Kontek Enerji, 30 yıllık sektör deneyimi ve inovasyon odaklı yaklaşımıyla global pazardaki gücünü artırmaya devam ediyor. 2025 yılının ikinci çeyreğinde üretime başlayacak Maxxen Enerji Depolama Sistemleri fabrikasıyla, üretimin yüzde 70’ini ihracata yönlendirmeyi planlayan şirket; önümüzdeki 5 yıl içinde yıllık 10.000 MWh üzerinde üretim kapasitesine ulaşarak 1 milyar dolar ciroya ulaşmayı hedefliyor. Kontek Grup CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir’i kapak konuğumuz olarak ağırladığımız Şubat sayımızda Özdemir, birçok farklı sektörde hayata geçirilen GES projeleriyle 600 MWp kurulu güç kapasitesine ulaştıklarını ve Maxxen’in şirketin en önemli yatırımlarından biri olduğunu vurguladı.
Telekomünikasyon, sanayi, perakende, lojistik ve gıda başta olmak üzere birçok farklı sektörde hayata geçirdiği GES projeleriyle 600 MWp kurulu güç kapasitesine ulaşan Kontek Enerji, sektördeki 30 yıllık deneyimini, mühendislik gücünü ve inovasyon odaklı yaklaşımını yatırımcı kimliğiyle birleştirerek global enerji sektöründe liderlik hedefini kararlılıkla sürdürüyor.
Kontek Grup CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Murat Özdemir, 2024 yılını şirket için yenilikler ve atılımlarla dolu bir yıl olarak değerlendirerek, “2024, Kontek için globalleşme yolunda önemli adımların atıldığı ve geleceği şekillendiren projelerin hayata geçirildiği bir yıl oldu.” dedi. Sektörde 30. yılı gerdi e bırakmanın gururunu ve mutluluğunu yaşadıklarını belirten Özdemir, “Kontek Enerji olarak, bu 30 yıllık süreçte sektöre yenilikçi çözümler sunarak, enerji verimliliği, otomasyon, solar EPC/yatırımcılık ve işletme bakımı gibi alanlarda öncü bir firma olmayı başardık. Ancak, başarılarımızı sadece geçmişe dayandırmak yerine, geleceğe yönelik güçlü bir vizyonla ilerlemeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
2024 yılının globalleşme hedeflerine yönelik stratejik adımlar attıkları, kurumsal yapılarını güçlendirdikleri ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle büyümelerini hızlandırdıkları bir dönem olduğunu vurgulayan Özdemir, “Maxxen Enerji Depolama Sistemleri üretim fabrikamızla enerji depolama alanında öncü bir konuma ulaşmayı hedefliyor, AR-GE yatırımlarımızla sektöre değer katacak yenilikçi çözümler üzerinde çalışıyoruz. Bu süreçte, yalnızca Türkiye’de değil, uluslararası platformlarda da enerji sektörüne yön veren bir marka olma vizyonumuzla hareket ediyoruz.” açıklamasında bulundu.
Geçmişin gücü, geleceğin vizyonu
“30 yıllık tecrübemizden aldığımız güç ve geleceğe olan inancımızla, enerji sektöründe fark yaratmaya ve sürdürülebilir bir dünya inşa etmeye kararlıyız.” diyen Özdemir, “İnovasyon, mühendislik ve yatırım odaklı yaklaşımımızla, global arenada güçlü bir oyuncu olma hedefimizi her geçen gün daha da ileri taşıyoruz.” diye konuştu. Özdemir, Maxxen Enerji fabrikasının şirketin en önemli yatırımlarından biri olduğunu vurguladı. 2024 yılını Kontek için yeniden yapılanma ve globalleşme yolunda stratejik adımların atıldığı bir dönem olarak tanımlayan Özdemir, “Maxxen yatırımı, kurumsallaşma hedeflerimizin yanı sıra enerji depolama alanında liderlik vizyonumuzun bir parçası.” dedi.
Global projeler ve kurumsal dönüşüm
Kontek Enerji’nin projeleri, yalnızca bölgesel odaklı değil, aynı zamanda global bir vizyonla şekilleniyor. Özdemir, Maldivler gibi uzak bölgeler de dahil olmak üzere birçok farklı coğrafyada projeler üstlenebildiklerini belirterek, şirketin uluslararası alandaki etkinliğini vurguladı ve “Kurumsal yapımızı bu vizyona uygun biçimde yeniden şekillendiriyoruz. Kurumsal olmanın gerekliliklerini her anlamda yerine getiriyoruz. Teknik odaklı çalışan bir firma olarak, mühendislik çözümlerimizle sektörde fark yaratıyoruz.” ifadelerini kullandı.
Enerji depolamada dönüm noktası Maxxen fabrika yatırımı
Özdemir, Maxxen Enerji Depolama sistemleri fabrikasında 2025 yılı Mayıs ayında deneme üretimlerine başlayacaklarını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Hedefimiz, üretimimizin %70’ini ihraç etmek, %30’unu ise yurt içi pazara sunmaktır. Üstlendiğimiz misyon, pazara doğru çözümleri sunarak sektörde değer yaratmaktır. Bu doğrultuda, Şubat ayından itibaren çeşitli illerde düzenleyeceğimiz workshoplarla, sektöre yön veren yeniliklerimizi ve çözümlerimizi paylaşmayı amaçlıyoruz.
Özdemir, Maxxen’in 2025 yılında uluslararası platformlarda ve fuarlarda aktif bir şekilde yer alacağını belirterek, şirketin globalleşme yolunda emin adımlarla ilerlediğini şu sözlerle ifade etti: “Global bir firma olarak bu adımlarımızla uluslararası pazarda gücümüze güç katmayı hedefliyoruz. Maxxen için önümüzdeki 5 yılda toplamda 1 milyar dolar ciro ve 10.000 MWh+ üretim kapasitesi hedefliyoruz. Ana pazarımız Avrupa depolama sektörü olacak, ancak yakın coğrafyalar ve Latin Amerika ülkelerinde de faaliyet göstereceğiz.”
AR-GE çalışmalarına da dikkat çeken Özdemir, “Güçlü bir AR-GE ekibi oluşturduk ve öncelikli hedefimiz, ARGE Merkezi statüsü kazanmaktır. Kendi geliştirdiğimiz çözümlerle, 1,5-2 yıl içinde müşterilerimize yenilikçi ürünler sunmayı planlıyoruz. Üretime ilk aşamada yıllık 3 GWh kapasiteyle ve tek vardiya düzeninde başlayacağız. Ayrıca, fabrika sahamızın yanındaki araziyi satın alarak toplamda 20 bin metrekare açık ve 12 bin metrekare kapalı alana sahip modern bir üretim tesisi kurduk.” şeklinde konuştu.
LEED sertifikasıyla sürdürülebilir üretim
Raporları için çalışmalara başladıklarını açıklayan Özdemir, “ESG odaklı stratejilerimizle geleceği şekillendirmek için kararlılıkla ilerliyoruz. İş süreçlerimizi uluslararası standartlarla belgelendiriyor ve bu alandaki sertifikalarımızı artırarak sürdürülebilirlik çalışmalarımızı sürekli geliştiriyoruz. Aldığımız sertifikalar ve hayata geçirdiğimiz projelerle yalnızca iş süreçlerimizi değil, gezegenimizin geleceğini de güvence altına alıyoruz.” diyerek daha sürdürülebilir bir dünya için çalışmalarına hız kesmeden devam ettiklerinin altını çizdi. Özdemir, Aydın Ortaklar OSB’de bulunan fabrikanın sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda tasarlandığını belirterek, “Fabrikamız, çevresel standartların en üst seviyesini temsil eden LEED sertifikasına sahip bir tesis olacak. Üretim sürecinde bataryaların şarj ve deşarjında kullanılan enerjiyi temiz enerji kaynaklarından karşılayarak karbon salımını en aza indirmeyi hedefliyoruz. Haziran ayında LEED sertifikamızı almayı planlıyoruz.” dedi.
Avrupa’nın sınırda karbon vergisi uygulamasını dikkate alarak, çevreye duyarlı bir şirket olmanın önemine vurgu yapan Özdemir, “İhracat odaklı bir firma olarak, LEED sertifikası artık bir tercih değil, bir zorunluluktur. Kontek Enerji olarak, faaliyetlerimizi çevreye zarar vermeden yürütme kararlılığıyla hareket ediyoruz ve sıfır karbon hedefimiz doğrultusunda çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Enerji depolama sistemlerinin ulaşmadığı alan kalmayacak
Enerji depolama ürün yelpazesini genişletme hedeflerine dikkat çeken Özdemir, üretim portföylerinin yalnızca şebeke ölçekli ve kabin tipi endüstriyel batarya sistemleriyle sınırlı olmadığını belirterek, fabrikada elektrikli araçların şarj sistemlerine entegre depolama çözümlerini de geliştireceklerini açıkladı.
Özdemir, marin sektörü için de enerji depolama sistemleri geliştireceklerini söyleyerek, “Elektrikli motorlara geçiş yapan tekneler, enerji depolama ihtiyacını doğuracak. Bu ihtiyaçlara hızlı ve esnek bir şekilde adapte olabilen çözümler sunma kapasitesine sahibiz. Ayrıca, ürünlerimizi dijital platformlarla destekleyeceğiz. Depolama alanındaki uçtan uca çözümlerimiz, üretici kimliğimizle birleşerek yüksek katma değer yaratıyor.” şeklinde konuştu. LOGGMA ile birlikte yazılım çözümleri de geliştirdiklerini aktaran Özdemir, “Enerji dönüşümünün dijitalizasyonu olmazsa olmaz bir gerekliliktir. Geliştirdiğimiz yazılımlar, müşterilerimizin enerji ticaretini daha etkin bir şekilde yönetmelerine olanak tanıyacak. Bu yenilikçi yaklaşımla, enerji sektöründe fark yaratan bir konuma ulaşmayı hedefliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Geleceğin vazgeçilmez teknolojisi enerji depolama
Enerji depolama teknolojilerinin günümüzde geniş bir kullanım alanına ulaştığını vurgulayan Özdemir, bu alandaki gelişmelerin hızla devam edeceğini ifade ederek, “Enerji depolama, günümüzde hemen her sektöre girmiş durumda ve gelecekte de her alanda yerini alacak. Elektrikli araç satışları her yıl artış gösterirken, enerji depolama sistemlerinin satış hacmi çok daha hızlı büyüyor. Bu teknolojiler, yalnızca büyümekle kalmayıp şebekeye olan bağımlılığı da ortadan kaldırıyor. Örneğin, OSB’lerde artık sanayicilere trafolardan kapasite sağlanamıyor. Bu noktada devreye enerji depolama sistemleri girerek çözüm sunuyor.” dedi.
Uluslararası iklim anlaşmalarına da değinen Özdemir, “Paris İklim Anlaşması’nın bir parçası olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundayız. COP 28’de yenilenebilir enerji kaynaklarının 2030 yılına kadar üç katına çıkarılması taahhüdü verildi. COP 29’da da benzer taahhütler yinelendi. Türkiye olarak, İklim Değişikliği Kanunu’nu bir an önce hayata geçirmeliyiz. Bu hedeflere ulaşmak için enerji depolama teknolojileri kritik bir rol oynuyor.” ifadelerini kullandı. Kontek Enerji olarak, sektöre yön veren çözümleriyle enerji dönüşümünü hızlandırdıklarını ve geleceğin sürdürülebilir dünyasını inşa etmek için kararlılıkla ilerlediklerinin altını çizen Özdemir, “Her geçen gün büyüyen ve güçlenen ekibimizle birlikte, enerji sektöründe fark yaratmaya devam ediyor, geleceği şekillendirmek için çalışıyoruz.” dedi.
