Liv Hospital Ankara Genel Cerrahı Prof. Dr. Mahir Özmen ile obezite üzerine gerçekleştirdiğimiz söyleşide Özmen; hastaların obezite cerrahisine uygunluğuna karar verdikleri aşamalardan, Liv Hospital Ankara çatısı altında yer alan obezite kliniğindeki teknolojik yöntemlerle uyguladıkları cerrahi operasyonlardan ve obezitenin önüne geçebilmek adına her bireyin yaşamında hayata geçirmesi gereken değişikliklerden Hizmetix okurları için bahsetti.
Obezite cerrahisi ve tedavi yöntemlerinde Liv Hospital Ankara olarak, tedavi sürecine nasıl karar veriyor ve süreci devam ettiriyorsunuz?
Hastanemiz bünyesindeki obezite kliniğine aşırı kilo şikayeti ile başvuran hastalar öncelikle kliniğimiz diyetisyeni tarafından değerlendirilerek vücut boy ve kilo ölçümlerinin yapılmasını takiben kliniğimiz genel cerrahları tarafından değerlendirilmeye alınıyor. Beden kitle indeksi >40 kg/m2 olan veya beden kitle indeksi 35 ila 40 kg/m2 arasında olup obeziteye ait ek hastalıkları bulunan bireylerde ameliyat sürecine karar veriliyor. Hasta ile yapılan detaylı görüşmenin ardından bireyin beslenme alışkanlıkları, yaşam tarzı, beden kitle endeksi, mevcut yandaş hastalıkları ve endoskopik bulgularına göre yapılacak ameliyatın tipine (Sleeve gastrektomi, Gastrik by-pass, vs.) ve uygulama yöntemine (Laparoskopik, Robotik) karar veriliyor. Hastalar ameliyat öncesinde endokrinoloji, göğüs hastalıkları, psikiyatri ve anesteziyoloji klinikleri ile konsülte edilerek yapılan daha detaylı tetkiklerin ardından ameliyat günü belirleniyor ve ameliyattan bir gün önce hastanın yatışı yapılarak yapılan hazırlığın ardından hasta ertesi gün ameliyata alınıyor.
Liv Hospital Ankara bünyesinde hangi cerrahi yöntemleri uyguluyorsunuz?
Güncel tıp literatürü ışığındaki dünyaca kabul görmüş tüm ameliyat yöntemleri hastanemiz bünyesindeki obezite kliniğinde başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Bu ameliyatlar arasında en sık bilinenleri Sleeve Gastrektomi, Roux-N Y Gastrik Bypass, Mini Gastrik bypass, Duodenal switch ameliyatlarıdır. Bu ameliyatların her biri hastanemizde klasik laparoskopik yöntemlerle uygulanabildiği gibi günümüzün en yüksek teknolojili cerrahi robotu olan daVinci X robotu kullanılarak robotik yöntem ile de yapılabilmektedir. Ayrıca, revizyon cerrahisi dediğimiz ikincil ameliyatlar da başarıyla uygulanmaktadır.
Yapılan son araştırmalarda Türkiye, dünyada obezitenin en çok görüldüğü ülke konumuna geldi. Obezitenin önüne geçebilmek için yaşam standartlarında neler değişmeli?
Ne yazık ki Türkiye günümüzde obezitenin en hızlı artış gösterdiği ülkelerden birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Çocukluk çağından itibaren başlayan obeziteden korunmak için hem çocukların hem de erişkinlerin, yaşam tarzlarını ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi gerekiyor. Obezite ile mücadele ederken düzenli fiziksel aktiviteye başlayarak hareketsiz yaşamdan kurtulmak gerekiyor. Bunun dışında uzman kontrolünde diyet yaparak beslenme alışkanlıklarını değiştirmek, fast-food tarzı beslenmeden uzak durmak, hazır gıdalar yerine ev yapımı ürünler tercih etmek, hayvansal yağlar yerine bitkisel yağları kullanmak ve su ve şekersiz içecekleri tercih ederek meyve suları, gazlı ve şekerli içeceklerden uzak durmak önem kazanıyor. Ayrıca, psikolojik yeme bozukluğu olan kişiler için de psikiyatrik destek almak obezitenin önüne geçebilmek için yapılması gerekenlerin başında yer almaktadır. Aynı zamanda erken yaşlardan başlanarak okullarda gençlerimize obezite hakkında eğitimler verilmeli ve obeziteye karşı bütüncül yaklaşımla harekete geçilmelidir.
Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?
Obezite beraberinde birçok yandaş hastalığa da kapı aralar. Tip 2 Diyabet yanında bugün hem kadınlarda hem erkeklerde birçok kanser obezite ile direkt ilişkilidir. Son literatür obezite ve metabolik cerrahi geçirenlerde kanser görülme sıklığının düştüğünü göstermektedir.
