Çukurova Genel Müdürü Serkan Karataş’ı ağırladığımız Haziran sayımızda değişim ve dönüşümün başrolünde oynayan bir grup olduklarını vurgulayan Karataş, tüketicilerin iş makinası ve istifleme grubundaki elektrikli talebini ve finansmana erişimde yaşadıkları sorunları da okurlarımız için değerlendirdi.
Sektörde teknoloji değişimi, yeşil hareket ve farklılaşan müşteri isteklerine yönelik bir dönüşüm yaşanıyor, siz Çukurova olarak bu süreci nasıl görüyorsunuz?
Özellikle istif makinalarında başlayan yeşil dönüşüm ve dijitalleşme, günümüzde iş makinası birimlerinde de ön plana çıkıyor. Dizel motorlu iş makinalarında ve forkliftlerde dünyanın gerisindeydik. Fakat bu dönüşümle birlikte global anlamda Türkiye, bu değişimin tam merkezinde yer alıyor. Türkiye’de hem üreticilerimiz hem ticaret yapan firmalarımız son kullanıcılarına bu hizmetleri veriyor.
Biz de Çukurova olarak bu değişim ve dönüşümün başrolünde oynayan bir grubuz. Çünkü grubumuzun felsefesi her zaman değişime açık olmak üzerine kurulu. Özellikle forklift ve istifleme ürün gruplarımızdaki bu değişimi KOMATEK 2024’te yer alan standlarımızda ziyaretçilerimizle buluşturduk. Geçmiş yıllardaki fuar katılımlarımızda sergilediğimiz ürün gruplarımızın %10-20’si elektrikliyken, 2024’te bu oran %90’a çıktı. Bunu da Çukurova olarak dönüşüme geçtiğimizin bir göstergesi olarak görüyoruz.
Çukurova’da lityum teknolojisiyle üretim de başladı. Forklift ürün gruplarımızda 2023 yılı itibariyle İzmir tesislerimizde elektrikli forklift üretimine devam ediyoruz. Fuarda da yeni traksiyoner konvansiyonel akünün yerini alan lityum pilli ürünümüzü de sergiledik. Aynı şekilde istifleyici ürünlerde de standımızda sergilediğimiz ürünlerimiz lityum ağırlıklı teknolojilere sahipti.
Tüketicilerin sektörden tamamen bir elektrikliye dönmesi konusunda talebi var mı, kısa bir süre içerisinde sektör dizel motorlu ürünleri bırakıp tamamen elektrikliye döner mi?
Elektriklinin pazar payı her geçen gün artıyor ve artacak, ancak dizel motorlu ürünlerin oranı azalsa da en azından 2030’a pazarda kalmaya devam edeceğini düşünüyorum.
Günümüz ekonomik koşullarında finansmana erişim sıkıntılıyken Çukurova olarak finansman sürecindeki bu talebi nasıl yorumluyorsunuz, müşterilerinize sunduğunuz desteklerinizden bahseder misiniz?
Tükiye ekonomisinin içinde bulunduğu bir gerçek var. Müşterilerin maliyetleri de makinaların fiyatları da yüksek. Ama makinaları pilin kapasitesine göre değerlendirmek gerekir. Kullandığınız pilin kapasitesi düşükse o farkı kompanse ediyor. son 6 aydır faiz oranları, finansmana erişim ve bazen de leaisng şirketlerinin iştahının azaldığını hissediyoruz. Gerek Çukurova olarak biz gerekse sektördeki diğer oyuncular dönemsel olarak kampanyalar yapıyoruz. Uzun yıllardır çalıştığımız, artık iş ortağı dediğimiz müşterilerimize de zaman zaman kendi imkanlarımız elverdiği noktada destek olmaya çalışıyoruz.
Türkiye yabancı markaların da ilgi duyduğu bir pazar konumunda, siz pazarı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu doğrultuda Çukurova olarak nasıl bir vizyonla hareket ediyorsunuz?
Üretici kimliğimizin yanında ticaret de yapan bir şirketiz. Sektör son iki yıldır hem iş makinası hem istifleme grubu tarafında ciddi bir büyüme sergiledi. 2024 yılı ilk 4 aylık İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) online verilerini referans aldığımızda istif makinalarında %25-30 oranında bir daralma verilere yansımış durumda. İş makinası tarafında da Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) online verilerini baz aldığımızda da verisel olarak bir daralma olmasa da, satışların hız kestiği hissediliyor. Dolayısıyla biz 2024 yılında pazarda %20 seviyelerinde daralma olacağını öngörerek planlamalarımızı yaptık. Çukurova olarak da bu daralma sürecinde yeni ürün gruplarını devreye sokarak pazardaki pozisyonumuzu korumayı hedefliyoruz.
