22 Ocak 2025
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Enerji

Batarya enerji depolama sistemlerine yatırımlar hız kazanıyor

Yenilenebilir enerji yatırımlarına olan ilgi dünya genelinde artarken, enerji dönüşümünün kritik bir unsuru olarak görülen Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS) de yatırımcıların odak noktası haline geldi. Uluslararası danışmanlık şirketi EY’nin 63. Yenilenebilir Enerji Ülke Çekicilik Endeksi (RECAI) raporunda yer alan veriler, BESS’in enerji sektörü için giderek daha önemli bir hale geldiğini ortaya koyuyor.

ABD, Çin ve Almanya, güçlü politikalar ve teşviklerle yenilenebilir enerji yatırımları için en cazip pazarlar olarak ilk üç sıradaki yerlerini koruyor. Türkiye ise 31. sırada bulunuyor ve büyüme potansiyeline sahip bir pazar olarak değerlendiriliyor.

Rapora göre, küresel yenilenebilir enerji yatırımları 2022’de 660 milyar dolar artışla 1,8 trilyon dolara ulaştı. Ancak COP28 hedefi olan 2030’a kadar yenilenebilir enerji kapasitesinin üç katına çıkarılması için bu yatırımların yetersiz kaldığı belirtiliyor.

BESS’in enerji dönüşümündeki rolü

Batarya Enerji Depolama Sistemleri (BESS), şebeke esnekliğini artırarak enerji arz-talep dengesini sağlıyor ve altyapı maliyetlerini azaltıyor. EY Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Ateş Konca’ya göre, BESS’in ölçeğinin büyütülmesi, şebeke altyapısının iyileştirilmesi ve dağıtılmış enerji kaynaklarının şebekeye entegrasyonu enerji dönüşümünü hızlandıracak.

BESS yatırımı için en cazip pazarlar

Raporda, BESS yatırımları için en cazip ülkeler sıralaması şöyle:

1.ABD: Enflasyonu Düşürme Yasası ile %30 vergi kredisi teşviki sunuyor.

2.Çin: 2025 yılına kadar BESS maliyetlerini %30 azaltma hedefiyle ilerliyor.

3.İngiltere: Yeni enerji politikaları ve gelişmiş enerji piyasası tasarımıyla dikkat çekiyor

2023-2030 yılları arasında küresel BESS kapasitesinin dört kat artarak 572 GW/1.848 GWh’ye ulaşması öngörülüyor.

Türkiye’nin BESS pazarındaki potansiyeli

Türkiye, yenilenebilir enerji kapasitesini artırma hedefleriyle düşük-orta olgunluk seviyesinde bir pazar olarak değerlendiriliyor. Ancak son düzenlemeler ve yatırımlarla bu alandaki potansiyelin giderek büyüdüğü görülüyor:

Ulusal Enerji Planı: 2030’a kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulu gücün %61’ini oluşturması ve 2035’e kadar BESS kapasitesinin 15 GW’ye ulaşması hedefleniyor.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Verileri: Aralık 2023 itibarıyla 5.968 adet BESS başvurusu alınmış durumda. Eylül 2024 itibarıyla onaylanan ön lisansların toplam kapasitesi ise 34 GWh’ye ulaştı.

Yerel Üretim: Ankara, İstanbul ve Kocaeli gibi şehirlerde büyük ölçekli BESS üretim tesisleri kuruluyor. Ayrıca Uzak Doğu’dan ithal edilen bataryalara %30 ek gümrük vergisi getirilmesiyle yerli üretim teşvik ediliyor.

BESS için öne çıkan 7 stratejik kaldıraç

EY-Parthenon raporu, BESS’in büyüme potansiyelini belirleyen 7 temel stratejik faktörü şöyle sıralıyor:

1.Gelir modellerinin netleştirilmesi: Enerji depolama projelerinin finansal sürdürülebilirliğini sağlamak.

2.Düzenleyici mekanizmalar ve teşvikler: Piyasa güvenilirliğini artıracak regülasyonlar.

3.Maliyetlerin düşürülmesi: Hücre fiyatlarındaki dalgalanmalara karşı önlemler alınması.

4.Doğru lokasyonların seçimi: Şebeke tıkanıklıklarının ve yenilenebilir enerji santrallerinin yoğun olduğu bölgelerin hedeflenmesi.

5.Tedarik zincirinin güçlendirilmesi: Çin’e bağımlılığın azaltılması ve hammaddelerin istikrarlı temini.

6.Yeni batarya teknolojilerinin izlenmesi: Vanadyum akışı ve sodyum iyon gibi yenilikçi teknolojilerin geliştirilmesi.

7.Alternatif depolama çözümleri: Hidrojen gibi alternatif enerji depolama teknolojilerine yönelim.

Depolamayla ilgili yatırımlar hız kazanacak

Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Genel Sekreteri Hakan Erkan da, “2035 Enerji Yol haritası ve mevzuat düzenlemelerine bakıldığında, yenilenebilir enerjide artışlarla beraber enerji depolama ya gereken önemin verildiği ve bu kapsamda; enerji depolamalı GES ve RES olarak 33 bin 900 megaw att tahsis edildiği, YEKA’lara ve lisanssız projelere ilave olarak enerji depolama kurulmasının önünün açıldığı ve müstakil veya tüketime bütünleşik olarak da enerji depolama kurulabilmesine olanak tanındığı görülmektedir. Enerji depolamayla ilgili yönetmelik düzenlemelerinin hayata geçmesi ile depolama yla ilgili yatırımlar hız kazanacaktır. İlerleyen süreçte mevzuattaki düzenlemeler, teknolojideki gelişmeler ve oluşacak maliyetler doğrultusunda geleceğin en büyük enerji oyuncusunun güneş enerjisi ve enerji depolama olacağı ne t bir şekilde görülmektedir.” dedi.

Yerli ve milli süperkapasitör teknolojisi

Yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen enerjinin depolanması, arz güvenliği, arz-talep dengesi, şebeke istikrarı ve enerji bağımsızlığı gibi faydalar sağlarken, depolama tesisleri konusunda da çevreci ve sürdürülebilir yatırımlar da yavaş yavaş öne çıkmaya başladı. Bu kapsamda hücre dahil yerli ve milli süperkapasitör teknolojisi geliştirmeyi hedefleyen Supracap, Aliağa’da test amaçlı kurduğu Türkiye’nin şebeke ölçeğindeki ilk süperkapasitör depolama sistemini kamuoyuyla paylaştı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Abdullah Tancan başta olmak üzere enerji bürokrasisi, yerel yönetim, iş dünyası ve sektör temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen geniş katılımlı toplantıda pilot sistemin performansını sahada ortaya koyan Supracap, 57 ülkede faaliyet gösteren Dubai merkezli Enercap’tan teknoloji transferi gerçekleştirerek, bu yılın sonunda inşaatına başlayacağı tesiste 2025 yılında seri üretime geçecek. Şirket, tesiste batarya hücresi de dahil ilk etapta 1.500 MWh kapasite hedefiyle üretim yapacak, sektördeki fırsatlarla birlikte 2028 yılına kadar 5.000 MWh üretim kapasitesine ulaşacak.

Stratejik kaldıraçlar etkili bir şekilde uygulanmalı

EY-Parthenon Türkiye Şirket Ortağı Cem Çamlı, enerji depolamanın yeşil enerji dönüşümünde anahtar bir rol oynadığını belirterek, “Stratejik kaldıraçların etkili bir şekilde uygulanması, BESS’in hem Türkiye hem de dünya genelinde ticari başarı sağlaması için kritik öneme sahip.” dedi.

BESS, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilirliğini artırırken, enerji piyasalarının geleceğini şekillendiren bir yatırım aracı olarak öne çıkıyor. Dünyadaki gelişmelerle uyumlu adımlar atan Türkiye’nin bu alandaki büyüme potansiyeli, doğru stratejilerle daha büyük başarılara ulaşabilir.