1988’den bu yana 33 ülkede 2000’den fazla mağaza ile dünya çapında bir başarıya imza atan Cold Stone Creamery, Türkiye’deki yatırımcılara benzersiz bir lezzet deneyimi ve kârlı bir iş modeli sunuyor. Cold Stone Creamery Genel Müdürü Sezai Kavaklı’yı ağırladığımız Hizmetix Franchise Özel Sayısı’nda markaları ile yeme-içme sektöründe büyüme fırsatlarını anlatan Kavaklı, franchise sistemlerinin ana hatları ile ilgili detayları da okurlarımızla paylaştı.
Markanızın kuruluş hikayesi, konseptleri ve şube yapılanması hakkında okurlarımızı bilgilendirir misiniz?
1988 yılında ABD Arizona’da kurulan ilk mağazası ile ticari hayatına başlayan Cold Stone Creamery markası, şu an ABD merkezli olmak üzere 33 farklı ülkede 2000’den fazla mağaza sayısı ile hizmet veren dünyanın en büyük dondurma mağazaları zinciridir. Türkiye’de 2013 yılında hizmet vermeye başlamış ve günümüzde mevcut 18 franchise şubesi ile mağaza sayısını artırmaya devam etmektedir.
Markanızın franchise sisteminin ana hatları nelerdir? İlk yatırım maliyetleriniz ve finansman destekleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Mağazanın tüm ekipmanı ve stok malları tarafımızca sağlanmaktadır. Anahtar teslim bedelimiz yaklaşık 90.000 USD’dir. Büyük&küçük demirbaşlar ve 1 haftalık stok ürün de bu bedele dahildir. Reklam pazarlama ve mağaza personel eğitimlerinin tamamı ekibimizce desteklenmektedir.
Sizi tercih eden girişimcilere yeme-içme sektöründeki rekabette ne gibi avantajlar sağlıyorsunuz? Yatırımların geri dönüş hızı hakkında neler söylersiniz?
Cold Stone Creamery konsepti Türkiye’de yalnızca mağazalarımızda mevcuttur. -9 derece soğuk granit taş üzerinde yaklaşık 25 çeşit “mix-in” adını verdiğimiz çerez ve meyveler ile eşsiz lezzete ulaşabildiğiniz tek adres. Bu nedenle yatırım yapmak isteyen ve en az 1 kez bu lezzeti tatmış olan girişimlerimizin tercih sebebi oluyoruz.
Marka olarak yeni şube yatırımlarınızın bölge ve lokasyon tercihlerinde hangi kriterler öncelikli? Büyüme stratejinizde nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?
Cold Stone Creamery olarak, genellikle AVM’lerde moda mağazalarının arasındaki lokasyonları tercih etmekteyiz. AVM’lerin food court alanları markamız için çok verimli olmamaktadır. Cadde mağazacılığında da yeterli kar marjı yakalayabileceğine inandığımız lokasyonları da değerlendirmekteyiz. Konseptimiz için ortalama 60-70 m2 alanlar yeterli olmaktadır. Bu alanın yaklaşık 20–25 m2’lik kısmı servis alanı için kullanılmakta, geri kalan kısmı ise oturma alanını oluşturmaktadır.
Yiyecek-içecek sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimcilere neler tavsiye edersiniz?
Yatırımcı olmanın önemli yönü bilgi ve araştırmaya dayalı bir süreç olmasıdır. Başarılı bir yatırımcı olmak için piyasaları ve yatırım araçlarını iyi anlamak, takip etmek ve doğru analizler yapmak gereklidir.