4 Ekim 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Lojistik

TÜRK LOJİSTİK SEKTÖRÜ, ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR

2022 yılında transit geçişte altın çağını yaşayan Türkiye, lojistik sektöründe hızla büyümeyi sürdürüyor. Kaynağının bilindiği fakat daha önce yük hareketinin olmadığı yeni yüklerle karşılaşmaya başlayan Türkiye’de hem doğrudan hem birçok yönden yük hareketinin modeli değişti. Logitrans Satış ve İş Geliştirme Direktörü Murat Gümüşlüol ile Türk lojistik sektörünü konuştuk.

Sonuna geldiğimiz 2022 yılını bünyeniz ve sektör bazında değerlendirir misiniz, 2023 hedefleriniz ve yeni yatırımlarınız neler olacak?

Pandemiyle birlikte lojistik sektöründe ciddi bir ivme yakaladık. Pandeminin azalması lojistik sektörünü yavaşlatmadı, aksine hızlandırdı. Ülke olarak 2022’deki hedeflerimiz çok iyiydi ve bunları başardığımızı düşüyorum. Maalesef senenin başında Rusya-Ukrayna savaşı başladı. Bu durum; sınırlar kapanır mı, ticaret durur mu gibi soru işaretleri oluşturdu. Fakat devletimiz bu noktada çok iyi bir duruş sergiledi. Tarafsız şekilde kimseye sırtını dönmeden sergilediği bu davranış, sahada hem ihracatçıya hem ithalatçıya hem de bizim gibi lojistik şirketlerine pozitif yönde yansıdı.

Biz, savaşın başladığı günden bu yana Rusya ve Ukrayna’ya taşımalarımıza hep devam ettik ve etmeyi de sürdürüyoruz. Tabii ki bu dönemde bazı sınırlar kapandı ve belli yaptırımlar uygulandı. Ancak Türk lojistik sektörü, çok hızlı kararlar alarak ve belli değişikliklere giderek transit ticaretin önünü açacak noktalarda çalışmalar yaptı. Bu sayede Türkiye, transit yükleri elleçleyen ülke noktasına geldi. Bu durumla beraber çok ciddi bir depo ve taşıma yoğunluğu söz konusu. Daha önceden hiç gelmeyen ve Türkiye’yi hiç transit ülke olarak görmemiş yükler, ülkemiz üzerinden geçmeye başladı. Bu yüklerin ithalat yüklemeleri ve Türkiye’den sonra ihracat taşımaları da bizim için ek kaynak oldu. Rusya’da kurulan birçok firma, yaptırımlar neticesinde kapandı. Bu kapanışlardan sonra rota aynı fabrikaların Türkiye hacimlerine kaymış durumda. Kaynağını bildiğimiz fakat daha önce böyle bir yük hareketinin olmadığı yeni yüklerle karşılaşmaya başladık. Dolayısıyla hem doğrudan hem birçok yönden yük hareketinin modeli değişti. Bu açıdan şu an Türk lojistik sektörü altın çağını yaşıyor diyebiliriz.

2023’te global olarak konuşulacak olan konu resesyon. Türkiye hem iş gücünde genç olması hem hızlı ve üretim gücünün de gayet yerinde olmasıyla resesyonun teğet geçeceği ülkeler arasında olduğunu düşündürüyor. Diğer taraftan çok yüksek enerji maliyetleri sebebiyle Avrupa hiç yaşamadığı bir enflasyon sürecini yaşıyor. Bu durum yük hareketlerini etkileyecektir. Bu noktada transit sürelerinin kısa; endüstrimizin, makine ve dijitalleşmemizin yeni olmasıyla Türkiye’nin üretimini artıracağını düşünüyorum.