Yenilenebilir enerjide potansiyeli doğru kullanıp, bu alandaki yatırımlara hız kesmeden devam edildiği takdirde yenilenebilir enerji üretimi ile hem cari açığın kapanacağını hem de enerji alanında kendi kendine yetebilen bir ülke olarak dünyada yükselen yıldız konumuna ulaşılacağını belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman; Türkiye’nin gelecek dönem yenilenebilir enerji hamlelerinin neler olması gerektiği hakkında açıklamalarda bulundu.
2023 yılı değerlendirildiğinde bazı tehditlerin ön plana çıktığını belirten Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği (YENADER) Başkan Yardımcısı Ali Karaduman, “Bu tehditlerden biri Rusya–Ukrayna savaşı ve neticesinde yaşanılan küresel enerji tedarik zincirine bağlı oluşan operasyonel riskler. Tüm dünya genelinde yaşanılan mevcut krizlere ilave olarak geçtiğimiz günlerde ülkemizde yaşadığımız deprem felaketinin de ekonomimizi olumsuz olarak etkileyeceği öngörülüyor. Yaşanılan her felakette kesintisiz enerji üretiminin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Gerçekleştirilecek yenilenebilir enerji yatırımlarını tüm bu şartlar altında değerlendirip çalışmaları hızlandırmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Kurulu gücün 56 bin megavatı yenilenebilir enerji tesislerinden
“Enerji sektöründeki gelecek planlarında bizler de ülke olarak kendi kendine yetebilme noktasında pek çok hamleyi hayata geçirmeyi planlıyoruz.” diyen Karaduman sözlerine şu şekilde devam etti: “2018’den beri, çıkarılan onca zorluğa rağmen, yenilenebilir enerji ve yeşil dönüşüm teknolojilerinde planlar geliştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda ana gündemimizi yenilenebilir enerji kaynaklarından enerji sağlamak üzerinde tutmaya çalışacağız. Türkiye, artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için 2053 net sıfır emisyon hedefi doğrultusunda yenilenebilir enerji alanlarına yönelik yatırımlarına devam edecektir. Türkiye’nin 104 bin megavatı aşan kurulu gücünün yaklaşık 56 bin megavatını yenilenebilir enerji tesisleri oluşturuyor. 2023’de yenilenebilir enerjide en az 2 bin megavat kapasite artışı bekleniyor. Bu artış güneş ve rüzgâr enerji santralleri ile karşılanacağını öngörüyoruz.” Yenilenebilir enerji çalışmalarının aksamaması ve yatırımların kesintiye uğramadan devam etmesi için izlenmesi gereken yollara da dikkat çeken Karaduman; “Kredi Garanti Fonu (KGF)’nun 350 milyar TL’ye çıkarılması çok güzel bir gelişme ancak KGF’nin bir an evvel kullandırılması yatırımları daha da hızlandıracaktır. Öte yandan İletim ve Dağıtım Hatlarına yapılan %250’lik zamlar ile elektrik fiyatları düşmeyeceği gibi enflasyon da düşmeyecektir. Bu şartlar altında Azami Uzlaştırma Fiyatı (AUF)’ndan ödeme yapılıp, Piyasa Takas Fiyatı (PTF)’ndan dengeleme hesaplarının yapılması adil olmamaktadır.
Ayrıca YEKDEM dışındaki HES’lerden Kaynak Bazında Destekleme Primi kesilmesi halihazırda zararda olan HES’lerin zararını artırmaktadır. Bu uygulamaya son verilmesi gerekmektedir.” dedi.
Yatırımları hızlandıracak çözümler bir an önce hayata geçirilmeli
Son olarak sektörde yaşanılan en temel sorunlardan birisinin de iletim ve trafo merkezi yatırımlarında yaşanan gecikmeler olduğundan bahseden Karaduman Türkiye’nin yenilenebilir enerji hamlesi için gerçekleştirilmesi gereken çözümler hakkında, “İletim ve trafo merkezi yatırımlarını hızlandıracak çözümler bir an önce hayata geçirilmelidir. Yeni YEKDEM fiyatlarını, artan hammadde fiyatları ile karşılaştırdığımızda yatırımların durduğunu görüyoruz. Yeni bir enerji santralin oluşumu izinler dahil minimum 36 aydır. Bu nedenle duran enerji yatırımlarının tekrardan canlandırılması Türkiye Cumhuriyeti’nin enerji yatırımlarının tekrardan atağa geçmesi için elzem. Yeni YEKDEM mekanizması belirlenip yatırım maliyetleri göz önüne alınıp, finansın yurt dışından temin edileceği düşünülerek döviz bazında destek sağlanması gerekiyor. Biz özel sektör olarak lokomotifiz, ufak bir teşvik kıvılcım almamıza ve doğru yatırımları yapmamıza neden olacak.” dedi.