Enerji sektörü, artan talep, dijitalleşme ve sürdürülebilirlik baskılarıyla büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Elektrik Elektronik Mühendisi ve Enerji Yöneticisi Burak Yaka, sektörün geleceğini değerlendirerek önemli açıklamalarda bulundu.
Elektrik Elektronik Mühendisi ve Enerji Yöneticisi Burak Yaka, enerji krizinin önlenmesi için kritik noktalara dikkat çekti. Yaka, “Eğer bu değişimi doğru yönetmezsek, 2030’a geldiğimizde çok daha büyük krizlerle karşılaşacağız. Enerji kaynaklarını verimli kullanmalı, yenilenebilir enerjiyi teşvik etmeli ve dijitalleşmeyi enerji yönetiminde önceliklendirmeliyiz. Sanayi kuruluşları, bireyler ve devletler birlikte hareket etmeli. Akıllı şebekeler, enerji depolama çözümleri ve sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapan ülkeler, geleceğin kazananları olacak. Bu devrimi doğru yönetmezsek, enerji krizine sürükleniriz.” ifadeleriyle konunun önemine dikkat çekti.
Küresel enerji talebinin 2025’te yüzde 4,2 artması beklenirken, elektrik ihtiyacında ise yüzde 6,8’lik bir yükseliş öngörülüyor. Yapay zeka ve veri merkezlerinin enerji tüketimini zirveye taşımasıyla fosil yakıtların payı yüzde 69’a düşecek, yenilenebilir enerji yatırımları ise 1.9 trilyon doları aşacak.
Elektrikli araçlarda büyük atılım
Elektrikli araç devrimi hız kazanıyor. Satışların yüzde 35 artarak 16 milyon adedi aşması beklenirken, hızlı şarj istasyonlarının yüzde 60 büyümesi öngörülüyor. Avrupa’da her 10 araçtan 6’sının elektrikli olacağı tahmin ediliyor.
Dijitalleşme ve akıllı şebekeler yükselişte
Akıllı sayaçların 1.5 milyar haneye ulaşması ve yapay zeka destekli enerji yönetiminin yüzde 15 tasarruf sağlaması bekleniyor. Blok zincir tabanlı enerji ticaretinin hızla büyüyerek piyasanın yüzde 10’unu kapsaması öngörülüyor.
Enerji krizine karşı yeşil çözümler
Yeşil hidrojen üretiminin yüzde 50 artması ve enerji verimliliği politikalarının sanayi ve konutlarda yüzde 20’ye varan tasarruf sağlaması öngörülüyor. Küresel elektriğin yüzde 11’ini sağlayan nükleer yatırımlar ise hız kazanıyor.
Enerji sektöründeki dönüşüm sürecinin yakından takip edilmesi ve sürdürülebilir politikaların hayata geçirilmesi, gelecekte yaşanabilecek olası krizlerin önüne geçmek adına büyük önem taşıyor.