Türkiye’nin Avrupa-Kafkasya-Orta Asya-Asya ve Orta Doğu bölgeleri arasındaki ticaretin kesintisiz işleyişi ve sürdürülebilirliği için son derece kritik bir transit güzergâh ve kavşak konumunda olduğunu ifade eden Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aras, ülkemizin stratejik coğrafi konumu sayesinde küresel lojistik ağında önemli bir rol oynadığının altını çizdi.
Küresel çapta yaşanan savaş ve krizler, coğrafi konumu nedeniyle Türkiye’nin küresel bir lojistik üs olmasını hızlandırıyor. Lojistik Pazar Görünümü Türkiye 2024 raporuna göre de Türkiye, uluslararası yatırımcılar için ekonomik, güvenli ve stratejik bir pazar fırsatı sunmasıyla öne çıkıyor. Türkiye küresel bir lojistik üs olma yolunda coğrafi avantajlarını nasıl kullanıyor? Bu doğrultuda global dünyada yaşanan bu tip krizleri nasıl fırsata çevirebiliriz?
Türkiye, stratejik coğrafi konumu sayesinde küresel lojistik ağında önemli bir rol oynamaktadır. Hem Avrupa hem de Asya ile olan köprü işlevi, ülkenin lojistik sektöründeki potansiyelini artırmaktadır. Türkiye’nin bu potansiyeli, Hazar Geçişli Orta Koridor, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu gibi önemli projelerle daha da güçlendirilmektedir. Türkiye, Avrupa-Kafkasya-Orta Asya-Asya ve Orta Doğu bölgeleri arasındaki ticaretin ve ortak tedarik zincirlerinin kesintisiz işleyişi ve sürdürülebilirliği için son derece kritik bir transit güzergâh ve kavşak konumundadır. Almanya’da geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Uluslararası Ulaştırma Forumu’nda konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin ulaştırma koridorlarındaki konumuna vurgu yaparak, Türkiye’nin dahil olmadığı bir yapılanmanın çok etkin olamayacağını dile getirdi.Bu kapsamda, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) olarak 15 Mayıs 2024 tarihinde TÜSİAD Brüksel ev sahipliğinde gerçekleştirilen ve ülkemizin AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Faruk Kaymakcı’nın açılışını gerçekleştirdiği Orta Koridor konulu yuvarlak masa toplantısı düzenledik. Bu toplantıya AB’nin resmi kurumlarından, ayrıca Polonya, Romanya, Bulgaristan, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Türkmenistan’ın AB temsilciliklerinden üst düzey yetkililer katılarak çalışmalarını ve hedeflerini paylaştı. Bu katılım, hem AB tarafında hem de Koridorun Orta Asya-Kafkasya bölgesindeki paydaş ülkelerinin Orta Koridor’un gelişim potansiyeline verdikleri önemi net olarak göstermiştir. TÜSİAD ev sahipliğindeki toplantımızda ülkemiz taşımacılarının Orta Koridor üzerindeki faaliyetlerinde karşı karşıya kaldıkları tarife dışı, ayrımcı transit kısıtlamalarının ve Türk tır sürücülerine uygulanan vize kısıtlamalarının AB ekonomilerine, onların Türkiye’deki yatırımcı ve üreticilerine, ayrıca AB ticaret erbabının Orta Asya ülkelerinin ticaret açılımlarına nasıl zarar verdiğini rakamlarla ortaya koyduk. Türkiye olarak süregelen çalışmaları yakından izlemek ve bunlara katkı sağlamak, aynı zamanda da Orta Koridor başta olmak üzere, önümüzdeki 3 yılda %30 artacağı öngörülen ticaretin ülkemizden geçecek uluslararası ulaşım koridorlarına yönlendirilebilmesi için tüm kara ve deniz sınır kapılarımızdan geçişleri kolaylaştırıp hızlandırmamız gerekiyor. Bu çalışmalar son hızla sürüyor. Biz, ülkemiz üzerinde geçen Orta Koridor, Kalkınma Yolu gibi projelerin hayata geçmesi için öncü rol üstlenmek zorundayız. Memnuniyetle izliyoruz ki, Dışişleri-Ticaret ve Ulaştırma bakanlıklarımızın bu konuda güçlü bir vizyonu, stratejik yaklaşımları var. Biz de, özel sektör adına bu çalışmaları ulusal ve uluslararası düzeyde desteklemeye devam edeceğiz.
Lojistik sektörü temsilcilerinin çatı kuruluşu olan UND olarak sizce sektör bu stratejik yolculukta nasıl bir rol üstleniyor?
Son yıllarda küresel çapta problemler nedeniyle; AB ekonomilerinin sürdürülebilirliği açısından Türkiye ve Orta Koridor çok önemli konumdadır. Bu bölgede karayoluyla olan ticareti sağlayan ve sağlayacak olan en önemli aktörler ise tır sürücüleridir. Nihayetinde, Orta Koridor’un etkin kullanılabilmesi için şoför vizeleri ve kota sorunlarının aşılması şarttır. Derneğimizce, AB/Schengen ülkelerinin büyükelçilikleri ve konsolosluklarına sık ziyaretler gerçekleştirilmekte, AB Türkiye Delegasyonu ve AB Komisyonu ile yakın temaslar sürdürülmekte, Dışişleri Bakanlığımız başta olmak üzere, profesyonel sürücü vizeleri konusundaki tüm güncel sorun ve gelişmeler tüm resmi makamlarımızın gündeminde tutulmaktadır.
