10 Eylül 2024
Beşyol Mahallesi 1.İnönü Caddesi 18/8 Küçükçekmece İstanbul
Lojistik

UPS İÇİN TÜRKİYE STRATEJİK BİR PAZAR

UPS Türkiye Ülke Pazarlama Müdürü Irmak Orman ile bir araya geldiğimiz Mayıs sayımızda Orman, UPS’in hem globalde hem de ülkemizde lojistik sektöründe geliştirdiği vizyonu ve hem taşımacılık hem de iş yapış şekillerinde sürdürülebilirlik adına yürüttükleri çalışmaları okurlarımız için aktardı

UPS Türkiye olarak geçtiğimiz yıl nasıl bir performans sergilediniz, 2023 yılının ilk çeyreği UPS Türkiye adına nasıl geçti?

2022 tüm lojistik ve kargo kurye sektörü için pandemi sonrası çok iyi bir yıldı. E-ticaret ve e-ihracatın büyümesine paralel olarak lojistik şirketleri de büyüdü. UPS Türkiye olarak 81 ilde gerçekleştirdiğimiz operasyonlarımızı dünyanın 220 ülkesine bağladığımız için, herhangi bir ülkenin herhangi bir noktasında üretilen bir ürünü dünyanın bütün noktalarına ertesi gün ya da bir gün sonra ulaştırma şansımız var. UPS için Türkiye stratejik bir pazar konumunda. Türkiye gittikçe bölgesel bir hub olma yolunda ilerliyor ve İstanbul Havalimanı’ndaki operasyonlarımız da giderek genişliyor. Bütün küresel çaplı şirketler de bu bilinçle hareket ediyor ve yatırımlarını bu doğrultuda Türkiye’ye kaydırıyorlar. UPS olarak da Türkiye’de hem ticari hacmimizi artırmaya çalışıyoruz hem e-ihracatı nasıl destekleyebileceğimiz üzerine projeler yürütüyoruz. 2019’dan beri yürüttüğümüz Export Akademi ve Kadın İhracatçı programlarımızla Türkiye’deki üretimi sadece yerelde değil, uluslararası sahaya nasıl taşıyabileceğimiz konusu üzerine çalışıyoruz. Bu tabii UPS’in genel stratejisi ve iş planlarına da yansıyor. İGA’da 1 Kasım 2021’den bu yana haftanın 6 günü İstanbulKöln arası uçuşların yapıldığı bir aktarma merkezimizin yanı sıra Esenyurt’ta da bir aktarma merkezimiz bulunuyor. Hacmimiz büyüdükçe, Türkiye büyüdükçe, e-ihracat büyüdükçe ve ticaretle birlikte yerel üreticinin yurt dışı faaliyetleri arttıkça bizim de operasyonlarımız paralel olarak genişleyecek.

UPS Türkiye taşımacılık alanında teknolojiye dair neler yapıyor?

Yurt içi ve yurt dışındaki neredeyse bütün pazaryerlerinde entegrasyonumuz var, bütün sistemler birbiriyle konuşan bir yapıda. Hem kendi teknolojik altyapımızı geliştirmeye hem de küresel teknolojik gelişmelere ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu kapsamda UPS’in yurt dışında elektrikli araçları, drone denemeleri ve otomatik depo yönetim sistemleri var. Teknoloji bizim işimizin bir parçası değil, aslında işimizin altyapısı.

Yeşil lojistik alanında UPS hem globalde hem de Türkiye’de nasıl bir stratejiyle hareket ediyor ?

Lojistik sektörü karbon ayak izi yüksek olan bir sektör. O yüzden farklı inisiyatifler geliştirmek zorundayız. UPS’in globalde farklı iş ortaklıkları ve yürüttüğü birçok proje mevcut, hatta globalde elektrikli araç üretimine yatırım yaptığı bir fonu var. Sadece karbon ayak izimizi minimuma indirmek ya da onu azaltmak için sertifika almaktan ziyade, iş yapış şeklimizi daha sürdürülebilir bir hale dönüştürmenin üzerine sürekli çalışıyoruz. UPS, dünyanın en büyük 6. hava filosuna sahip. Böyle düşünüldüğünde havacılıkta da UPS bu değişimin öncüsü konumunda oluyor. UPS için yeşil lojistik konusu kurumsal bir sosyal sorumluluk projesinden çok daha fazlası. Biz bu konuda örnek olmaya karar verdik ve bu konuda her türlü çabayı sarf ediyoruz.

Bünyenizdeki kadın istihdamı konusunda neler söylersiniz?

Bizim icra kurulumuz 7 kişiden oluşuyor ve 4’ü kadın. Lojistik alanında kadın kuryelerimiz de oldu ve operasyonda çalışanlarımızın çoğu kadın. Lojistik aslında bir süreç yönetimidir ve kadınların süreç yönetiminde karar alma mekanizmaları daha çevik. Lojistikte hız çok önemli ve kadınların bazı şeyleri hızlandırdığını düşünüyorum. Lojistik biraz daha maskülen bir sektör gibi görünüyordu ama UPS gibi uluslararası firmalarda kadın liderler arttıkça ve biz de daha çok kendimizi anlattıkça, bu durumun değişeceğini düşünüyorum.