20 Mart 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Ekonomi Son Dakika

TÜRKİYE EKONOMİSİNDE DEĞİŞİM RÜZGARI

Yoğun geçen bir seçim dönemini geride bıraktık. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesiyle birlikte kabinede yaşanan değişimlerin ardından ekonomik politikada değişim rüzgarı esmeye başladı. Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Başkanlığına da Hafize Gaye Erkan’ın atanmasıyla Türkiye’yi yeni bir dönem bekliyor.

Beş yıllık bir aranın ardından, Hazine ve Maliye Bakanı olarak göreve başlamanın onur ve ayrıcalığını yaşadığını belirten Mehmet Şimşek, görevi devralmasının ardından yaptığı açıklamada şunlara değindi: “Daha zengin ve dirençli bir Türkiye yaratmak için takip edeceğimiz prensipler şeffaflık, tutarlılık, hesap verebilirlik ve öngörülebilirlik olacaktır. Yerel ve uluslararası zorluklar arasında yol alırken, öngörülebilirliği artırmak için kurala dayalı politika oluşturma taahhüdümüzü teyit ediyoruz. Kestirmeler veya hızlı düzeltmeler olmasa da, tecrübe, bilgi ve özverimizin önümüzdeki potansiyel engelleri aşmamızda yardımcı olacağından emin olabilirsiniz. Acil önceliğimiz, ekibimizi güçlendirmek ve güvenilir bir program oluşturmaktır. Plan ve program dahilinde, belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde emin adımlarla çıktığımız bu yolda hedeflerimize herkesin desteğini alarak ulaşacağız. Ancak biraz sabır ve zamana ihtiyacımız var.”

Büyüme ve kalkınma dinamikleri

Bunun yanı sıra 14 Mayıs ve 28 Mayıs’ta yapılan seçimlerin ardından piyasalarda yükseliş ivmesi şiddetlenirken dolar, Euro ve altın rekor üstüne rekor kırıyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonomi yönetiminin uygulayacağı para ve maliye politikasının, iş dünyasının üretim-istihdam-ihracat öncelikleriyle uyumlu götürülmesinin büyük önem taşıdığını belirterek, “Yeni finansal ekonomi politikalarının, reel sektör yani üretim-istihdam-ihracat odaklı büyüme ve kalkınma dinamikleriyle eş güdümlü olması da en az fiyat istikrarı kadar önemlidir.” dedi.

Gelişmişlik düzeyini artıracak adımlar

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, ekonomi, siyaset ve sosyal alanlarda gelişmişlik düzeyini artıracak adımların atılmasının önemli olduğunu belirterek, “Seçim sonrasında yeni yürütme ve yasama organlarının ülkemizin ekonomik, demokratik, sosyal ve çevresel açıdan gelişmişlik düzeyini uluslararası standartlarda önde bir konuma yükseltecek adımları hızla hayata geçirmesi önem taşıyor. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken, iş dünyası olarak Cumhuriyetimizin muasır medeniyet seviyesini aşma hedefi doğrultusunda çalışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Sürekli yenilik ve iyileştirme

Türkiye Perakendeciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün de, “Bu süreçte, ülkemizin ekonomik istikrarını güçlendirmek, büyümeyi sürdürmek ve istihdamı artırmak için kararlılıkla çalışacağız. Yerel zincirler olarak, yerel üretimi desteklemek ve yerli markalarımızı güçlendirmek için çaba sarf edeceğiz. Yerel girişimcilerin büyümesini teşvik edecek adımlar atacak ve Türk ekonomisine katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Aynı zamanda, rekabetçiliği artırmak ve müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmak için sürekli yenilik ve iyileştirmeler yapmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki süreçte sektörün karşılaştığı zorlukları ve ihtiyaçları da sizlerle gündeme getirerek ortak çözümler bulmayı hedefliyoruz. Türkiye’nin önümüzdeki süreçte tek yürek halinde hareket edip, daha da güçleneceğine ve ekonomik potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkaracağına yürekten inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yüksek dalgalanma karşısında temkinli davranılmalı

İş dünyasında büyüme ve kalkınma hedefleriyle döviz kurunda yükselişin sürmesi ve belirli bir dengede kalması beklentisi sürerken, ekonomistler kısa vadede fiyat oluşumu denge noktasının değişmesini değil, bir dengesizliğin giderilmesi beklentisi içindeler.

Ekonomist İbrahim Turhan, dövizdeki yüksek dalgalanma karşısında temkinli davranılması tavsiyesinde bulundu. Döviz kuru ve politika faizinin bağlantılı olduğuna vurgulaya Turhan “Finansal varlık fiyatlarının uzun süre piyasa dengesinin dışında müdahale ile yönlendirildiği durumlarda, müdahale kesilince normalleşme süreci sonuçlanıncaya kadar ve her halükarda başlangıçta aşırı tepkiler olması sıklıkla gözlenen bir durumdur. Sakin olmak gerek” diyerek, “Kur ve faiz birbirine bağlı değişkenlerdir. TCMB’nin önümüzdeki dönemde ‘rasyonelleşme’ çerçevesinde nasıl bir para politikası çizgisi izleyeceği, bankacılıkla ve döviz işlemleri ile ilgili düzenlemelerin nasıl gevşetileceği ve maliye politikasına ilişkin kararlar önemli olacak. Bunları görmeden kurla ilgili aşırı tepki verme afaki yorumlar yapmak yanıltıcı olabilir. Değişim dönemlerinde temkinli davranmak gerekir.” şeklinde konuştu.

Ekonomist Selva Bahar Baziki de ekonomik kırılganlıklardaki artış göz önüne alındığında yılın sonlarına doğru ekonomi politikalarında ortodoksiye doğru bir kayma beklediklerini belirterek, “Ancak bu hamle muhtemelen ekonominin ihtiyaç duyduğu şeyin gerisinde kalacaktır. Bu, kısa vadede büyüme için daha iyi olabilir, ancak muhtemelen para birimini daha da aşağı çekecek, enflasyonu artıracak ve ekonominin uzun vadeli beklentilerini azaltacaktır.” şeklinde konuştu.

Piyasalar, şimdi Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in ekonomi alanındaki ilk adımlarına odaklanmış durumda.