19 Nisan 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Ekonomi

Kadınların gücüyle Türk Ekonomisinin geleceği şekilleniyor

Kadınların iş gücüne katılımı, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Dünya nüfusunun yarısını oluşturan kadınlar, üretim süreçlerinin her aşamasında yer almalarına rağmen, ekonomik kalkınmanın sunduğu fırsatlardan yeterince yararlanamıyor. Gelişmekte olan ülkelerde, kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere kıyasla oldukça düşükken, aldıkları ücretler de genellikle daha düşük seviyelerde kalıyor. Bu durum, kadınların ekonomik ve toplumsal kalkınmadaki kritik rolünü gözler önüne seriyor.

Kadın istihdamının artırılması, sadece bireysel refahı artıran bir unsur değil, aynı zamanda toplumsal kalkınmanın önemli bir bileşeni. Kadınların iş gücündeki yerinin güçlendirilmesi, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir adım oluşturuyor. Çünkü kadınların iş gücüne katılımı, toplumların ve ekonomilerin gelişmesini hızlandırarak toplumsal refahın artmasına katkı sağlıyor.

Kadın istihdamında politika ve stratejiler

Uluslararası düzeyde kadın istihdamına yönelik politikalar 1970’li yıllardan itibaren geliştirilmeye başlanmıştı. Birleşmiş Milletler, 1975’te ilan ettiği Kadın Yılı Bildirgesi ile toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik ilk adımı atmış ve 1995’te Cinsiyet Güçlendirme Ölçütü’nü kullanarak daha somut bir yaklaşım sergiledi. Türkiye de bu küresel vizyon doğrultusunda kadın istihdamını artırmaya yönelik çeşitli stratejiler geliştiriyor. 6. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda kadınların sosyoekonomik güçlerinin artırılması ele alınarak, 2024-2028 yıllarını kapsayan 12. Kalkınma Planı’nda ise kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiği vurgulandı.

Kadın istihdamının geleceği

Kadınların iş hayatındaki yerini güçlendirmek, sürdürülebilir kalkınmanın en önemli bileşenlerinden biri. Girişimcilik ve mesleki eğitim alanlarında kadınlara sunulacak fırsatlar, onların ekonomik bağımsızlıklarını pekiştirecek ve toplumsal kalkınmaya büyük katkı sağlayacak. Ancak küresel düzeyde kadınların iş gücüne katılımı hala düşük seviyelerde. Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı, 2023 yılı itibariyle %35,8’de kalırken, bu oran OECD ve AB ortalamalarının oldukça altında. Eğitim seviyesinin artması ve toplumsal cinsiyet eşitliği politikalarının güçlendirilmesi, kadınların iş gücüne katılımını artırmada önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor.

Küresel ekonomik zorluklar ve işgücü piyasası

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2025 Dünya İstihdam ve Sosyal Görünüm Raporu’nda, küresel ekonomideki yavaşlamanın işgücü piyasalarını olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Jeopolitik gerilimler, iklim değişikliği ve çözülmeyen borç sorunları, küresel işgücü piyasalarının toparlanmasını zorlaştırıyor. 2024 yılı itibariyle küresel istihdam, sadece iş gücündeki büyüme sayesinde sabit kalırken, genç işsizlik oranı ise yüksek seviyelerde kaldı. Rapora göre, dünya genelinde işgücüne katılım oranı düşerken, özellikle düşük gelirli ülkelerde iş bulamayan bireylerin sayısı artıyor.

ILO’dan uyarı: Harekete geçme zamanı

ILO Genel Direktörü Gilbert F. Houngbo, küresel işgücü piyasasındaki zorlukları aşabilmek için acil önlemler alınması gerektiğini vurguluyor. Houngbo, “İnsana yakışır işler ve üretken istihdam, sosyal adalet ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak için kritik öneme sahiptir. Her gecikme, milyonlarca insanı daha da geride bırakma riskini taşır.” diyerek ülkeleri hızlıca harekete geçmeye çağırıyor.

Kadınların iş gücüne dahil edilmesi, gelecekte de ekonomik kalkınmanın en önemli sürükleyici gücü olmaya devam edecek. Küresel düzeyde, kadınların iş gücüne katılımını artırmaya yönelik atılacak adımlar, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama ve ekonomik refahı artırma adına büyük bir potansiyel taşıyor.

Türkiye’de kadın girişimciliğini destekleyen politikalar

Kadınların iş gücüne daha fazla katılımı, sadece ekonomik büyüme için değil, toplumsal refah ve sürdürülebilir kalkınma için de kritik bir öneme sahip. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, kadınların istihdamda ve ekonomide güçlenmesine yönelik çeşitli açıklamalarda bulunarak, fırsat eşitliğinin önemini vurguladılar.  

Türkiye’de kadın istihdamının arttığını ifade eden Emine Erdoğan, 2014’te %26 olan kadın istihdam oranının, 2024 yılı itibarıyla %31,6’ya çıktığını ve 2028’de bu oranın %36,2’ye yükseltilmesinin hedeflendiğini söyledi. Erdoğan, kadınların sadece istihdamla değil, aynı zamanda liderlik özellikleriyle iş dünyasında dönüştürücü bir güç olduklarını vurgulayarak, kadın liderlerinin, iş birliğine açık, barışçıl ve çevreye duyarlı olduklarına dikkat çekti ve kadınların bulundukları sektörlerde iyileştirici bir etki sağladığının altını çizdi.

Türk kadınının girişimcilik ruhunun 13. yüzyıla dayandığını belirten Erdoğan, kadın girişimciliğinin yerel kalkınmadaki rolünün büyük olduğunu vurguladı. Girişimciliğin teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, kadınların iş ve aile hayatı arasında bir seçim yapmak zorunda bırakılmamaları gerektiğini söyleyerek; süt izni, kreş desteği ve yarı zamanlı çalışma gibi uygulamaların yaygınlaştırılması gerektiğine dikkat çekti.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, kadın girişimciliğinin ekonomik kalkınmada artan rolüne vurgu yaptı. Kadınların, sadece kendi hikayelerini yazmakla kalmayıp, Türkiye’nin ekonomik ve sosyal kalkınmasına da büyük katkılar sağladığını belirten Göktaş, kadın kooperatiflerini güçlendirmek ve kadın girişimciliğini desteklemek için bir dizi stratejik adım atıldığını belirtti.

Kadınların bilim, teknoloji ve girişimcilikteki başarısı

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türk kadınlarının bilim, teknoloji ve girişimcilik alanlarında büyük başarılar elde ettiğini söyleyerek, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminden doğan yedi Turcorn’dan (milyar dolar değerlemeyi aşan girişimler) dördünün kadın girişimciler tarafından kurulduğunu belirtti. Ayrıca, AR-GE ve tasarım merkezlerinde 27 bin kadın yenilikçi çalışmalarıyla Türkiye’nin geleceğini şekillendiriyor. Kadın girişimciliğini teşvik etmek için 2010’dan bu yana 876 bin 300 kadına uygulamalı girişimcilik eğitimi verildi. Kacır, 71 bin 200 kadın girişimciye 19 milyar liralık destek sağlandığını da açıkladı.

Kadın girişimciliğini desteklemek amacıyla gerçekleştirilen adımlar, Türkiye’nin güçlü ve sürdürülebilir kalkınması için önemli bir temel oluşturuyor. TÜBİTAK ve diğer devlet kurumları aracılığıyla kadın girişimcilere sağlanan destekler, kadınların ekonomik hayatta daha fazla yer almasını sağlarken, Türkiye’yi geleceğe taşıyan bir güç olarak konumlandırıyor. Kacır, “Kadınların elinin değdiği her alanda başarı var” diyerek, kadınların ekonomik kalkınma ve yenilikçilikteki kritik rollerini vurguluyor.

Kadın liderliğine yön veren adımlar

Kadınların iş dünyasında daha fazla yer alması, ekonomik büyümeyi ve toplumsal kalkınmayı destekleyecek en önemli unsurlardan biri. Türkiye’nin önemli kadın girişimcilik organizasyonlarından KAGİDER, LEAD Network ve Kadın Dostu Markalar Platformu, kadınların iş gücüne katılımını artırmak için önemli projeler yürütüyor. Bu projeler, kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer almasını sağlarken, sürdürülebilir iş modelleri, fırsat eşitliği ve toplumsal cinsiyet eşitliğini de ön planda tutuyor.

Kadın girişimciliği için güçlü projeler geliştiriliyor

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Esra Bezircioğlu, kadın girişimciliğini desteklemek adına hayata geçirdikleri projeleri vurguladı. Boyner iş birliğiyle “İyi İşler”, Sanofi iş birliğiyle “Geleceğin Kadın Liderleri” ve Migros iş birliğiyle “Tarımda Kadın Girişimci Geliştirme ve Hızlandırma Programı” gibi projelerle, kadın girişimcilerin iş dünyasında daha güçlü bir yer edinmesini sağladıklarını ifade eden Bezircioğlu, 2025 hedeflerine ulaşabilmek için kadınların liderlik pozisyonlarında daha fazla yer alması gerektiğini ve bu hedef doğrultusunda eğitim, finansman ve iş birliği fırsatlarını artırmayı amaçladıklarını belirtti.

KAGİDER, aynı zamanda uluslararası başarılı örnekleri de kendi projelerinde uygulayarak, kadın girişimcilerin finansmana erişimini kolaylaştıran fonlar ve yatırım ağları gibi önemli modelleri Türkiye’de de yaygınlaştırmayı hedefliyor. Bu girişimler, sadece ekonomik büyümeyi değil, toplumsal kalkınmayı da hızlandıracaktır.

Kadın liderliğini güçlendiren mentörlük ağı oluşturuluyor

Kadın liderlerin gelişimini desteklemek amacıyla kurulan LEAD Network, Türkiye’deki kadın yöneticiler için önemli bir mentörlük ağı oluşturdu. LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Neslihan Nigiz Ulak, dernek olarak perakende ve tüketici ürünleri sektöründe kadın liderlerin sayısını artırmayı hedeflediklerini belirtti. LEAD to LEAD mentörlük programı sayesinde, 279 kadın liderin gelişimine katkı sağladıklarını ifade eden Ulak, aynı zamanda üniversitelerle iş birliği yaparak kadınlara eğitim ve networking fırsatları sunduklarını da söyledi.

LEAD Network, kadınların iş dünyasında karşılaştıkları zorluklara karşı etkili projeler geliştirerek, özellikle cam tavan engelleri ve toplumsal normlar gibi sorunları aşmak için çalışmalar yapıyor. Ulak, 2025 hedeflerinde kadınların iş gücündeki yerini güçlendirecek projelerle, daha adil ve eşitlikçi bir toplum oluşturmayı amaçladıklarını vurguladı.

Toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik çalışmalar hayata geçiriliyor

Kadın Dostu Markalar Platformu, kadınların iş dünyasında daha güçlü yer edinmesini sağlamak için toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyen markaları bir araya getiriyor. Platformun Kurucusu Nazlı Demirel, kadın istihdamına katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirdikleri projelerle farkındalık yarattıklarını belirtti. Kadınların iş dünyasında daha fazla temsil edilmesini sağlamak için cesaret ve dayanışmanın önemine dikkat çeken Demirel, aynı zamanda kadın dostu politikaların yaygınlaştırılması için dijital farkındalık kitaplıkları ve eğitimler düzenliyor.

Kadınların iş dünyasında daha güçlü bir yer edinmesini sağlamak için, genç kadınların kariyer yolculuklarında cesur olmaları gerektiğine vurgu yapan Nazlı Demirel, mentörlük desteği almanın önemine de değindi. Genç kadınlara yönelik tavsiyelerde bulunan Demirel, kendilerine güvenmelerinin, kariyer hedeflerini belirlerken ilgi duydukları alanlarda derinlemesine uzmanlaşmalarının ve sürekli öğrenerek gelişmelerinin önemini belirtti. Ayrıca, kadın dayanışmasının da profesyonel ve kişisel gelişimleri için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı.

Kadınların gücünü destekleyerek daha eşit bir dünya inşa edebiliriz

Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili Süheyla Çebi Karahan da, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle yaptığı açıklamada, kadınların gücünü ve liderlik potansiyelini destekleyerek daha eşit ve adil bir dünya yaratılabileceğini vurguladı. Karahan, kadınların iş hayatında ve üst yönetimde yeterince temsil edilmemesinin, cam tavan, cinsiyet ayrımcılığı ve toplumsal normlar gibi engellerden kaynaklandığını belirtti. Bu engellerin aşılması için farkındalık yaratmanın, kadın liderlerin desteklenmesinin ve cesaretlendirilmesinin kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. “Kadınlar, savaş gibi zorlu koşullarda sadece hayatta kalmak için değil, toplumu yeniden inşa etmek için de mücadele ediyorlar.” diyen Karahan, kadınların güçlü liderlik özelliklerinin toplumsal dönüşümde büyük bir rol oynadığını vurguladı ve “Kadınların gücünü ve liderlik potansiyelini destekleyerek, daha eşit ve adil bir dünya inşa edebiliriz.” diyerek, kadınların toplumsal hayattaki etkilerinin daha da artırılması gerektiğini ifade etti.

Kadın temsili BIST şirketlerinde artıyor, cam tavanlar kırılıyor

BIST şirketlerinde de kadın temsili 2024 yılı itibarıyla artış göstermeye devam etti. 2024 yılında BIST kayıtlı şirketlerin yönetim kurullarına 3745 direktör atandı ve kadın yönetim kurulu üyelerinin sayısı 702’ye çıkarak kadın temsili oranı %18,7’ye yükseldi. Ancak, hala %34 oranında şirketin yönetim kurulunda kadın üye bulunmuyor. Bununla birlikte, bağımsız yönetim kurullarındaki kadın temsili %24,4 oranına ulaşarak önemli bir gelişme kaydedildi. Bu durum, kadınların karar alma süreçlerine daha fazla dahil olduğunun bir göstergesi.

2024 yılı itibarıyla, BIST şirketlerinde yönetim kurullarına seçilen 702 kadından 493’ü bağımsız ve profesyonel üyeler olarak görev alırken, bu durum cam tavanın yavaş da olsa kırıldığını ve kadınların yönetim kurullarında daha fazla yer bulmaya başladığını gösteriyor. Özellikle bağımsız yönetim kurullarındaki kadın temsili, kadınların daha fazla söz sahibi olacağı bir geleceğin temellerini atıyor.

Alarko Carrier’a “Kadınlarla Güçlendirilmiş Yönetim Kurulu” Ödülü

Alarko Carrier, yönetim kurulundaki kadın temsil oranını %50’ye çıkararak, “Pariteye Ulaşan Şirketler” ödülünü kazandı. Şirket, eşitlikçi ve kapsayıcı yönetim anlayışıyla sektörde örnek olmaya devam ediyor. İnsan ve Organizasyon Müdürü Çağlayan Sarayoğlu, kadın liderliğini destekleyen projelere yatırım yapmaya devam edeceklerini belirtti.

Genç kadınlar girişimcilik ruhu ile geleceğe ileriye adım atıyor

Mastercard’ın 2025 Dünya Kadınlar Günü raporuna göre, Türkiye’de kadınların %60’ı kendini girişimci olarak tanımlarken, Z kuşağı kadınlarında bu oran %88’e çıkıyor. Ancak, finansman eksiklikleri, kadın girişimcilerin karşılaştığı en büyük engel. Mastercard, kadın girişimciliğini destekleyen hızlandırma programlarıyla büyük başarılar elde edilmesine katkı sağlıyor.