Galata Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Vittorio Zagaia ile bir araya geldiğimiz Şubat sayımızda Galata Taşımacılık’ın 2023 yılını gerek hacim gerek yük adedi gerek çalışan sayısı açısından büyüme ile tamamladığını belirten Zagaia ayrıca intermodal taşımacılığın ülkemizde daha yaygın kullanıma ulaşması için nasıl bir yol haritası izlenmesi gerektiğine dair de düşüncelerini okurlarımızla paylaştı.
Galata Taşımacılık olarak 2023 yılı içerisinde tüm taşıma modlarınızı göz önünde bulundurduğunuzda sevkiyat hacminiz ne kadar oldu ve en yoğun sevkiyat oranı hangi taşıma modunuzdaydı?
2023 yılına genel perspektiften baktığımızda Galata Taşımacılık için gerek hacim gerek yük adedi gerek çalışan sayısı açısından büyüme ile tamamladığımız bir yıl oldu. Intermodal taşımacılık açısından bir önceki seneye göre yükselen bir trendle yılı tamamladık ve bu taşıma moduna yatırım yapmaya devam ediyoruz. Öte yandan geri kalan taşıma modlarında dengeli bir artış buna endeksli de yük adedinde bir o kadar dengeli bir yükseliş yönettik diyebilirim.
Ürün ve hizmetlerinizi sunarken sektörde yer alan diğer firmalardan farklı olarak neler yapıyorsunuz?
Galata Taşımacılık’ın en büyük gücü, birçok farklı sektör konusunda uzman takım arkadaşlarımızın olması ve yurt dışı global acente ağıdır. Sektörel bilgi, gelen taşıma taleplerinin en iyi şekilde cevaplandırılması hususunda önem arz ederken; köklü acente ağı ise katma değerli hizmetler sunma noktasında büyük fark yaratmaktadır. Bunun dışında 360 derece hizmet anlayışımız ve müşteri odaklı vizyonumuz bizleri rakiplerimizden ayıran önemli bir özelliğimizdir.
Maliyet açısından karayoluna göre daha ekonomik ve çevreci bir taşıma modeli olan intermodal taşımacılığın ülkemizde daha yaygın kullanıma ulaşması için ilgili kamu kurum ve kuruluşları nasıl bir yol haritası belirlemeli, lojistik sektörü temsilcileri burada nasıl bir aksiyon almalılar?
Altyapı itibariyle henüz intermodal taşımacılığı ülke olarak doğru değerlendiremediğimize inanıyorum. Bunun da olabilecek daha rekabetçi maliyetlere bir engel oluşturduğunu söyleyebilirim. Bu taşıma modunun sürdürülebilirlik ve çevrecilik açısından yaratacağı olumlu etki de haliyle gölgede kalıyor. Intermodal taşımacılığın gelmesi olası olan seviyeye ulaşması için halen önümüzde en az 1-2 sene var. Müşterilerin de gerek ithalat gerek ihracatta bu taşıma modunu maliyetlerden ziyade, süreden dolayı tam sahiplenmediklerini gözlemlemekteyim. Demiryolu gibi bu taşıma moduna direkt etkisi olan altyapıların iyileştirilmesi, beraberinde daha rekabetçi maliyetler ile bu taşıma moduna olumlu etki yaratacaktır. Biz şirket olarak yatırım yapmaya devam ediyoruz lakin raporları incelediğimde genelde hep aynı sektörlerden talep aldığımızı görüyorum, en azından şimdilik.
