Hizmetix Blog Gastro Gıda perakendeciliği ve zincir markalar ekonominin büyümesine katkı sağlıyor
Gastro

Gıda perakendeciliği ve zincir markalar ekonominin büyümesine katkı sağlıyor

Türkiye’nin ekonomik büyümesi, birçok faktörün birleşimiyle şekilleniyor; ancak hiç kuşkusuz, zincir restoranlar ve gıda perakendesi, bu büyümenin en önemli lokomotifleri olarak öne çıkıyor. Bu sektördeki büyüme, yalnızca yerel kalkınmayı değil, aynı zamanda kadın istihdamını, tedarik zincirini ve toplumsal refahı doğrudan etkilerken; gıda israfına yönelik hayata geçirilen projeler de yalnızca bir ekonomik kazanım sağlamanın yanında etik, sosyal ve çevresel bir sorumluluk olarak öne çıkıyor.

Türkiye’nin ekonomik büyümesi, birçok unsurun iç içe geçtiği büyük bir yapbozun parçaları gibi şekilleniyor. Bu yapbozda en güçlü parçalar ise zincir restoranlar ve gıda perakendesi sektörü. Oluşturulan bu geniş ağ; sadece yerel kalkınma ve ulusal ekonomiye değil, aynı zamanda istihdama, sürdürülebilir kalkınmaya ve sosyal refaha da doğrudan katkı sunuyor. Bu güçlü sistemin en güçlü omurgalarından biri, her geçen gün gelişen ve franchise ekosistemiyle yaygınlaşan zincir restoranlar. Girişimcilere yol açan, markaları erişilebilir hale getiren bu yapı; sadece markaların değil, ekonomik büyümenin de sürdürülebilirliğini destekliyor.

Franchise markalarının globaldeki başarıları ülkemizin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynuyor

Türkiye’nin uluslararası gıda perakendeciliği alanında güçlenen franchise markalarının Türk ekonomisine katkısını konuştuğumuz UFRAD Franchising Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Aydın, bu alanda Türkiye’nin güçlü franchise markalarının uluslararası düzeyde elde ettiği başarıların ülkemizin ekonomik kalkınmasında önemli bir rol oynadığını ifade etti. Bu markaların, sadece kendi markalarını değil, aynı zamanda Türk mutfağını, kültürünü ve hizmet anlayışını da global arenada tanıttığını belirten Aydın, “Bu başarıların yerel ekonomi üzerindeki yansımaları ise çok boyutludur. İlk olarak, yurt dışında açılan her yeni franchise şubesi, Türkiye’nin ihracatına dolaylı olarak katkı sağlamaktadır. Markalar, yurt dışında faaliyet gösterdikleri ülkelerde Türk ürünlerini kullanarak hem tedarik zincirini genişletmekte hem de yerel üreticilere yeni ihracat kanalları açmaktadır. Aynı zamanda, bu markaların başarısı Türkiye’ye olan turist ilgisini artırmakta, gastronomi turizmi aracılığıyla ülkeye döviz girişi sağlamaktadır.” dedi.

Ayrıca, uluslararası alanda faaliyet gösteren Türk markalarının elde ettiği başarıların yerel girişimcilere ilham kaynağı olduğunu ve franchise sisteminin gelişmesine katkıda bulunduğunu söyleyen Aydın, “Bu da yeni iş fırsatlarının ortaya çıkmasına, istihdamın artmasına ve ekonomik hareketliliğin sağlanmasına olanak tanımaktadır. Türkiye’nin yurt dışındaki markalarının prestiji arttıkça, yerli üreticiler için yeni ihracat fırsatları doğmakta ve ülkemizin ticaret dengesi olumlu yönde etkilenmektedir.” ifadelerini kullandı. Türk markalarının yurt dışında büyümesinin Türkiye’nin ihracatını ve marka değerini artırma noktasındaki etkisine de değinen Aydın, gıda perakendeciliği alanında yurt dışında franchise veren markaların, Türkiye’nin global ticaret sahnesindeki rekabetçi gücüne etkileri konusunda da şu şekilde konuştu:

“Türk markalarının yurt dışında büyümesi, Türkiye’nin ihracatına ciddi anlamda katkı sağlıyor. Yurt dışında açılan her franchise şubesi, Türkiye’den ürün ve hizmet talebini artırarak ihracat hacmimizi genişletiyor. Özellikle gıda perakendeciliğinde kullanılan yerli hammaddeler, soslar ve özel üretim ürünler, global pazarlarda kendine yer buldukça ihracatımızın katma değeri de yükseliyor. Bu başarılar, aynı zamanda Türkiye’nin marka değerine de büyük katkı sağlıyor. Türk mutfağının ve hizmet kalitemizin dünya genelinde tanınması, kültürel diplomasi gücümüzü artırıyor. Gıda perakendeciliğinde yurt dışında franchise veren markalarımız, Türkiye’nin global ticaret sahnesindeki rekabetçi gücünü de kuvvetlendiriyor. Her bir franchise şubesi, Türkiye’nin kültür elçisi gibi çalışıyor ve ülkemizin global pazarlardaki güvenilirliğini artırıyor. Bu bağlamda, UFRAD olarak Türk franchise markalarının global arenada daha güçlü bir şekilde yer alması için çalışmalarımıza devam ediyoruz.”

Gıda perakendecileri israfı önleyerek ekonomiye katkı sağlıyor

Ekonomideki bu güçlü zincir, görünmeyen ama derinden sarsan bir tehditle yüzleşiyor: gıda israfı. Her yıl milyonlarca ton gıdanın çöpe gitmesi; sadece bir etik ve çevresel sorun değil, aynı zamanda ekonomik bir zayıflık noktası. İsraf edilen her lokma; emeğin, yatırımın, üretimin ve umudun çöpe gitmesi anlamına geliyor. Bu da yalnızca sektörü değil, fiyat istikrarından üretim verimliliğine, hane bütçesinden ülke ekonomisine kadar uzanan geniş bir kayıp zincirine neden oluyor. Bu bağlamda, Gıda Perakendecileri Derneği (GPD), İstanbul Ticaret Odası (İTO)’nın öncülüğünde başlatılan “Gıdada İsrafa Dur De” projesinin güçlü bir paydaşı olarak bu önemli farkındalık kampanyasında yerini aldı. GPD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Önder Özpamukçu, dernek olarak, sektörün kalbi sayılan perakende noktasında yalnızca tedarik ve satış zincirini yönetmekle kalmayıp, aynı zamanda toplumsal sorumluluğun da gereğini yerine getirmeyi bir ilke olarak benimsediklerini vurgulayarak, “Gıdada İsrafa Dur De projesi de bu anlayışın bir yansıması olarak, sadece bugünün değil, yarının dünyasını da koruma motivasyonuyla yola çıkıyor.” dedi. GPD olarak bu sürecin her aşamasında aktif rol alacaklarını ifade eden Özpamukçu, “Gıda perakendesi sektörü, zincirin en son halkasında yer alıyor gibi görünse de aslında en kritik noktasında duruyor. Tüketicinin karar anına en yakın noktadayız. Bu nedenle üzerimize düşen sorumluluk çok büyük. Bu projeyle hem iş ortaklarımızı hem de milyonlarca tüketiciyi kapsayan büyük bir bilinç hareketinin parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Gıda israfına karşı ancak kolektif bir bilinçle dur diyebiliriz. Biz de bu yolda üzerimize düşeni yapmaya hazırız.” dedi.

Carrefoursa kadın emeğini ekonomiye kazandırıyor

Kadınların Gücü CarrefourSA’nın Gücü sloganı ile hareket eden CarrefourSA, 2019 yılından bu yana kadın üreticilerin işlerini büyütmelerine katkı sağlıyor. CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu, “Güçlü kadınlar, güçlü Türkiye demek. Bu inançla kadın üreticileri desteklemeye kararlılıkla devam edeceğiz. Kadınların iş ve sosyal hayatta daha aktif yer alması, toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biridir.” dedi. Kartallıoğlu, kadın üreticilerin ürünlerinin CarrefourSA güvencesiyle tüketicilere sunulduğunu ve bunun, kadınların ekonomik bağımsızlıklarını desteklediğini belirtti. CarrefourSA, sadece mağaza içinde değil, tüm ekosisteminde cinsiyet eşitliğini ve kadın istihdamını ön planda tutuyor. Şirketin 15.000 kişilik kadrosunun %40’ı kadınlardan oluşuyor. Ayrıca, kadın girişimcilerin işlerini büyütmelerine ve kendi ayakları üzerinde durmalarına fırsat tanımak amacıyla çeşitli projeler yürütüyor.

Exit mobile version