikçi bakış açıları sunarak Türk enerji sektörünün geleceğine fayda sağlamayı hedefliyoruz. 12 ülkeden 100’ün üzerinde katılımcı firma, 51 ülkeden 10.000’in üzerinde ziyaretçinin yanı sıra Alım Heyeti Programımız kapsamında dünyanın dört bir yanından profesyonel satın almacılar Solar+Storage NX’e katılım gösterecekler.
Yenilenebilir enerji sektöründeki yatırımların hızla artmasıyla birlikte depolama da bir diğer önemli konu olarak sektörü yakından ilgilendirir hale geldi. Enerji depolamada dikkat edilmesi gereken noktalar nedir, ilgili mevzuatlar yeterli mi, eğer değilse hangi aşamalarda değişime gidilmeli?
Bildiğiniz üzere kesikli karakterde olan yenilenebilir enerji kaynakları ve artık iklim değişikliği ile mücadelede geldiğimiz noktada, gerek Türkiye’de gerek ise dünyada özellikle GES’ler ve RES’ler ile kurulu güç artışları karşılanmak zorundadır. Bu durum güneş ve rüzgârdan sağlanan enerji kaynaklarının baz santral yapılması gerekliliğini doğurmaktadır. Kaynakların baz santrale dönüşmesini de enerji depolama ile gerçekleştirebiliriz. Bu şekilde şebekenin stabilitesini sağlarken, yük kaydırabilme özelliğinden de faydalanarak santralleri birer baz santrale dönüştürmek ve santrallerden sürekli enerji üretmek mümkün hale gelmektedir. Bu sayede GES’ler gece, RES’ler durgun havada elektrik üretmeye devam edecek ve yenilenebilir enerji kaynaklarından alınan verim artacaktır. Aksi takdirde ise şebekemiz, bu sonsuz ve doğa dostu enerji kaynaklarından elektrik üretimini sürdürülebilir bir şekilde taşıyamayacaktır. Bu nedenle “enerji depolama, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminin sürdürülebilirliğinin garantisidir” diyebiliriz.
Enerji depolamanın, şebekemizin daha stabil hale gelmesinin, dolayısıyla sürdürülebilirliğinin sağlanmasının yanında GES’lerin ve RES’lerin de gelişimini desteklediği için karbon ayak izimizi azaltacağını söyleyebiliriz. Örneğin; doğaya çok zarar veren fosil yakıt kullanımını azaltacak elektrikli araçlarımızı, elektrikli araç şarj istasyonlarında depolamanın sağladığı ekstra güç ile çok daha hızlı şarj edebileceğiz.
Kaliteli bir depolama sistemi için; Şarj ve Deşarj süreçlerinde AC/DC tarafta toplamda en fazla verimliliği sağlayan (Roundtrip Effiiciency), döngü sayısı en fazla (Cycle Time), kullanım koşullarına bağlı bozulma değerlerinin düşük (Degredation), çevresel faktörlerin olumsuz etkilerini minimuma indirmek amacıyla doğru batarya yönetim sisteminin kurgulanması (BMS) gerekmektedir. Ayrıca li-ion hücre için en kritik etki olan sıcaklık etkisinin kontrol altında tutulması (Termal Runaway’in engellenmesi) amacıyla iyi bir soğutma sistemine sahip olması (Cooling) önem arz ediyor. Bu saydığımız unsurların bir arada sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlayacak enerji yönetim sistemi (EMS) ise olmazsa olmaz bir pozisyonda bulunmaktadır.
Enerji depolama sistemlerinin ülkemizde gelişmesiyle birlikte burada nasıl bir ekonominin gelişimi söz konusu olacak? Dünyada enerji depolama sistemleri alanında Türkiye’nin söz sahibi olabilmesi için kamu ve sektör nezdinde ne tür adımlar atılmalı?
Türkiye’nin coğrafi olarak Avrupa’ya yakın bir konumda olması, her ne kadar enerji depolama sektörünü domine eden bir pozisyonda bulunsa da Çin’in konumu itibariyle lojistik maliyetlerinin yüksek olması ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde işçilik ücretlerinin yüksek olması bizi enerji depolama sektöründe daha avantajlı konuma getirebilecek unsurlardır. Bu bağlamda enerji depolama sistemleri ihraç eden bir ülke konumuna erişebilmek için üretici profilinde olan, üretim alanında faaliyet göstermek isteyen firmaların öncelikli olarak desteklenmesi ve üretim kapasitesinin yerel sektörün ihtiyacı olandan daha fazlasını üretebilecek konuma getirilmesi gerekmektedir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, üretim yapmak isteyen yatırımcılara, Yatırım ve Teşvik Sistemi kapsamında destek sağlamaktadır. Enerji depolama üretiminin stratejik yatırım kapsamına ilave teşvikler alması sektörün büyümesine önemli katkı sunacaktır.
İhracat konusunda pazarlama, reklam, yurt dışı fuar organizasyonlarına katılım, açılan şube giderleri, vergi avantajları gibi alanlarda uygulanan devlet teşvikleri bu sektörün de daha hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde büyüyerek gelişmesine imkan sağlayacaktır.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
GENSED olarak kuruluşumuzdan itibaren, sektörde öncü bir rol üstlenmeyi ve yenilikçi yaklaşımlarla güneş enerjisi ve enerji depolama alanında faaliyetlerimizi sürdürme misyonuyla ilerlemekteyiz. Bu doğrultuda, sektöre yön veren çalışmalarımızı sürdürecek ve güneş enerjisi ile enerji depolama alanında ilerlemeye devam edeceğimizin altını çizmek isterim.