Reibel Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkanı Arif Badur konuk olduğu Aralık sayımızda, transit taşımacılığın nasıl güvenli bir şekilde geliştirilebileceğine ilişkin görüşlerini okurlarımızla paylaştı.
Uluslararası taşıma işleri organizatörlüğü yapan sektörümüzün yaşadığı ve kendince gümrük işlemleri sorunları olarak adlandırdığımız konuları başlıklar halinde size bilgi olarak sunmaya çalışacağım. Burada amaç, özellikle transit taşımacılığını nasıl güvenli bir şekilde geliştireceğimizdir.
Dünya artık ticarette bir takım merkezler vasıtası ile dönüyor. Bulunduğumuz coğrafyada Kıta Avrupası, Asya, Kuzey Afrika ve Orta Doğu ile yüksek hacimli ticaretimiz var. Bizim amacımız bu ülkeler arasında taşıma şekilleri oluşturarak kara, hava, deniz ve demiryolu taşımasında güvenilir, ekonomik ve hızlı bir taşıma hizmetini sunmaktır. Limanlarımızı (kara-hava-deniz) birbirleri ile entegre ederek limanlar arasındaki aktarmayı hızlı, ekonomik kolay ulaşılabilir hale getirmeliyiz.
Dünyanın önde gelen havalimanları, hava kargo elleçlemelerinden daha fazla pay almak için hava kargo merkezleri inşa edip, bir takım vergi ve teşviklerle hava kargo taşıyıcıları ve acentelerini bu alanlara çekmek için çaba sarf etmektedir.
Dış ambarlara sevk edilmemeli
İthalatta özellikle transit gelen kargoların dış ambarlara sevk edilmeden AHL’de kurulacak ortak bir transit antrepoda tutulup, transit işlemlerinin buradan yapılması şarttır. Dış ambarlara sevk edilen transit karoların hem işlemleri uzun zaman alıyor hem de çok masraflı oluyor. Aynı gün yapılan bir transit işleminde ordino, ardiye, AWB, giriş-çıkış ambar ücretleri, iç nakliye iskele ücretleri eklenince transitin mecburi haller dışında yapılması ekonomik görünmüyor ve geliştirilmesi de mümkün olamıyor.
Limanlardan yapılan transit işlemlerinin özet beyan modülünden yapılması, transit kanununun gereğidir, ancak gümrüklerin uyguladığı detaylı beyan mecburiyeti Kargo acentelerini bu işlemi yapamaz hale getiriyor. Çünkü biz nakliyeciyiz, gümrük müşaviri değiliz.
Uluslararası ticarette ülkemiz üzerinden geçen yük trafiği olması gereken seviyede değildir, transit kargoda ülkemizin tercih edilme sebepleri;
1-Karadeniz limanlarından Rus ve Ukrayna limanlarına direkt taşıma avantajı,
2-Uzak Doğu’dan İstanbul’a gelen uçak kapasitesinin çok olması, başta TK, QT, EK, SQ, ZP, RJ, S7, SV, MNG havayolları direkt ve bağlantılı uçuşları.
3-Türkiye’den yapılan Bavul Ticareti denilen ticaretin varış noktasının ALA, FRU ve TAS, NVI olması geri dönüş kargo kapasitesinde de avantaj sağlamaktadır.
4- Türkiye Limanları Çin ihracatının serbest bölgesi olmalıdır ki, bu ticareti kullanarak uluslararası taşımacılıkta çok önemli bir konum elde edebilelim.
5- Türkiye üzerinden 3. ülkelere giden kargonun transit gümrük işlemlerinde kolaylık değil serbestlik tanınmalıdır.
6-Rusya, Ukrayna, Balkan ülkeleri, CIS ve Afrika ülkelerine yapılan Çin ve Uzak Doğu’dan gelen kargolar, DXB’den serbestçe bu ülkelere transit gönderilmektedir, DXB’de transit kapasite TR’nin tüm taşıma kapasitesinin üstüne çıkmıştır. Bunun ülkeye verdiği katma değeri hesaplarsak, gümrük kontrolleri nedeniyle kaybettiğimiz değerleri fark ederiz.
7- Gümrük uygulamaları coğrafi avantajımızı ortadan kaldırmaktadır.
8-Gümrük işlemlerinin çok zaman alması, transit kargonun AWB üzerinden değil, fatura, eşya listesi, beyanla yapılması zaman kaybına yol açmaktadır.
9-Burada en büyük sorun; havalimanlarında özelleştirilen antrepo firmalarının uyguladığı fiyat listeleridir. Bu fiyat listeleriyle kara gümrük antrepoları fiyat listeleri arasında neredeyse 50-60 misli fiyat farkı var. Bu yüksek maliyetler transit taşımacılığı imkansız kılmaktadır.
Antrepolar özelleştirilmeden önce TASİŞ’te kural; transit kargoda ardiye ücreti normal ücretin %10’u kadardı, özelleştikten sonra ise %100 alınmaya başlandı. Havalimanlarında gereksiz bir pahalılık var, nedeni kimse tarafından bilinmiyor. Ofis kirası, harçlar, ekstra vergi ve maliyetler deniyor, neden bu anlamsız sarmal? Bu şartlarda bırakın transit merkez olmayı elimizdeki transit müşterileri de başka ülkelere kaptıracağız.
2024 çok sıkıntılı başlayacak ve devam edecek gibi görünüyor. İhracatımızın azalması, transit taşımacılığı daha önemli hale getiriyor. E-ticaretin sağladığı avantajları geliştirmeliyiz.