Kadınların kendilerine daha çok yatırım yapıp meslekleri ile ilgili gerekli eğitimleri almalarının önemli olduğunu ifade eden FPI Logistics Genel Müdürü Mine Kantur’u ağırladığımız Mart sayımızda Kantur, lojistik sektöründe kadınların dayanıklılığı ve detaycı düşünce yapısıyla sektördeki erkek egemen algının kırıldığını vurguladı.
FPI Logistics’te kadınların yetenek dönüșümünü sağlamak ve daha verimli, etkili ve eșit iș ortamında çalıșmalarına alan açmak adına nasıl bir strateji geliștirdiniz?
Lojistik sektöründe özellikle denizyolu tașıma kısmında erkek egemenliğini kırmak bizim için önemli. Lakin denizyolu tașıma kısmı özellikle sert bir bölüm ve gerçekten ișinde yetkin insanların çalıșmasını gerektiriyor. Biz de, alanında uzman kadınlara yer açıyoruz. Zaten sektörün ancak ve ancak %15’i kadın. O sebeple süreçleri yumușatmak için kadın çalıșanın sektöre katkısının daha fazla olacağını düșünüyoruz.
FPI Logistics bünyesinde üst düzey yönetim kadrosu ve personel kademesinde kadın istihdam oranınız nedir, son yıllarda bu oran nasıl bir değișim gösterdi ve bu değișimdeki etkenler neler oldu?
Șu anda bizdeki oran yarı yarıya. Çünkü ne de olsa erkek gücüne ve düșüncesine ihtiyaç oluyor. Bu șekilde de devam etmesi yönünde bir görüșümüz mevcut. Kabul ediyoruz ki erkekler daha güçlü ancak șu da bir gerçek ki, kadınlar daha dayanıklı ve detaycı. Denizcilik sektöründe de detaycı insana ihtiyaç var. Kadınların dayanıklılığı ve detaycılığı sektördeki erkek egemen yapıyı kırdı.
Ülke nüfusunun %49,9’unu kadınlar oluștururken, hem beyaz hem de mavi yaka statülerinde iș gücüne katılma oranı günümüzde hala çok düșük. 2021 yılı TÜİK verilerine göre 15 yaș ve üstü kadınların iș gücüne katılma oranı %32,8 iken yönetici pozisyonundaki kadınların oranı ise %20,7. Lojistik gibi zorlu görünen bir sektörde bu oran nasıl, sizce kadınların katma değeri yüksek iș alanlarında sayısı neden az, bu konuda șirket ve yöneticilere düșen sorumluluklar nelerdir?
Lojistik sektöründe bu oran son verilere göre %15. Ama yeterli değil tabii ki. Çünkü kadının varlığı iș yerine ayrı bir hava katar. Ancak kadının doğurgan olması ve çocuğuna bakacak kimseyi bulamaması gibi süreçler, kadın çalıșana duyulan talebi azaltmaktadır. Ancak kadın çok yönlü düșünebilen ve çalıșabilen bir varlıktır. Dolayısıyla biraz devlet biraz da çalıștığı kurumun desteği ile ekonomiye daha fazla katkıda bulunma șansına sahiptir. Bizim coğrafyamızda kadın zayıf bir varlık olarak addedildiğinden, kadın çalıșan sayısının az olması normal. Artık bu bilincin değișmesi gerektiği bir foton kușağına geçiș yapmıș bulunuyoruz. Ama bunun olabilmesi için de bireylerin kendilerini iș anlamında iyi yetiștirmeleri gerektiği kanaatindeyim. Yazılım herkeste standarttır ama donanım kișiye ve çabasına bağlıdır. Sorun șu ki, donanımlı kadın çalıșan sorunumuz mevcut. Kadınların kendilerine daha çok yatırım yapıp meslekleri ile ilgili gerekli eğitimleri almalarının șart olduğunu düșünmekteyim. Donanım olmadan istihdam olmaz.
